Daddy

Bölüm 58

" pekala çocuklar bu gerçek anlamda ilk lunapark deneyimimiz olacak. Daha önceden Disneyland'e gitmiştik ama yaptığınız tek şey uyumaktı. Ama şimdi büyüdünüz ve eğlenme zamanı!" dedim neşeyle ve ellerimi sevinçle birbirine çarptım. Brooke da ellerini birbine vururken daha çok mutlu olmuştum. Anlamasa bile bana tepki veriyordu. Bu önemliydi benim için. Ön koltukta oturmama rağmen onlara tamamen dönmüştüm ve bir şeyler anlatıyordum. Eğleneceğimize emindim. Zaten çoğu eğlence aletine binemeyecektik ama izlemek bile güzel olabilirdi. Liam eğlenmeyeceğimizi düşünüyordu ve ona göre bu zaman kaybıydı ama öyle düşünmüyordum kesinlikle. Eve her ikimizde yorgun gelmiştik ama aile olarak bir şeyler yapmamız gerekiyordu.

" pekala ben çok heyecanlıyım. Sende heyecanlı mısın babacık?" dedim ve yanağına sulu bir öpücük bıraktım. Buna gülmüştü ve kırmızı ışıkta olduğumuz için bize doğru dönmüştü. " sanırım hala heyecanlı değilim."

" hayatım eğlenceli geçecek." diyerek elimi yanağına yerleştirdim ve yavaşça okşadım.

" uh, evde  uyurken daha güzel olmaz mıydı sevgilim?" diyerek başını göğsüme yasladı. Zavallı kocamı, bugün David inanılmaz derecede yormuştu. Onu en erken saatlerde uyandırmış ve aile olarak kahvaltı yapmamıza izin dahi vermeden stüdyoya gelmesini emretmişti. Öğlenden sonra da beraber dansa çalışmıştık ve yorgunluktan öldüğüne emindim. Şuan sadece uyumayı düşünüyordu. En kötüsü de bu yoğunluğu yarın da devam edecekti. Saçlarına öpücük kondurdum.

" sadece çocuklar için idare edeceksin." dedim yeni bir öpücük bırakırken. Yorgundu ama bununla baş edebilirdi. Yeşil ışık yandığında önüne döndü. " ah babanız yaşlanınca daha huysuz olacak. Bununla baş etmek çok zor." diye fısıldadım çocuklara. Ama Liam elini bacağıma yerleştirip yavaşça sıkmıştı. Ona bakarken gülümsüyordum.

" dediğini duydum." diyerek sahte bir şekilde Gülümsedi bana. Direk kollarımı boynuna doladım ve yanağından öptüm. " ama haklı olduğumu kabul etmelisin." dudağıma güzel bir öpücük bırakmıştı.

Boynundan çekilip bacağımda olan elini tuttum. Sadece onunla zaman geçirmek istiyordum. Dans boyunca beraberdik ama o yetersizdi benim için. Çünkü orada birçok dansçı vardı ve başbaşa değildik. Her ne kadar istediğimiz zaman birbirimize sarılıp öpsek de cidden yetersizdi. Şimdi öyle değildi. Çocuklarımız yanımızda olsa da sessizdi ve bizi umursamıyorlardı. Bir nevi başbaşa sayılırdık ve ona istediğim gibi yapışık kalabilirdim. Kendisi ister bundan memnun olsun ister olmasın.

Sonunda otoparka girmiştik. " pekala aşkım, biliyorsun orası inanılmaz kalabalık, eğer hayal ettiğin gibi geçmezse somurtmanı istemiyorum." gözlerimi devirdim. Başımıza gelebilecek her şeyi biliyordum ve bu zaten hep oluyordu. Alışmıştık. Bana bir süre baktıktan sonra arabadan inmişti. Bende hemen indim.

O bagajdan bebek arabasını çıkarırken bende çocukların cekedini ve ayakkabısını düzeltiyordum. Dün geceki fırtınadan sonra hava onlara göre soğuktu. Eğlenmek isterken hasta olurlarsa Liam hep söylenirdi bu benim için iyi olmazdı. Hatta felaket olurdu. Bu söylenmesi çocukların sağlığı için endişelendiği için olmazdı elbette sadece sana demiştim evde olmalıydık cümlelerinden ileri gitmezdi.

" pekala siz de uslu birer çocuk oluyorsunuz ve asla bizi üzmüyorsunuz, anlaştık mı?" dedim Brooke'u kucağıma alırken.

Bebek arabasındaki yerine bırakınca ağzına emziğini götürdüm. Liam da Brooklyn için aynısını yapmıştı. Son olarak bagajdan sırt çantamı aldım. " hazır mısınız ufaklıklar? Uh ben pek değilim."

" Liam mızıkcılık yapmak yok." koluna girdim. " elbette yok." dudağıma öpücük bıraktığında gülümsedim. Onu seviyordum.

Lunaparka girişimizde baloncuklar karşılamıştı. Etrafımızda sayısız baloncuk vardı ve çocuklar bunu görünce çoktan hareketlenmeye başlamıştı. Bunları görünce resmen çıldırıyorlardı ve ulaşmak için her şeyi yapıyorlardı. Şimdiden eğlenmeye başlamıştık. Brooke ve Brooklyn baloncuklara hayran hayran bakıyorlardı. Belki de ilk defa bu kadar fazla görüyorlardı. Ah belki şuan onlara ulaşamadıkları için ağlamazlardı. Çünkü etrafımız inanılmaz renkli ve sesliydi, bu onların en sevdiği diğer şeydi.