Sahtekar

463 30 9
                                    

Çok özür dilerim daha önce sildiğim bi bölümü yayınladım.Ve gecikme için üzgünüm. İyi okumalar :))))

  Okulda ve Alexander'ın evinde gördüğüm dövmeli çocuğun Alexander'ın kardeşi olduğunu öğrendiğimden beri nedense bazı şeyler garip gelmeye başladı. Tom-Alexander'ın kardeşi- ve Alexander arasında bakışmalarla geçen bir savaş vardı. Birbirlerine öldürücü bakışlar atıyorlar ve neredeyse hiç konuşmuyorlardı.Konuştuklarında ise birbirlerine laf atmaktan başka bir şey yapmıyorlardı.

  Alexander'ın evine doğru ilerlerken Tom'la yapacağım konuşma aklımdan geçti. Alexander'a onlarca kez sormuştum ama onun bana tek verdiği cevap "Yok bir şeydi.". Bana fazlasıyla soğuk davranıyordu ve tersliyordu.

 Kapıyı elimdeki Alexander'ın verdiği yedek anahtarla açmıştım. Yukarıdan gelen fazlasıyla yüksek ve sert olan müzik sesini dinleyerek odasına ulaştım. Kapıyı sertçe açtıktan sonra gördüğüm manzara karşısında refleks olarak kapıyı kapattım. Aslında sadece kas çalışıyordu ama yarı çıplak olması biraz rahatsız etmişti.Kapıyı tekrar açıp içeri girdim.

"Ne istiyorsun ?" Bilgisayarının bağlı olduğu hoparlörü kapattım. Ama Tom bana aldırış etmeden ağırlık çalışmaya devam ediyordu.

"Konuşmak istiyorum." Elindeki ağırlığı bırakıp bana döndü.Yüzünü ve vücudundaki terleri havluya sildi.

"Gördüğün gibi meşgulüm. Hızlı ol."

"Alexander'la neden bu kadar soğuksunuz ?" Gözlerini devirdi. "Çünkü o bir sahtekar.Şimdi hoparlörü aç ve kapıyı kapat."

"Bitmedi." diye çıkıştım sert bir sesle."Onun hakkında neden böyle düşünüyorsun ?" Tom'un Alexander'a bu şekilde hitap etmesi beni sinirlendirmişti.

Tom yerinden kalkıp yanıma yaklaştı. Kollarında ve karnındaki fazlasıyla belirgin kaslar dikkatimi o kısma kaydırıyordu. Nefesini hissedeceğim bir yakınlığa geldiğinde sessizce "Emin ol yakında anlayacaksın." 

Kapıyı sonuna kadar açıp odasından çıktım. "Pislik."diye mırıldandım kendi kendime. Merdivene doğru yürürken birden Tom önümde belirdi. Siktiğimin cadısı! Çok korkmuştum. Ama suratındaki ifade beni daha da korkutmuştu.

Üstüme doğru yürüdü. "Eğer bir daha benim dediğim bir şeyi yapmazsan sonu kötü olur."

Sözünü bitirdiği anda duvara çarpmıştım.Kalp atışlarım hızlanmıştı.

"Pauperes in poena mitterent reflectetur-"  Daha büyümü bitirememişken Tom elini kaldırdı.  "Sakın bana büyü yapmaya kalkma,hem de böyle aptalca bir büyüyü." dedi. İçimden onun yanmasını istemiştim. Kalıcı bir şey olmayacaktı sadece o an yanıyormuş gibi canı acıyacaktı.   "Sana acıyorum biliyor musun ? Kendi kardeşine sahtekar diyebilecek kadar zavallısın." "Unutma Danielle her kardeş yanlış yapar. Seninde bir kardeşin var." Tehditkar bir tavırla söylemişti. "Uğraşmaya değmessin."

                                                                       *****

  "Alexander lütfen bak o kadınla yalnız kalmanı istemiyorum !" En sonunda bağırmıştım.   "Bu konu seni ilgilendirmiyor." Kolunu ittirerek bıraktım. Yine o kadınla konuşmaya gidecekti. Ne istiyordu ki ? Ama benden ne kadar güçlü olursa olsun ben özel bir cadıydım. Bu sefer onun büyüsüne karşı koyacaktım.  Hava alacakaranlıktı. Yakında tamamen kararacaktı. Alexander'la evimin merdivenlerinden indik.Onu uğurlarken "Lütfen dikkatli ol."dedim.   O kadının gözlerindeki kötülüğü görebiliyordum. Saf,katıksız kötülük,nefret  doluydu. Hızlıca odama çıkıp kapımı kilitledim. Işığı kapatıp,mumları yaktım. Köşeye oturup Alexander'ın yanında olduğumu düşündüm ve işte ordaydım.   Kullanılmayan depo gibi bir yerde buluştular. Görüntüleri sürekli bulanıyordu. "Buraya giremez değil mi?" diye sordu Alexander. "Giremez güçlü bir büyü yaptım. Göreceği tek şey karanlık olur." Duraksadı. Bir şey söyleycekmiş gibi ağzını açtı. Ama hiçbir şey söylemedi. "Onun yanında bu kadar yapmacık olmaktan sıkılmadın mı ?"

"Bunları herkesi kurtarmak için yapıyorum. Sen ve seni gibilerinin eline geçerse neler olacağını tahmin ediyorum. " Kadın uzanıp Alexander'ın dudağından öptü. Alexander geri çekildi. "Nora bak eskiden bir şey yaşamış olabiliriz. Ama artık bizim ilişkimiz müttefiklikten ileri gidemez. " Nora hızla ayağını yere vurdu. "O aptal,küçük kız her gün senin yanındayken,dudaklarının dibindeyken ben burdayım. Ona karşı beslediğin tek duygu acımak! Onu kandırıyorsun farkında mısın ?" Kafasını hızlıca iki yana salladı. "Ama unutma tilki dönüp dolaşıp kürkçü dükkanına döner."

  "Nora buraya senin bana karşı olan duygularını konuşmaya gelmedim. Teyzem seninle konuşmak istiyor. Eğer Danielle sahip çıkamazsam tüm cadılar yok olabilir."   "Alexander bana bunları söyleyecek kadar zavallılaştın mı ? Biz seninle farklı taraflardayız. Beni bu tarafa senin teyzen hapsetti.Şimdi benden yardım mı istiyorsun ?" Alexander güldü. "Nora farkında değil misin? Hepimiz ölebiliriz. HE-Pİ-MİZ !"   "O da annesi gibi. Hatta annesinden daha önemli. Ama sonu ne oldu ? Mezar. Yani kimseye bir şey olacağı yok."   "Durumun ciddiyetinin farkında değilsin. Ama teyzemle iletişime geç." Alexander arkasını dönüp kapıya ilerledi.     Suratımda hissettiğim sert acıyla gözlerimi açtım. Yanaklarım gözyaşlarından dolayı ıslanmıştı. Karşımda ise Tom duruyordu. Yine.  

  TOM GREGOR  

  Nedense içimde Danielle hakkında kötü bir his uyanmıştı. Sanki ona bir şey olmuş gibi hissetmiştim. Ama umrumda değildi. Müziğin sesini daha fazla açtım. Ama içim bir türlü rahat etmedi. Bu kıza acıyor muydum ? Belkide kontrol etmeliydim.   Danielle'in evinin önüne gelince odasında loş bir ışık olduğunu gördüm. Ağacı eğip kolaylıkla penceresine çıktım. Ama Danielle'in transta olması ve ağlaması beni şaşırttı. Hemen içeri girip kolunu tuttum. Büyük bir sarsıntıyla titriyordu.   Onun transtan çıkması için biraz sarstım. Acının insanı gerçeğe döndüreceğini biliyordum. Her ne kadar ona vurmak istemesemde yüzüne tokat attım. O anda gözleri açıldı. Gözlerinden yaşlar akmaya devam ediyordu.   Ellerini tuttum. "Noldu ?" diye sordum. Bu sefer hıçkırarak ağlamaya başladı.Danielle'i kendime çektim. "Ağlama şşş." diye sakinleştirmeye çalıştım.   Hıçkırıklarının arasında "Beni sevmiyor." gibi bir şey dedi. Nihhayet kötü an gelmişti. Sanki hiç öğrenmeyecekmiş gibi davranmışlardı.

Danielle boynuma sarıldı. "Haklıymışsın."   Aslında şu anda egomun tavan yapması gerekirdi ama Danielle'in durumuna üzülmüştüm. Ne oluyordu bana ? Kendimi çektim. "Bak kendini üzme. O sahtekarın teki. Değmez ama benim gitmem gerek." Pencereye doğru ilerledim.   "Tom." dedi titreyen bir ses. O kadar masum çıkmıştı ki sesi... Dönüp arkama bakmamalıydım çünkü bakarsam ona acıyacağımı biliyordum. "Yanımda kalabilir misin ?"

Black Eyes (Siyah Gözler)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin