Bölüm 34 |

251 8 1
                                    


Sonunda taksi evin önünde durmuştu. Aceleyle indim ve Brooklyn'in olduğu puseti aldım. Brooke ise kangurunun içindeydi, göğsümde uyuyordu. Taksici bagajdan valizimi çıkardı. Teşekkür edip aldım ve gerekli ücreti uzattım. (Kanguru, kadının göğsünde takılı olan şey)

 (Kanguru, kadının göğsünde takılı olan şey)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Valizi sürükleyerek bahçeye girdim. Evin etrafı rengarenk ışıklarla süslüydü. Ve değişik süsler vardı. Umarım Liam uyumuyordur. Anahtarım yoktu. O uyuduğunda bir daha zor uyanırdı. Uçağın rötar yapması kadar boktan bir durum olabilir mi? Bu yüzden gecenin bir yarısı gelmiştim. 2 çocuğumla yolda kalmıştım. Eğer sürpriz yapmak istemeseydim Liam'ı arardım ama bu bir sürprizdi.

Merdivenleri çıkıp zile bastım. Uzun süre beklememe rağmen açan olmamıştı. Tanrım....daha şimdiden soğuktan donmuştum. Bir an önce açmalı. Gecemi bu soğukta geçirmek istemiyordum. Telefonum şarjı da bitmişti. Tüm şanssızlık benim tarafımdaydı. Arka bahçeye geçerek cam kapıya yöneldim. Buğulu camı elimle sildikten sonra içeriye baktım. Bir bok görünmüyordu. Açmayı denedim ama kilitliydi. Ona ulaşmam gerekiyordu. Biraz daha dışarıda kalırsam eğer çocuklar da bende hasta olacaktık. Evde olmaması muhtemel bir şeydi. Sonuçta yalnızdı  ve Liam partilere bayılırdı. Onu evde bulacağımı düşündüren şey neydi çok merak ediyordum.

Yeniden kapıya döndüm ve zile umutsuzca bastım. Eskiden saksının altına anahtar koyardık ama artık o anahtarın orada olmadığına eminim. Puseti yere bırakıp dikkatle yere diz çöktüm ve o saksıyı kaldırdım. Anahtarı gördüğümde hissettiğim sevinci anlatamazdım. Büyük bir sevinç ile elime alıp kapıyı açtım. Açınca yüzüme vuran sıcaklık gülümsememe sebep olmuştu. " sonunda eve geldik...tanrım sizde özlediniz mi? Oh ne kadar da güzel kokuyor." Önce valizi içeriye asıldım daha sonra puseti aldım.

Botlarımı çıkarıp kenarıya attım. Yavaş yavaş koridorda ilerledim ve Liam'a seslendim. Yemek odasının yanından geçerken masa dikkatimi çekmişti. Oraya girdim. Tam masanın üzerinde bir demet Gül vardı. Elime alıp kokladım. Harika kokuyordu. Mum yanmaktan sönmüştü ve eridiği için masa örtüsüne düşmüştü. Her şey hazırdı. Yemekler, salatalar, şarap. Duvardaki saate baktım. Gece 3'tü. Ah. Yorgunluktan ölecektim. Eğer rötar olmamış olsaydı tam vaktinde burada olup yeni yıla beraber girerdik. Ama maalesef ki o sırada uçağım yeni inmişti ve ben bir taksi bulmaya çalışıyordum. Koskocaman havaalanında bir tane bile taksi bulamamıştım. Bulabilmek için bir süre yürümek zorunda kalmıştım. Puset, valiz, bebeklerin ağırlığı ve soğuk yüzünden ufak bir dermanım dahi kalmamıştı. Yere düşsem burada uyurdum.

Salona girdim. Televizyon açıktı. Sehpanın üzerinde kadeh ve bir şişe bitmiş şarap vardı. Liam ise koltukta cenin pozisyonunu almış bir şekilde uyuyordu. Onu görünce ister istemez gülümsemiştim. Evdeydi ve bir yere gitmemişti. Puseti ayaklarının ucuna bırakıp ona doğru eğildim ve anlına öpücük bıraktım. Televizyonu kapatıp abajurları açtım.

Kenarıda duran örtüyü alarak üzerini örttüm. Şöminedeki ateş söndüğü için içerisi biraz soğumuştu. Brooke'u kangurudan alıp kenarıdaki beşiğin içerisine bıraktım. Beşiğin yeri bile değişmemişti. Ayrıca Liam burayı süslemede iyi iş çıkarmış. Beremi ve atkımı çıkarıp kenarıya attım. Montumun fermuarını açıp çıkardım. Boğazımı temizleyip Liam'a doğru eğildim. Onu uyandırmak istemiyordum ama yapmak zorundaydım. Koltuğun kenarına oturdum ve parmaklarımı saçlarına daldırıp okşamaya başladım. Tanrım ne kadar da masum uyuyordu. Alt dudağının kenarına öpücük bıraktım. Onu cidden özlediğimi farkettim. Sakallını okşayıp " Liam uyanma vakti." Dedim. Soğuk parmaklarım yüzünden ürpermişti ama bu onu uyandırmamıştı. Bu sefer dudağından sulu bir şekilde öptüm. " hadi bebeğim uyan. Biz geldik." Boynuna sarılıp yanağımı yanağına yasladım. Hala bir hareket yoktu. " bak ben çok açım. Kendim için sandviç hazırlayacağım." Anlaşılan birileri sarhoş olup uyuyakalmıştı. Onca işkence dolu hareketten sonra uyanması gerekiyordu. Çünkü bana sarılmasını ve o şekilde uyumak istiyordum.

Daddy Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin