Bölüm 48

165 10 0
                                    

Bebekler için brokoli çorbası hazırlamıştım. Karen ve annemin tavsiye etmişti. Aslında onlar bana artık yedirebileceğim yiyecekleri göndermişlerdi. uzun bir araştırmadan sonra ilk olarak brokoli çorbası içirme kararı aldım. Çünkü onlar için çok sağlıklıydı ve hastalıktan korurdu. Elbette öncesinde doktorumuzu aramıştım. Sırf sağlıklı olmalarını isterken onlara zarar vermek istemiyordum. Her ne kadar öncesinde onlara meyveli yoğurtlar yedirmiş olsak bile çorba farklıydı. Umarım beğenirlerdi.

Çorbayı kokladım. Mis gibiydi eminim ki onlar da beğenirdi. İkisini koltuğa oturttum ve düşmemeleri için çevrelerine bir sürü yastık koymuştum. Liam onları tutmadığı için böyle önlem alıyordum. Kendisi şuan çok fazla önemli iş yaptığını söyleyerek geri çekilmişti. Bahsettiği önemli iş ise en rahat koltukta yayılıp maç izlemekti. Gerçi maç izlediğinden şüpheliydim. Şuan telefonu ile daha fazla ilgiliydi. Önlükleri takmak için elimdeki çorba dolu kaseyi sehpaya bıraktım. Pembe önlüğü dikkatle Brooke'a taktım.

Brooklyn'e takarken elbette huysuzluğundan ödün vermemişti. Hatta önlüğü çıkaramayınca sahte bir şekilde ağlayıp babasının ilgisini çekmişti. " Ellie, çocuklarıma bu iğrenç çorbayı mı içireceksin?" Sanki çorbayı o içecekmiş gibi yüzünü buruşturmuştu. Ah çocuklardan sonra sırada o vardı gerçi. O da içmek zorundaydı. Hepimiz sağlıklı olacaktık. Hayatımızdan abur cubura dair ne varsa çıkarmayı planlamıştım. Madem bundan sonra Liam'ın kuralları olacaktı bende kurallar koyardım. " Bu yasadışı bir iş annecik. Şimdi yavaşça bebeklere süt ver. Eminim ki süt içeriklerinde daha mutlu olurlar." Gözlerimi devirdim. O kadar da kötü değildi. Emin olmak için çorbadan ufak bir yudum aldım.

" Gayet güzel."

" Ah yapma!" Diye homurdandı. " Sende asla o sevmezsin brokoliyi. Bu yüzden çocuklarımı da zorlayamazsın. Direnin canavarlar! Bu savaşı biz kazanacağız." Dedi süper kahraman ifadesiyle. Yanına yaklaşıp ağzına zorla çorbadan soktum. Kaşığı çıkardıktan sonra yüzünü buruşturmuştu ve başını olumsuz anlamda sallıyordu. Çıkarmak için kalkacağında ışık hızı ile elimdekileri bıraktım ve üzerine çıktım. " Hayır onu yutmak zorundasın Liam." Ellerini sıkıca tuttum. Beni üzerinden kaldırabilirdi. Bana yalvaran gözlerle bakması çok komikti. Sadece ağzında brokoli çorbası vardı. Herhalde mutfaktaki brokoli salatasını görse kusardı.

" Sen babasın onlara örnek olmalısın. Hadi sevgilim." Yanağına minik minik öpücükler bırakmaya başladım. Sonunda yuttuğunda bende öpmeyi kestim. " Kötü değildi ha?" Başını belli belirsiz salladı. Ellerini, elimden sertçe çekti ve direk kalçalarıma koymuştu. " Ah beğendiğine sevindim çünkü daha çok çorbamız var. " Beni ani bir hareketle altına almıştı. Bacaklarımın arasında dururken bende bacaklarımı beline doladım.

" Bebeklerimiz adına üzüldüm o halde Ellie. Çünkü asla içmeyeceğim."

" Üzüyorsun beni Liam." Diyerek dudaklarımı bir çocuk gibi büzdüm. Ellerimi tişörtündeki düğmelere götürdüm. Yavaş yavaş açarken dudağıma sulu bir öpücük bıraktı. " Basit bir brokoli çorbasıyla beni kışkırtacağın aklıma gelmezdi." Dediğinde seksi olduğunu umduğum bir gülümseme gönderdim. Bir eli göğsüme geldiğinde Brooklyn'in çığlığını duymuştuk. Yavaşça ona başımı uzattım. Elindeki oyuncağı aralıksız sallıyordu. Anlaşılan oyuncak onu kızdırmıştı. Ya da bize kendilerini hatırlatmayı seviyorlardı. Ki ikinci seçenek daha mantıklıydı.

" Pekala sakinleş oğlum. Annen hemen geliyor." Liam boynuma iki tane sulu bir öpücük bıraktıktan sonra ayağa kalkmama izin vermişti. Çorbayı yeniden alıp onların yanına gittim. Liam da yanımıza gelmişti. " Onlar da beğenmeyecek."

" Hayır sevecekler." Çorbanın biraz daha soğuması için karıştırmaya devam ettim. Çünkü hala onlar için sıcak sayılırdı. " Eğer ben kazanırsam istediğim yerde seks yapacağız."

Daddy Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin