Bırakmayacağım

1.3K 68 28
                                    

"Ya uras, yarım saatten beri çekiştirip duruyorsun dur artık!,"diye bağırdım nefes nefese.Ozan ve Burak'la vedalaşamadan ayırmıştı beni yanlarından.Bir şey dediği de yoktu.Sadece susuyordu.Ne yaptığını anlayamıyordum.Aniden durunca sırtına çarptım.

"Ah! Burnum! ya ne diye aniden duruyorsun,?"dedim burnumu ovalarken.Taş gibi çocuk biliyorum ama bu kadar da olmaz ki.

Dediğimi umursamayıp beni bir arabaya ittirdi.

"Çok konuşuyorsun,bin hadi."

Ona sen mal mısın? dercesine baktım.Yarım saatten beri bir şey söylemeden beni çekiştiren oydu ve bana çok konuşuyorsun diyordu.Tabi ki konuşacağım,konuşmayan kız mı olurmuş.

Ben hala arabanın önünde bekliyordum,uras göz devirip kapımı açtı ve hiçte nazik olmayan bir şekilde içeri tıktı.Ona sinirli bir bakış attım, oda hiç etkilenmeden bana sinirli bir bakış attı fakat ben etkilenmiştim.Hadi ama o güzel ve korkutucu gözlerden kim korkmaz.

Uras'ta sürücü koltuğuna yerleşince gazı kökledi.Aşırı hızdan dolayı elimi koyacak yer bulamayınca telaşla elimin altına ilk gelen şeyi tuttum.Yumuşak ve kalındı ayrıca fazlasıyla da gür.Ne olduğunu anlamaya çalışırken biraz daha asıldım.Urastan gelen acı sesle hemen ona döndüm.Urasla göz göze gelmiştim ve bana hiçte iyi bakmıyordu.Gözleri yukarı doğru çıkınca bende onun baktığı yere baktım.Bir dakika benim elimin urasın saçında ne işi vardı.Yaptığım hareketin farkına varıp hemen elimi urasın saçından çektim.E aniden gaza basınca olacağı 

buydu.Burnundan aldığı nefesler hayra alamet olmadığı için koltuğa iyice sindim.

"Ee şey pardon,biranda sen şey yapınca, bende şey oldum bu yüzdende senin şeyini tutmuş oldum,kusura bakma."dedim.Bakışlarını hala üzerimde hissedince yavru tavşan gibi ona baktım.Yüzünde bir tebessüm belirecek gibi oldu ama sonra ciddi haline büründü.

"Nereye gidiyoruz,?"diye sordum.Hava artık kararmıştı ve şevval şuan ne yapıyordu hiçbir fikrim yoktu.Onuda özlemiştim.Uras sorduğum soruya cevap vermeyince bende sıkıntıdan derin bir nefes verdim.

"Seninle konuşuyorum uras,cevap versene.Şevval falan merak etmiştir.Eve gitmem gerek."

Yine beni takmayıp arabaya sürmeye devam ediyordu.Niye böyle yapıyordu.Çok dengesizdi.Ona nasıl uyum sağlayacağımı bile bilmiyordum.Tam bir şey söylüyordum ki o konuşmaya başladı.

"Beni neden kimse merak etmiyor arya,?"dedi.Sesi sanki üzgündü.Ona doğru döndüm.

"Almanya ya gidiyorum ve kimse bana dur yada neden demiyor."diye devam etti.

"Sana gitme desek duracak mısın?nedenini sorsak cevap verecek misin,"dedim.

"Sen kendi kafasına göre yaşayan birisin uras,bizim ne dediklerimizi önemsemezsin, kendi kafanın dikine gidersin bu yüzden kimse sana bir şey sormamıştır."dedim masumca.Yüzünde alaycı bir ifade oluştu.

"Öyle biri olduğum,bana kimsenin bir şey soramayacağı anlamına gelmez.Ben isterdim ki,babam biletimi almadan bana,"Gitme oğlum"desin.Annem valizimi hazırlarken,"neyin var oğlum neden oraya gitmek istiyorsun,"diye sorsun,ve sen,"dedi.Bana öyle bir 'sen' deyişi vardı ki, sanırsın en büyük hatayı ben yapmışım gibi.

"Senin beni aramanı bekledim.Bana sarılmanı,'gitme' demeni, ama gel gör ki ortada ne dediğimi yapan oldu nede üzülen.Babam normal işine devam etti,annemde öyle ve sen.Hemen başka bir erkeğin yanında almışsın soluğu.

Söyledikleri şey karşısında dilim tutulmuştu.O bu kadar dolmuş muydu?Bu kadar üzülmüş müydü ?Gözümden bir damla yaş aktı, her şeyi geçtim bana dediği son kelime çok ağrıma gitmişti.

YENİ OKULUM (ARA VERİLDİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin