ÇIPLAK

449 31 11
                                    

Nora o pis ellerini yüzümde gezdirmeye başladı. Eline sertçe vurup yüzümden çektim.

"Bunu yapmayacaktın." Yüzüme nefret dolu bir ifadeyle baktı.

Elini ittiridiğim elimi tutup arkama çevirdi. Acıyla dişlerimi sıktım. Diğer elimide arkamda birleştirdi. Dizimin arkasına vurunca istemsizce diz çöktüm. Bileğim yavaş yavaş daha da acıyordu. Kolumu kurtarmaya çalıştıkça canım acıyordu. Onu büyüyle üstümden ittirmeye çalıştım.

"Bunun bana işe yarayacağını mı düşünüyorsun ?" Sinsice kahkaha attı. "Önümde böyle diz çöktün işte."

Saçlarım terden dolayı alnıma yapışmıştı.Kafamı kaldırıp etrafıma baktım.  Diğer üç kişide bana alaycı gülümsemelerle bakıyordu.

"Sen öyle san."

Gözlerimi kapattım. Tüm enerjimi kullanarak üstümden Nora'yı ittirdim. Sonunda onu üstümden atabilmiştim. Bileklerimi bıraktığında yere düştüm. Enerjimin çoğunu kullanmıştım. Bileklerimdeki acıyla karışık bir uyuşma vardı. Kolumu kaldıracak gücüm kalmamıştı.

"Yakalayın onu !" diye bağırdı arkamdan. Kafamı kaldıramadım. Yapraklara sürterek omzumun üstünden Nora'ya baktım. Yerdeydi ve elektrik çarpmış gibi titriyordu.  Ona yaptığım büyü işe yaramıştı. İçimde bir mutluluk oluşmuşken sürüklenmeye başladım.

Çenem yere sürtündüğünden dolayı acıdığında kafamı kaldırdıp ne olduğuna baktım. O iri kaslı adam kolumdan tutmuş beni yerde sürüklüyordu.

"Bakalım dörde dört olduğumuzda da aynı şeyleri yapabilecek misiniz ?"

Tanıdık sesi duyduğumda irkildim.O anda adam kolumu tutan adam sertçe  kolumu yere attı. Arkamı dönüp baktım. Alexander,Tom ve yanında üç kişi daha vardı. Tom ve Alexander koşarak yanıma geldiler. Alexander eğilip elini yüzümde gezdirdi. Dikkatlice çeneme baktı.

"Onu ben alırım. Sen yardıma git." dedi Tom.

Alexander ayağa kalktı.Bir bana bir Tom'a baktı. Sanki Tom'un yanımda olmasını istemiyormuşçasına bakıyordu. Gözlerim zor açık duruyordu. Kafamı zorlukla döndürüp Tom'a baktım.Arkamızdan gelen çığlıkla ikiside kafasını döndürüp sesin geldiği yere baktılar.Tom eliyle bir şeyler yaptı. Ama gözlerim daha fazla dayanamadı.

Gözlerimi zorlukla açtım. Etrafıma bakındım. Yanımda araba süren Tom vardı.Farların aydınlattığı yerlerin dışında hiçbir yer görünmüyordu.

"İyi misin ?"

Tom bana baktı. Ama daha sonra hemen gözlerini yola çevirdi. Başımın ağrısı yüzünden şakaklarımı ovdum.

"İyiyim." Sesim zor çıkmıştı. Elimi alnıma doğru getirince elim bir şeyle ıslandı.Elimi alnımdan çekip bakınca kan olduğunu gördüm.

"Başım..."

"Yaralarını temizlemeye vaktim olmadı. Hemen gitmemiz gerekiyordu."

Yaralar mı ? Başka neremde yara vardı ? Hemen ışığı açıp,aynayı indirdim. Çenemin altı,başımda kanlar vardı. Yanaklarımda çizikler vardı. Elimi yanağıma götürdüm. O anda farkettim ki bileklerim mosmordu.Parmak uzunlukları şeklinde morluklar vardı.

"Bu.." Şok içindeydim. "Bunlar ne !" diye bağırdım. Bu suratla ben insan içine çıkamam.

"Sakin ol. Yakında geçer."

Kendime garipseyerek baktım. "Ne zaman ?"

Aynayı sertçe kapattım. Kendimi görmek istemiyorum. Kafamı pencereden dışarı çevirdim. Bu halde beni kimsenin görmesini istemiyordum.

Black Eyes (Siyah Gözler)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin