Bir yarım saat telefonla bakıştığımı hatırlıyorum. Şaka yapıyorlar olmali Rüzgarın yanında ben nasıl gormem yada rüzgar bize niye anlatmadi ki. Hayır zaten ikisi de o kadar zıt karakterlerde biri ki. Rüzgarı liseden beri tanirim Ayşegülü seven, romantik, centilmen, sempatik eğlenceli bir çocuk ama Bulut soğuk odun öküz orangutan pic ve her gece barlarda gezen biri. Ve bu ikisi cocukluk arkadaşı bide inanmıyorum.
Hemen bizim kızları aradım ve Bu gece Barda Kızlar Gecesi yaptigimizi söyledim ve hepsi çığlık atıp gece 11 e kadar hazirlancaklarini söylediler. Sonra aklıma Betül geldi ve onunda Bizimle bara gelmesini isteyip bir kaç kişiyle tanistircagimi ve sorular sorcagimi söyledim o da hemen kabul etti geriye kaldı babamdan izin almaaak... Aşağı hızlıca indim ve babama seslendim...
"Dünyanın en yakışıklı babaasii"
"Ne istiyceksin prensesim söyle islerim var " hayır bu adam beni nasıl hemen anlıyor ya
"Babacim kızları çok özledim hem yeni bir kız arkadaş daha edindim onlarla bara gidebilir miyiz nolursun hemen hayır deme"
" Hadi git bakalım cadı bisey olursa Mustafa abini ariyorsun o alır sizi tamam mı" kocaman yanağına öpücük kondurup
"Tamam babacim" dedim ve hemen odama çıktım kızlara kesin gittiğimizi söyledim ve hepsi ne giydiklerinin resmini attılar banaa
Hepimiz farklı farklı çok güzel olmuştuk ve tabikide bide resme dikkatli baktım ki Ayşegül çikolatalı sütünü almış bizi beklediğini yazmış. Ah Ayşegül Melisa ile ikisi kantindeki çikolatali sütleri sömürüyorlardi resmen. Ayşegül için bir Rüzgar bide çikolatalı süt ha bir de Mavi möcüğü meşhur onun. Mavi möcük ne alaka diyeceksiniz şimdi şöyle anlatiyim. Biz Ayşegül ile şoka girdik ve şokta mavi möcüklü bardak vardı onu almıştım ve bana hep mavi möcüğüm diye seslendi. Kızları aradım ve kapının önlerine çıkmalarını söyledim hepsini arabaya bindi son ses müzik ile bağıra cagira gittik. Barin kapısına geldiğimizde bize selam verdi bodyguardlar ve gülümseyerek içeri girdik.
İlk başta kokuyu yadirgasamda sonra alistim ve hemen bizim hep oturduğumuz masaya oturduk. Bir 5 dakika sonra Betulde geldi ve hemen garson yanımıza geldi.
"Ne istersiniz kızlar" dedi ve gülümsedi. Melisa hemen siparişleri vermek için can atıyordu çünkü gerçekten garson çok yakışıklıydı
"Şimdi yakışıklı yeni çalışan garson bey bize bir votka getirsen yeter" dedi ve sevimli bir şekilde gülümsedi bende kahkaha attı garsonda melisaya göz kirpip gitti. Tabi aramızda ki tek masum sevgilisi olan Ayşegül. Burda geri kalan tüm kızlar sap. Bir kaç muhabbet ettikten sonra garson ellerinde içkileri verdi ve bir kağıdada melisaya kendi numarasını verdi ve gitti.
Ben hemen tüm herşeyi kızlara özet geçtim ve beni şaşkınca dinliyorlardı. Rüzgar olayını da anlattım hemen Ayşegül tabikide bu olaya el koyacağını ve her şeyi öğreneceğini söyledi ve içkiyi kafasina dikti. Betül ile Melisa yerlerinden fırlayıp dans etmeye başladılar bende Ayşegül ile sohbet etmeye başladım.
"Pr.askim bu yalnızlık nolucak böyle biliyor musun benim sonum mesela korkuyorum aşık olmaktan"
"Mavi möcüğüm bende korkuyordum ama akışına bırak baaaaggk benim dalyan gibi sevgilim vaaar bir bakmışsın o yakışıklı BULUT ARSLAN sevgilin olmuuus" kocaman kahkha atıp
"Sacmalama o pezevenk ile aynı masada oturmayı bırak aynı ortamda bile durmam"
Biz böyle konuşurken Melisa lafa daldı"Kizlar ortam olaaay ya biliyorsunuz ben kolay erkek beğenen biri değilim ama karşı masanın yanındaki değil diğer taraftaki yakışıklılar çok cool bence birini kapmaliyim" diyip güldü. Ah bu kız deli dolu biriydi tek Ayşegül ile ayıran yönleri melisa tam aşık olmadan sadık kalan biri değil ama Ayşegül öyle değil tam sevdi ve şuan 3. Senelerine giriyorlar. Onlar gibi bir aşk hayatı istemisimdir hep. Çok uyumlular çünkü.
1 saatten sonra Melisa ve Ayşegül iyice sarhos olmuşlardır. Ve Betül o erken kalkmak zorunda kaldı ve hemen gitti. Ben Ayşegülün telefonunu alıp dışarı doğru çıktım. Ve Rüzgar enisteyi aradım Ayşegülü alsın diye.
"Söyle benim minik sevgilim" diye açtı enişte telefonu
"Enistecigim minik sevgilin yok ama baldizin Afra olsa olur mu?"
"Noldu kız gene naptiniz"
"Kızlar gecesi yapalım dedik ve Ayşegül çok fazla kaçırdı Melisa ile onu alır mısın?"
"5 dakika içinde ordayim" diyip kapadi telefonu hızlı adımlarla içeriye gidiyordum ki biri koluma yapıştı ve sarhostu fazlasıyla onun elinden kurtulmaya çalışıyordum ama biri aniden yumruğu gözüne indirdi. Ve noldugunu anlayamadım birden sonra yumruklarını indirirken tanıdığım bir bilekligi gordum bu o Bulut Arslan...
Hiç birşey demeden ordan uzaklastim ve Rüzgar geldi. Rüzgar Ayşegülü ben melisayi alıp disari çıktık. Ayşegül bağırarak şarkı söylüyordu.
"Mavi möcük sütte kıvrıla kıvrıla yüzüyor. Möcüklü amca geliyor mavi möcüğü yakalıyor möcük kaç kaç kaaaaghghç"
Diye şarkı söylüyordu Melisa ise"Depresyondayim unutuldum aldatildiiiiigghm sevgilimden ayrıldım çok yalniziiiim" Allahim bunlar bence bidaha icmesinler olan benim kulaklarıma oluyor dimi yazık. Ayşegül Rüzgar enisteye;
"Senin o mendebur picin torunu olan arkadaşın Bulut Arslanla nerden tanisiyorsunuz bakiyim siz" dedi ve Ayşegülün kulağına Rüzgar bisey dedi ve Ayşegül birden bire kızarıp kafasını önüne eğdi. Bize gorusuruz dedikten sonra Ayşegül "Fikret Reise selaaaam" diye bağırdı. Ve gitti.
Şimdi Melisa ile kalmıştık arabam neredeydi benim nerdee hatırla Afra hatırla düşün kızım hadi aklına gelir senin. Yavaş yavaş yürümeye başladım ve yanımda bir araba durdu ve biri seslendi.
"Güzelim bence ben seni eve birakabilirim" dedi ve tam kufur edicektim ki oha Bulut
"Ne istiyorsun gece gece ha ne "
"Atla arabaya götüreyim arkadaşını da Hazar bıraksın" arkadanda bir araba durdu ve kumral saçlı hafif kirli sakallı bir çocuk indi.
"Ben kendim giderim gitsene başımdan." Dedim tam devam ediyordum ki ayağım takıldı ve sendelendim.
"Gidemiyorsun hadi atla arabaya teşekkür borcun var bana hem " diyip göz kirpti ha su çocuğu dövmesi tamam diyip melisayi Hazar dediği çocuğa verdim. Ve arabaya bindim. Onlar gaza basıp giderken ben konuşmaya başladım.
"Çocuktan kurtardığın için teşekkür ederim"
"Önemli değil her zaman fıstık" diyip gülümsedi o kadar güzel gülümsedi ki sonra evimin nerde olduğunu sordu ve ben yolu tarif edeceğimi düz gitmesini söyledim. Ve onun o naneli değişik kokusuyla gözlerim yavaş yavaş kapandiii...
Dipnot: Gerçek hayattan alıntı yerleri çocuktur. Özellikle Ayşegül karakteri bire bir aynıdır fakat sevgilisi yoktur İyi okumalar herkese Mutlu kalin :D
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR KUŞ TÜYÜ MASALI
Teen FictionYastık tüyü gibidir insanlar bazıları yumuşacık olur bazıları çok sert bizde Bulut ile öyleydik ismi ne kadar Gerçek bulutları adlandirsada en sert kuş tüyüydü o. Ben ise en yumuşak tüy. Ve bizim hikayemiz birbirimizi bulunca başlıyor. İYİ OKUMALAR