Merhaba arkadaşlar Yeni bölümle karşınızdayım . Umarım beğenirsiniz .
İYİ OKUMALAR
Açelya'nın söylediklerini kulaklarımın işitmesiyle yerdeki çalıya takılıp düşmem bir oldu . Acıyla yüzümü buruşturup etrafıma baktım . Bir dakika burası neden bu kadar küçük kafamı havaya kaldırdığımda düştüğüm yerin bir çukur olduğunu fark ettim .
Açelya yukardan bakıp telaşlı bir sesle " sema iyi misin bir şeyin yok demi " dedi aha boku yedik Açelya motora bağladı.
Kafamı sallayıp ayağımdaki acıyı umursamayarak " iyiyim ya sakin ol sadece beni burdan çıkar " dedim o da " tamam elimi uzatıyorum tut " dedi " tamam " diyip uzattığı elini tutmaya çalıştım ama çukur derin olduğu için yetiştiremiyorum ayağımdaki ağrı yüzünden ayağımı da zorlamak istemiyorum,en son pes edip " Açelya burdan çıkamıyorum sen kaç kurtar kendini " dedim Türk filmlerinden esinlenerek Açelya ise " mal mal konulma lan sen burda bekle ben bizimkileri alıp geliyorum " dedi ona göz devirerek " kızım sanki burdan çıkabiliyormuşum gibi bide bekle diyo Allahım sabır koş kızım bahaları bul " dedim " tamam " dedi ve gitti . Ayağımdaki ağrı gittikçe artıyordu büyük ihtimalle kırıldı . Bir bu eksikti ya .
Açelya salağını gidişi üzerine kaç dakika geçti bilmiyorum ama hava kararmaya başlamıştı. Ve benimde korkularım gün yüzüne çıktı. Şimdi Allah için siz de bir ayı çukurda olsanız Korkmaz mısınız ? Tabi korkarsınız benimki de soru işte ne yaparsın ama bende ki şansta yani varya hayat hep başka yeriyle gülüyor ,söyleyin bana kim ormanda ayı avlama çukuruna düşer ki işte benim şansımda bu kadar.
Acaba Açelya bizimkilerin yanına gidebildi mi ? Ya da Baha beni merak ettimi ? Ya da en önemlisi buraya ait olması gereken bir ayı buraya düşer mi ? Allah' ım sen yardım et diye dua ederek bizimkileri beklemeye başladım .
Hava soğumaya başladı ve ben donuyorum. Kollarımı biraz daha kendime sarıp beklemeye başladım . Kısa süre sonra " Semaaaa " diye bir ses duymamla ayaklandım ve " burdayım Açelya , Baha " dedim sesimi duymuş olacaklar ki bu tarafa doğru sesleri artmaya başladı.
Baha'nın çukurun yukarısında görünce rahatladım .
Baha " sema iyi misin , birşeyin yok demi" diye sordu kafamı sallayarak " doktorluk teorilerime göre söylüyorum sanırım ayağım kırıldı , kolumda da ezikler var iyi miyim sen söyle " dedim .
Üzgün bakışlar eşliğinde aşağıya bir halat uzatıp " buna tutun seni yukarı çekeceğiz " dedi kafamı sallayıp " tamam ama dikkatli olun " dedim ve uzattığı ipe tutunup " tamam çek "dedim ve halatı çekmesini bekledim .
Halatın yukarı çekilmesiyle bende düştüğüm çukurdan çıkıyordum .
En son yukarı çıktığımda Açelya yanıma gelip yardım etti ve telaşlı sesiyle " iyi misin ? Ayağın çok acıyor mu? " dedi ona halsiz bir şekilde " Açelya beni çadıra götür . " dedim ardından hemen Baha yanımıza gelip bana sarıldı ardından " ayağın çok ağrıyor mu? " dedi ve kollarını benden çekip " kırıksa zorlama " dedi ve beni kucağına aldı . Şu an bu durumdan hiç şikayetçi olduğum söylenemez çünkü hiç halim yoktu. Kafamı omzuna koyup onun erkeksi kokusunu içime çekerek kendimi karanlığa bıraktım .
Yüzüme gelen su damlalarıyla gözlerimi açtığımda çadırın içinin suyla dolmak üzere olduğunu fark ettim. Hemen Açelya'yı uyandırmaya başladım " Açelya kalk Açelyaaaa " Ah Açelya sana kalsak burada genç yaşımda ölecektim . İçimden Açelya'ya sinirlenirken bunu dışıma da yansıtmam gerektiğini düşünerek çığlık attım . Ama Açelya bir türlü kalmıyordu . Bahaları hatırlayınca çadırdan çıkıncaya kalkıştım ama ağrıyan ayağım yüzünden kalkamadım . Tek çare bağırmaktı . Bir yandan bağırırken diğer yandan çadırdan çıkamaya çalışıyordum . Çadır gittikçe suyla dolmaya başladı .ve ben hareket edemiyorum.
Birinin beni sarsmasıyla gözlerimi araladım . Karşımdaki beni sarsan ellere baktığımda telaşlı bir Açelya ve onun arkasında iki çift telaşlı gözler vardı . Açelya korku ve telaş içeren sesiyle " sema iyi misin ? kabustu kuzum geçti " dedi ve bana sarılmaya başladı . bende kollarımı onun beline sardım ve sarılmasına karşılık verip derin bir nefes aldım .
Kabusun etkisini üstümden atmak için Açelya'dan kollarımı çekip çadırdan çıkmaya kalktım ama ayağım buna izin vermedi. Baha Açelya'yı çadırdan çıkarıp yanıma gelip beni kucağına aldı ona " beni dışarı çıkar hava almak istiyorum" dedim kafasını sallayıp " tamam " dedi ve beni çadırdan çıkardı . Çadırdan biraz uzaklaştık .
Baha " rahatla artık hala gerginsin geçti " dedi ve saçlarımı öptü. Ayakta duramadığı için hala Baha'nın kucağındaydım . Saçlarımı öperken içimde hissettiğim o rahatlama hissi tarih edilemez bir duyguydu .
Baha'nın kollarının daha fazla ağrımamalı için " yeter artık Şen'inde kolların ağrımasın beni çadıra götür . " dedim oda gülümseyerek " hım sen beni mi düşünüyorsun bakim " dedi ben kırdığım potun farkına varıp " hayır canım ne alaka ben üşüdüğüm için şey yaptım ağzımdan kaçtı " dedim ufak bir kahkaha atarak " tamam anladım ben seni " dedi ve beni çadıra götürmeye başladı.
Beni çadırın içine koyup çıkacakken " dur gitme " dedim çünkü giderse rüyanın etkisinden dolayı bu çadırda boğulacaktım . Ne yani doğru değil mi ? Bence siz susun .
Baha " tamam o zaman Açelya'da bizim çadıra geçer " dedi ve bizim çadırı kapattı . Yanına gelip beni kolunun altına aldı . Başını omzuna yaslayıp gözlerimi kapattım .
Aslında şuan aklımdaki soruları sormak için harika bir fırsat ama bu durumu bozmak da istemiyorum. Sor diyen yanım daha ağır basarak sus diyen tarafını ezdi ve mikrofonu bana uzattı , e ben şimdi ne sorucam ki ?hımm bir düşinim.
Hıh buldun en önemli soru Baha'ya bakıp " sana bir şey sorucam " sevgilin ... var mı ? " dedim duyacağım cevapları işitmeye kendimi hazırlarken aldığım cevap vücudum da şok etkisi yarattı . Ne mi dedi Baha'nın verdiği cevap " benim sevgilim ....
-SON-
Bu bölümü iki kesit olarak atacağım bu birinciydi . Ha bu arada yorumlarınızı bekliyorum sizce Baha bizim kıza ne dedi . Bir de bölümü erken yazmaya çalışacağım .
Sizi seviyorum hadi kendinize iyi bakın
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KİLİT ( TAMAMLANDI)
Ficção AdolescenteHer şey unutulan bir kabin kilidiyle başlar .Unutulan kilitler sadece kabin değil kalp kilididir bir de , aniden hayatına girmesiyle değişen düzende olur elbette ,değişen kalp ritminin oluşturduğu melodi aşkı ilan ederken bizimkiler inanmak istemede...