Black Eyes

3.1K 53 10
                                    

Merhabaa :) Öncelikle bu benim Wattpad'deki ilk hikayem.Biraz amatör olabilir.Bu ilk bölüm olduğu için anlatımım biraz sıkıcı olabilir ama ilerleyen bölümlerde keyf alacağınıza inanıyorum.İyi okumalar.

Karanlığın içinde nereye gittiğimi bilmeden koşuyordum. Nefes nefese kalmıştım.Ay ışığı etrafı aydınlatmaya başladığında buranın bir orman olduğunu gördüm.Birden önümde duran siyahi kadını gördüm.

"Bu taraftan git ! "diye bağırdı.Gösterdiği yöne koştum. Karşıma dibi görünmeyen bir uçurum çıktı.Son anda duraklayarak düşmekten kıl payı kurtuldum.

Geri geri adım attım. Gelen seslerden uçurumun dibinde deniz veya ırmak olduğunu düşündüm. Yanıma biri yaklaştı.Kapşonu kapalıydı ve yüzünü göremiyordum. Merak içinde baktım.Elini elimin üstüne koydu.Kolumda bir elektriklenme hissettim. Kulağıma yaklaşıp sert ve erkeksi bir sesle

"Bu son,hazır ol." dedi.

Hızlı bir şekilde yataktan kalktım.Yine ve yine aynı rüyayı görmüştüm.Yaklaşık bir aydır aynı kişiyi görüyordum ve geri sayım yapıyordu. Bu sefer sondu. Sanırım bilinçaltım da aynı rüyadan sıkılmıştı.

Saate baktım.Daha iki saat ya uyumuştum ya uyumamıştım. Bütün gece gözlerimi tavana dikip uzandım.

Saati kontrol ettiğimde okul saatim nerdeyse gelmişti.Hızlıca hazırlanıp babamı bile göremeden evden çıktım. Okula geldiğimde sınıfı gözlerimle taradım. Hemen Jessica'yı buldum.

"Bittii Jess sonundaa !" diye bağırarak üstüne atladım.

"Danny noldu anlamadım ?" dedi.

"Geri sayım Jess hani sürekli rüyamda gördüğüm."

"İnanmıyorum bu süper ama ya eksilere inmeye başlarsa." Gülerek yanıtladığı sırada zil çaldı.

Bay Black içeri girdiğinde yanında bir kişi daha vardı.Baştan aşağı incelediğimde gerçekten çok çekiciydi.Tüm kızların salyaları akmıştı ve bende bunlara dahildim.

"Gençler bu yeni arkadaşınız Alexander Gregor." Gözleri sınıfın içinde gezdi ve benim üzerimde durdu. Bakışlarını hiç ayırmadı.Siktir noluyor ?Bakışları o kadar sertti ki sanki beni öldürmek istiyordu. Bana bakmaya devam ederken yanıma geldi.

"Oturabilir miyim?"

Hassiktir! Bu ses rüyamdaki kişiyle aynıydı. Hayır hayır doğru olamaz. Beynim bana oyun oynuyordur yani başka açıklaması yok.Hem zaten rüyanın etkisinde kaldığım için öyle duymuşumdur.

Oturması için yana kaydım.Sanırım biraz isteksiz görünmüştüm.Oturmasını izledim. Otururken çantası üstüme düştü.Ve geri almadı.

"Çantanı üstümden almayı düşünüyor musun ?" Hiçbir şey söylemeden çantasını çekti.

"İnsanlara karşı hep böylevkaba mısın ?"

"Sadece üstüme çanta atanlara karşı." Güldü. Yemin ediyorum güldü.Birde tatlı oldu.

Yüzüne bakmak için hafifçe kafamı çevirdiğimde o da bana bakıyordu. Gözleri, rüyamda gördüğüm uçurum gibi sonsuz bir siyahtı. Hemen bakışlarımı çektim. Acaba hala rüyada mıydım ?

Alexander'ın koluna hızlıca bir yumruk attım. Gülmeye başladı.

"Rahatsız olduysan bunu sözlerinle de ifade edebilirsin."Alaycı bir ifadeyle söyledi. Bende kendimi tutamayı güldüm. Biliyorum saçmaydı ama belki hala rüyadayımdır.

Aklıma bir fikir geldi.Rüyamda bana dokunduğunda bir elektriklenme hissetmiştim. Kalemimi yere attım. Alexander onu almaya eğilirken hafifçe elimi eline dokundurdum.

Yine o hafif elektrik kollarımda dolaşmaya başladı.Şaşkınlıktan ağzımdan şu sözleri kaçırdım.

"Sen gerçek misin?" Saçmaydı ama ağzımdan öylece çıkıvermişti.Ama rüyamdaki ses unutulmayacak bir sesti.Nerede duysam hatırlardım ve işte şimdi bu ses ve kafamda tekrarlanan ses aynıydı.

"Gerçek olmak için fazla mı yakışıklıyım ?"

"Hayır ama fazlasıyla egoistsin."

Tekrar güldü.Gülüşü yüzündeki mükemmeliyeti tamamlıyordu.Simsiyah saçları ve bir o kadar siyah gözlerine karşı bembeyaz bir teni, çıkık elmacık kemikleri vardı.Güldüğü zaman hafiften gamzeleri çıkıyordu.

Ders bitene kadar önümdeki beyaz kağıda bakarak düşündüm. Bugün az uyumuştum,kahvaltı etmemiştim.Belki tansiyonum düşmüştü. En iyisi eve gidip dinlenmekti. Zil çaldığı anda kimseye görünmeden çıktım. Jessica'yla bile konuşmadım. Az sonra telefonuma mesajlar yağacaktı. "Nerdesin Danielle?,Sen bana haber vermeden neden gidiyorsun?..."

Hızlıca eve yürüdüm.Kapıyı açtım. İçeri girdiğim anda bir şeye takıldım.Yüzüstü düştüm.Yeri yaladım resmen. Bileğim çok acıyordu. Yavaş yavaş kalmaya çalışrken ayağıma baktım.Oha! 360 derece dönmüş resmen. Duvara yapışa yapışa mutfağa ilerledim. Eğer kırılmadıysa veya çıkmadıysa buz koymam gerekliydi. Mutfağa girdiğimde ayağımın üstüne basmamaya çalışarak dolaba ilerledim. Birden gözlerim karardı. Başım dönmeye başladı. Yanımdaki sandalyeye tutunamayınca sendeleyerek ayağımın üstüne bastım. Acıyla inlerken belimde bir destek.hissettim. Hayır destek değil eller.

"Dikkat et az kalsın düşecektin."

Korkuyla çığlık attım. Kim olduğunu görmek için döndüm.

"Alexander ?"

Black Eyes (Siyah Gözler)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin