Bu anlatacağım olay babamın öldüğü zamanla ilgili biraz şaşıracaksınız. Babam o zaman sağlıklı bir bireydi. Hiç bir sıkıntısı yoktu,babam ölmeden üç ay önce rüyalarımda, babamın ölmüş olduğunu görüyordum. O zaman ben evli çocuklu, babamdan uzak bir şehirde yaşıyordum. Babama çok düşkündüm. Ve onu çok severdim. Babamı özlemeye başlamıştım. Bu rüya olaylarından sonra babam birden hastalandı ve hastaneye kaldırdılar. Babamın beyninde on yıldır bulunan tümörü buldular ve doktorlar da şaşırdı.
Bu on yıl nasıl ağrı, sızı hissetmedin, rahatsızlanmadın diye. Bu tümör bütün beynine yayıldığı için ameliyatla alınırsa ölüm tehlikesi olacağından ameliyat edemiyorlardı. Bu yüzden babamın en az bir ay ömrü kalmıştı. Ve benim bu olayların hiçbirinden haberim yoktu, abimler arayıp bana söylememişlerdi. Bir ay ömrünün kalacağını öğrendikleri zaman abimler olayın ciddiyetini anlayıp beni aramışlardı. Babam yeme - içmeden kesilmiş serumla yaşamaya başlamıştı. Ve ben bu olayı duyunca İstanbul'dan babamın yanına gittim. Babam beni görünce direk ayaklanıp kızım sen mi geldin? Demişti. Kaç gündür ağzına yemek sürmeyen babama ben yemek yedirmiştim. Beni gördükten üç gün sonra vefat etti. Ve babamı ne kadar istemesem de toprağa gömdük.Sabahı evin bahçesinde milyonlarca karınca dışarı çıkmış, toprağı kabartmışlar, her yer göz göz, karınca delikleriyle doluydu. Babam normalde ağaçlara, çiçeklere, bahçesine çok önem veren biriydi ve anneme başsağlığı dilemeye gelen kişiler o gün çimleri çok ezmişlerdi. O yüzden bu kadar karıncanın çıktığını ama ne diye çıktıklarına akıl veremiyordum. Cenazesinden bir gün sonra İstanbul'a geri dönecektim. Ondan dolayı o gece babamın evinde kalmıştım. O akşam orada ilginç bir rüya görmüştüm. Babamı beyaz bir kuş şeklinde cama konarken gördüm. Kafama o kadar ağırlık basmıştı ki kafamı kaldıramıyordum. Ve babam benim yanıma doğru gelip, çocukları sevmeye başlamıştı. En büyük kızımı kaldırıp seviyor ve ben onun ağlamasına uyanıp geri yatırınca babam diğer kızımı kaldırıp seviyordu, ve ben yine uyanıp geri yatırıyordum, çünkü uyanınca babamı göremiyor geri yatınca görüyordum. Sonunda artık dayanamayıp niye
ağlayıp-ağlayıp duruyorsunuz diye bağırdım. Babam ben bağırdıktan sonra daha almadı. Babam annem'in odasına gittiğini,mutfağı gezdiğini evin her yerini gezdiğini görüyordum. Ama o ağırlık yüzünden kafamı kaldıramıyordum. Sabah ezanı okunduktan sonra ise babam kapıyı çarpıp gitti. Ve ben o kapı çarpıntısına uyandım, evdeki yengeme sen mi dışarı çıktın? dedim o ise hayır dedi. O zaman anladım, bir rüya değil gerçek olduğunu, babamın beni ziyarete geldiğini. Bu olay olalı on dört sene oluyor ve ben babamı
gerçekten çok özlüyorum.
☆
ŞİMDİ OKUDUĞUN
☆ Olağanüstü Olaylar
ParanormalSen hiç bir kitab'da gerçek anılar veya hikayelere rastladın mı ? Cevabınız hayır mı ; Öyleyse şimdi o anılarla içini ısıtmaya hazır mısın ? Öyleyse durma hemen okumaya başla.