Bölüm 56

170 9 1
                                    

Sabah bacaklarımı kavrayan soğuk eller ve sulu öpücükler yüzünden irkilerek uyanmıştım. Sabahın bu vaktinde garip hissettirmişti ve şaşkındım. Genelde minikler ağlar, göğsümü, saçımı asılır ya da vururlardı. Bu değişik ve ürpertici bir uyandırma şekli olmuştu.

Gözlerimi elimle ovuşturduktan sonra saate baktım. Saat 10 olmuştu ve işe geç kalmamış mıydık? " iyi ki doğdun karıcığım!" Liam başını yorgandan çıkarıp gülümsemişti. Üzerimdeki uyku sersemliği hala devam ediyordu.

Dudağıma ufak bir ısırık bıraktıktan sonra sulu öpücükler bırakarak göbeğime doğru gelmişti. " bugün doğum günüm değil bebeğim." diyerek saçlarına parmaklarımı daldırdım. Bana gözlerinin üzerinden bakmıştı. Gözlerimin içine bakarak dişlerinin arasına tenimi almıştı. Gülümsedim.

" biliyorum sevgilim, sadece sabah seksimiz için ufak bir bahane." gülerek başımı biraz daha yastığa gömdüm. Bir bacağımı onun bacağına doladım. O öpücükler bırakırken minik şortumu indirmişti. Bacağımın iç kısmını sertçe dişlediğinde dudaklarımdan ister istemeElbir inilti çıkmıştı ve farkında olmadan bacağımı çekmiştim.

Liam ise endişeyle bana bakmış ve yorganın altından çıkmıştı, hemen hemen üzerimde sayılırdı. " canını çok mu acıttım? Tanrım sikiğin tekiyim. Acıyor mu hala?" saçlarımı yüzümden çekerken hala endişeli olduğu belliydi. " bebeğim hiçbir sorun yok. Devam edebilirsin. Daha sert olduğun zamanlar oldu." diyerek ellerimi çıplak sırtına yerleştirdim.

" hayır canını acıtamam. Ben çok özür dilerim."

" eğer seksimizi sen başka bir özür dilemeden daha bitirirsek seni affedeceğim. Hadi bebeğim."

" durmamı istediğinde söylemen yeterli." beni son kez öpüp bacaklarımın arasındaki yerini yeniden aldı. Elleri belimdeydi. Derin bir nefes almıştı bana son kez bakmıştı. " hayır yapamayacağım." diyerek başını karnımın üzerine koydu. " korkuyorum." bıkkınlıkla nefesimi dışarıya doğru üfledim. Son zamanlarda böyle davranmayı sıklaştırmıştı. Benim sevgilim korkak değildi! evlilik onu korkak birisi yapmıştı. Ve bu hiç hoşuma gitmiyordu.

" pekala yatağa uzan. Ben yapabilirim." yataktan doğruldum. " ah ne yapıyorsun Ellie?" göğsüne dokunarak yatağa yatırdım. Tam bacaklarının arasına geçecektim ki minikler ağlamaya başlamıştı.

" sevgilim sana söz veriyorum en kısa zamanda rahatlatacağım seni." saçlarını düzeltip alnına öpücük bıraktım. " beni rahatlatmak mı? Benim amacım sadece seni rahatlatmak bebeğim. Şuan gayet iyiyim."

" ne yani seks istemiyor musun?" başını olumsuz anlamda salladığında ona sen ciddi misin  bakışlarımı gönderiyordum. Ama gayet ciddiydi. Ah Liam sahiden değişmişti. " Liam seks hayatımızda bir problem varmış gibi hissediyorum. Artık beni çekici bulmuyor musun yoksa? Evlenince heyecanı biten çiftlerden mi olduk?" üzerine yerdeki tişörtünü alıp attım.

" saçmalama Ellie. Böyle bir şey mümkün değil. Çocuklarımız ağlamak yüzünden çatlayabilir." gözlerimi devirerek yataktan kalktım. Aynı zamanda şortumu yukarıya doğru çektim. Odadan çıkarken kalçama sertçe vurdu. " benden sürekli kuşkulanman beni üzüyor Ellie." 

Gülerek odaya girdim. Brooklyn beşiğin parmaklıklarının arasından geçmeye çabalıyordu, diğeri ise ayağa kalkmaya çalışıyordu ve bunları yaparken ağlamayı da ihmal etmiyorlardı. " meleklerim günaydın!" dedim neşeyle. Perdeleri de açtığımda içeriye güneş dolmuştu. Sonra oğlumu kucağıma aldım.

" sabah sabah bu huysuzluğu anlamıyorum. Yoksa çok mu acıktın? Süt mü yoksa babacığın müthiş kahvaltısı mı?" Liam'a doğru döndüm. Brooklyn ağlamayı bırakmış babasına mırıltılar çıkarıyordu. " o kadar haklısın ki oğlum... Liam oğlum da bende senin kahvaltı hazırlamanı istiyoruz. Kızım sende mi?"

Daddy Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin