VIII - LAUREN

105 8 1
                                    

Ertesi sabah Hekate kulübesindekilerle beraber kahvaltı için yemekhaneye gittim. Dün Lucy'nin söylediği gibi herkes karışık oturuyordu. Hatta Laisy, Joseph ve Suzan bile diğer arkadaşlarına katılmak için masadan ayrıldılar. Hekate masasında sadece ben ve Daniel vardık.

Daniel bile benimle ilgilenmiyordu. Demeter kulübesinin masası olduğunu tahmin ettiğim bir yere bakıp tostunu ısırıyordu.

Bense Lucy'nin masa bakıyordum. Yine bayağı kalabalıktı bu sabah. Dün akşamki kişilerle oturmuş, güle oynaya kahvaltı ediyordu.

Ben de kahvaltımın sonlarına gelirken Daniel hafifçe kolumdan dürttü beni. "Acele etmelisin."

"Neden?"

Göz kırptı. "İlk kılıç dövüş dersini kaçırmak istemezsin, değil mi?"

"Ders mi?" Ofladım. "Burada da mı ders göreceğiz yani?"

"Evet ama bunlar dışardaki okullarda öğrendiğin dersler gibi olmayacak," dedi Daniel. "Bunları gerçek hayatta kullanman gerekecek. Tabii hayatta kalmak istiyorsan."

On beş dakika sonra Demeter, Hekate ve Athena kulübesiyle beraber arenanın tribününde oturuyordum. Keşke James de burada olsaydı. Bana ne yapmam gerektiğini söylerdi.

"Korkma," dedi Daniel. "Yeni olduğun için Lucy seni fazla zorlamaz."

"Lucy mi?"

Arenaya doğru başıyla işaret etti. Başımı oraya doğru çevirdiğimde Lucy'yi gördüm. Elinde bir kılıç ve bir kalkan vardı.

Lucy'nin arkasından da Jason ve Lucy'nin abisi Percy olduklarını öğrendiğim iki çocuk geldi ve tribünün en alt basamağına oturdular.

"Nasıl yani?" dedim. "Eğitmenimiz Lucy mi?"

"Evet," dedi Daniel.

"Ama..."

Ben daha cümlemi tamamlayamadan Lucy eliyle kalkanına üç kere vurdu ve tribünlerdeki kalabalık sessizliğe gömüldü.

"Günaydın Demeter Athena ve Hekate kulübeleri. Ayrıca hiçbir dersimizde bizi yalnız bırakmayan Jason ve Percy."

Lucy, Jason ve Percy'nin olduğu tarafa bakıp göz devirdi. Jason ve Percy'nin güldüğünü görebiliyordum.

"Her neyse," dedi Lucy. "Her zaman olduğu gibi bugün de sadece beni izlemeye gelmediniz, değil mi? Sizi aşağıya alalım."

Tribünlerdeki herkes bir anda ayaklandı ve arenaya inmeye başladı. Ben de onları takip ettim.

Herkes basamaklardan inerken arenanın kenarındaki kutulardan kılıç, kalkan ve miğfer aldılar. Herkes hazırlıklarını yaptı. Bense sadece onları izlemekle yetindim. Hemen hemen yirmi beş-yirmi altı silahlı melez arenanın ortasında karşılıklı iki sıra halinde dizildiler. Herkes eşini biliyormuş gibi kolayca yerine geçti ve Lucy'yi beklemeye başladı.

Ben de orada boş boş dikilmeye devam ediyordum.

Lucy arenanın kenarından kılıcını, miğferini ve kalkanını alarak grubun yanına geldi ve silahlarını grubun başında dikilmekte olan bendenizin yanına, yere bırakarak gruba döndü. "Şuan almış olduğum bir kararla, eşlerinizi değiştireceğim."

Gruptan bir anda şikayet ve yakınma cümleleri geldi. Lucy ellerini havaya kaldırdı.

"Lütfen," dedi gruba. "Haftalardır aynı kişilerle antrenman yapıyorsunuz. Artık birbirinizin hareketlerini ezberlediniz. Karşınıza çıkan her türlü düşmana karşı hazırlıklı olmalısınız."

MELEZ BELAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin