Multi Cem
"Biraz sonra telefonuma mesaj,mesajda"Arkana bak" yazıyordu.Eylül'e baktığımda kafasıyla bi yeri işaret ediyordu.Baktığımda......."
Noyan'ı gördüm,yanında da.................bi kız vardı telefona bakıp gülüyorlardı.Eylül'ün sesini duyduğumda ona doğru döndüm.Eylül:"Sevgilisi mi varmış"dedi.
Eylül bunu söylediğinde içimde garip bi his oluşmuştu."Banane ya" dedim.Eylülse anlamsız bi şekilde baktı,"demek sanane,o zaman neden yüzün düştü."
Arkadan öyle bi kahkaha yükseldi ki herkes o tarafa döndü,Noyan'ın yanında ki kız gülmüştü ya da değişik bişey yapmıştı.(bildiğiniz anırdı diyebilirim)önüme döndüm ve Eylül'e hadi kalkalım işareti verdim ve avm'den ayrıldık.Eylül kendi evine gidiceği için başka bi otobüse ben ise başka bi otobüse bindim.
Eve geldiğimde hala o sahneyi düşünüyordum.Neden takılmıştı ki aklıma,ne güzel yaşıyorum ben......Bunları kafamdan atmak için kendimi duşa attım,kurulandıktan sonra üzerime pijamalarını giydim,telefonumdan müzik açıp kitap okumaya başladım,ama ne yazık ki odaklanamıyordum,en iyisinin yatıp uyumak olduğunu düşündüm,bir süre sonra uyudum.
Yeni bir hafta yine bir Pazartesi yatağımda acaba gidip gitmesem mi diye düşünürken.......Ablam odaya girdi"Ablacım daha kalkmadın mı sen hadi kahvaltıya" ona anlamsız bi şekilde 1-2 saniye baktıktan sonra "Ya abla gitmesem,noluuuuur? uyusam, he olmaz mı?" Ablam:"Olmaaaaaaz hadi kalk."
Ben oflayarak o sıcak mütüş rahat yataktan kalkıp yüzümü yıkamaya gittim, kahvaltımızı da yaptıktan sonra hazırlanıp evden çıktık,arabada giderken ablama"Bugün okuldan çıktıktan sonra senin yanına geliyim mi ?çok sıkılıyorum evde"
Ablam olumlu yanıt verince sevindim aslında hastahaneye gitmeyi sevmesemde ne yapıyım canım sıkılıyo. Okula geldiğimde ablama sarılıp arabadan indim,ben okulun içinde Eylül'e bakınırken o ise bir iki kızla bişeyler konuşuyordu,yanına doğru yöneldiğimde Cem'in bana seslendiğini duydum, yanıma doğru geldiğinde gergin duruyordu bi eli ensesinde,"Günaydın İlkin şey ben sana bişey söylicektim........" derken Eylül yanımıza geldi,Cem "Neyse ya sonra konuşuruz"dedi bende bu ani cevaptan dolayı sadece tamam demekle kaldım.Sınıfa geldiğimde Noyan'la Cem'in konuştuklarını gördüm,Eylül'le yerimize oturduğumuzda çok geçmeden tarih öğretmeni içeri girdi,bu dersi seviyordum çünkü öğretmenimiz iyiydi ve güzel anlatıyordu,ders zili çaldığında Eylül'le birlikte kantine inip kahve aldık ve sınıfa çıktık,Eylül bana telefonundan bir iki fotoğraf gösterirken,defterimdeki ödeve bakmak için defteri açtığımda arasında olan bi not farkettim,bunu buraya kim koymuştu ki? Eylül'le fark ettirmeden açtım ve içine baktım.Notta:
"Okul çıkışında kapının önünde ol." Yazıyordu,kim yazmış olabilirdi ki bunu,açıkçası korkmuştum ve okul çıkışında orda olıcağımı biliyordum.Aslında korktuğumdan dolayı değil merak ettiğimden.
Tüm gün bunu düşündüm durdum kim yazdı diye,okul bittiğinde merakla okul kapısının oraya doğru yürüdüm.
Gördüğüm kişiyle gözlerim faltaşı gibi açılmıştı,ama ama buu.................Bu CEM'di,yanına doğru yaklaştığımda arkası dönüktü ve bi yerlere baktığı anlaşılıyordu."CEM" diye seslendim.
Önce korktu ama sonra beni görünce yüzü yumuşadı,ama ardından hemen kasıldı."Demek geldin."
O notu sen bıraktın demek ne diyc......diyemeden"Bak İlkin nasıl söylenir bilmiyorum yani ben.....şey b-ben........hmmm b-ben"
"Söyle Cem,bişey mi oldu"
"Hayır hayır bişey yok,ben sana yaniii ben seni....."BEN SENİ SEVİYORUM"
Cem'in dediklerini ilk 1 dakika kavramaya çalışıyordum,ama olmuyordu, o bana. Az önce "seni seviyorum" mu demişti? ben onu arkadaş olarak görürken, birinin beni sevmesi........."Bilmiyorum Cem bak ben seni....diyemeden tekrardan sözümü kesti.
"Ya biraz ani olduğunu biliyorum ama bana bi şans versen hem bak seni üzmiycem söz veriyorum."
"Biliyorum Cem beni üzmesin ama.......bu insanın kalbiyle alakalı birşey."
"Bana bi şans ver" deyince aklım karışmışmıştı ilk defa böyle bir durumla karşılaşmış bi insan olarak ona şu cevabı verdim."Biraz düşünsem"
Cem bunu duyunca mutlu olmuştu demek ki düşünmem bile mutlu ediyosa......
"Tamam sen düşün ben seni beklerim"dedi ve okulun önüne bi taksi geldi."Benim gitmem gerekiyor Cem sonra görüşürüz" taksiye bindiğimde az önce yaşanan olayı düşündüm,kafam baya karışmıştı.Cem aslında iyi biriydi,ona hiç o gözle bakmamıştım,peki neden şimdi söyledi? Neden 1 sene önce değil de şimdi......taksi hastaneye geldiğinde parasını ödeyip arabadan indim.Ablamın odasına doğru gittim ve kapıyı çaldım içeriden "Gel!" sesi geldi kapıdan kafamı uzattım.Ablam:"Gel cadı gel,otur."dedi.
Biraz havadan okuldan konuştuktan sonra Nevin teyze uyumuyorsa yanına gidip gidemeyeceğimi sordum,ama ne yazık ki ablam maalesef şuan uyuyo demesiyle yerime çakıldım.Ablam:"Şimdi seni bi hastamda tanıştırıcam o da seninle aynı yaşta...Gelmek ister misin?"
Biraz düşündükten sonra bi insanla tanışmanın daha iyi olucağını düşündüm ve ablama olumlu yanıt verdim.Kapıyı açıp dışarı çıktığımızda 3.kata yöneldik.Koridorun sonuna geldiğimizde Ablam:"Merhaba Duygu hanım,huysuz beyimiz gelmedi daha galiba" Adının Duygu olduğunu öğrendiğim kadın:"Bu sefer zamanında geldi,içerde sizi bekliyor"
Ablam:" biraz sonra tanıştırırım sen burda işlemler bitine kadar bekle" dedi ve içeri girdi.
Hasta olan çocuğun annesi kontrol sonuç sırası almak için aşağı indi.Bende ordaki bi koltuğa oturup ablamın çıkmasını bekledim,çok geçmeden ablam yanıma gelip,"Gel"komutuyla birlikte odaya girdik.Çocuğa bakmak için kafamı çevirdiğimde..........ağzım açık kalmıştı ama bu-bu NOYAN! dedim şaşırmış bir sesle.Ablam"Siz tanışıyo musunuz?" "Aynı sınıftayız"dedik aynı anda,
Ablam "Ciddi misiniz diye sorunca ona bakıp kafamı salladım.Birden içeri bir hemşire girip "İlkin hanım acil bir hasta geldi"
Ablam hızla dışarı çıktı.Kafamı Noyan'a doğru döndürdüğümde onun da bana baktığını gördüm,birden bir telefon sesi o sessiz havayı dağıttı.Noyanın telefonu çalıyordu.
"EfendimBeril,Hastahanedeyim,Buraya mı geliceksin?, Gelme şimdi sen boşver,Peki tamam gel,"dedi ve kapattı.
Noyan'a üzüldüm hatta şuan içimde garip bir his vardı.Hastalık kolay birşey değildi,bu yaşta hiç değildi.......
"Ne düşünüyosun bu kadar derin"işte yine o pürüzsüz net sesi duydum ve ona baktım.
"Kalp hastası mısın?" Noyan'ın bu soru karşısında hem üzülüp hem sinirlendiğini yüz ifadelerinden anladım.Cevabını vermiycek gibi gelsede bıkkın ve yorgun bir sesle "Evet"dedi.Bu sorunun artık onun canını sıktığını anlamak zor değildi,bende çok üstünde durmadım.Bir iki dakika sessizliğin ardından,bir daha soru yönelttim"Neden buraya geldin?"Noyan suratıma bakıp kaşlarını çattı "Çok soru soruyosun" bende ona "Çok sessizsin"cevabını verdim.Gülümsedi,ilk defa görüyodum gülümsediğini,"peki o zaman soru sorma sırası bende"
"Benim sorumu cevaplamadın ki daha"
Noyan"Bir tanesi cevaplamıştım diye hatırlıyorum ama"
"Gıcık olduğunu söylemiş miydim"
Bu sözüme tekrar güldüğünde tam sorucakken......kapıdan içeri sarı saçlı bir kız girdi....bi dakika bi dakika bu gördüğüm kızı hatırladım bu Avm deki Noyan'ın yanındaki kızdı demek Beril denilen kız buymuş(telefonda konuşurken kulak misafirliği yapmış olabilirim.)
Fotoğraftaki Beril.Beni görmezden gelmişti sanki hemen Noyan'ın boynuna sarıldı.
Bende kapıyı yavaşça açıp dışarı çıktım,sevgilisi olduğu çok belliydi.......yalnız bırakmak daha iyi.
Koridorda yürürken bugün Cem'in bana sorduğu soruyu hatırladım,Evet mi deseydim,en iyisi Eylül'e danışmaktı.
Ablamın odasına gidip çantamı aldım tam kapıdan çıkarken...........İ.A~M.S
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALP AĞRISI
ChickLitBazı hikayeler vardır içinde büyük aşkların olduğu ve yine bazı hikayeler vardır içinde büyük dostlukların olduğu bizim hikayemizde ise biraz aşk biraz dostluk. Noyan 14yaşında karşılaşmış olduğu bir hastalık yüzünden içine kapanmış bi çocuk o şimdi...