Bölüm 50

202 8 0
                                    

1 ay sonra 

Ellie elbiselere bakarken bende bebek arabasını ileri geri sürüyordum. Çünkü bebeklerimiz bir yerde sabit olunca sıkılıp ağlıyorlardı. Ah aslında haklılardı. Uzun saatlerdir alışveriş merkezindeydik, Ellie bebek kıyafetlerinin arasındayken bizi unutuyordu. Buraya bebeklere düğünümüzde giymeleri için kıyafetlere bakıyorduk. Aslında Emily ile günler önce almışlardı çeşit çeşit ama beni bu şekilde bunaltmayı sevdiği için birde benimle gelmişti. Ama düğün söz konusu olunca  bende söylenemiyordum. Sanırım son zamanlarda bu zayıf noktamdı. Önce bir şeye izin vermiyordum daha sonra bana masum bir şekilde ama düğünümüz için Liam diyince anında yumuşayıp tamam diyordum.

Üstelik düğün konusunda ona hiçbir şekilde yardım etmemiştim. Çünkü albüme yoğunlaşmam gerekiyordu. O ise annesi ve benim annem ile hazırlıkları yapıyordu. Gündüz ben stüdyodayken o da onlarla ilgileniyordu. Gerçekten ikimizde yoğunduk. Akşam eve geldiğimizde yorgunluktan bebekler dahi erkenden uyuyordu. İkimiz de tam anlamıyla bitmiş oluyorduk ve yattığımız koltuklarda uyuyup kalıyorduk. Alışveriş merkezine de sırf Ellie ile vakit geçirmek için kabul etmiştim. Onunla vakit geçirmeyi özlemiştim. Üstelik ona yardım etmediğim için burada olmak zorundaymış gibi hissediyordum.

Başımı çocuklara doğru uzattım. İkisi de lolipoplarını yalıyordu  rahat bir şekilde. Ellie onları tam bir lolipop canavarı yapmıştı. Lolipop, üzerlerinde susturucu bir etkiye sahipti. Ek gıda olayını çok sevmiştim . Yeni lezzetler ile tanışırken mutlu oluyorlardı ve susuyorlardı. Önlerine geçtim ve cebimden telefonumu çıkardım. Brooklyn mırıltılar çıkararak kardeşine uzanmaya çalışıyordu. Ya da Brooke'un elinden şekeri almak istiyordu. Söz konusu Brooklyn olunca her şeyi bekliyordum ondan. Daima çevresine sataşırdı, zarar verirdi. Ve kardeşinin elinde ne varsa alırdı, Brooke ise saatlerce ağlardı. Şimdiden kavgaları başlamıştı.

Fotoğraflarını çektim. Brooke bana gülümseyerek poz vermişti. Ona öpücük gönderdim. " oğlum buraya bakmaya ne dersin?" ikisine doğru eğilip öpücükler bıraktım.  Brooke sweatshirtümün kapüşonundan sıkıca tutmuştu. Gülerek elini öptüm.

" Liam bu elbise nasıl?" Brooke benimle oynarken elinden şekeri aldım. Ellie bana beyaz bir elbise göstermişti. Etek kısmı tüllü, bel kısmında ise sadece 1 tane çiçek vardı. Diğer elbiselerden en güzeli buydu sanırım. Düğüne de en uyumlusuydu ayrıca. Gülümseyerek başımı salladım. " gerçekten güzel. Prensesime de eminim ki yakışır " Brooke elini dudaklarıma götürdü.  Bileğinden yavaşça tuttum. Avcunun içine minik öpücükler bırakırken gülüyordu.

" kızım sende beğendin mi elbiseyi?" Ellie elbiseyi Brooke'a elbiseyi gösterdi. Doğruldum. Bundan önce birçok mağazaya girmiştik ve oradan da çeşit çeşit kıyafetler almıştık. O çantaları korumam taşıyordu. Ve artık evime gitmek istiyordum. Sanırım yorgunluktan ölmek üzereydim. " tanrım Liam, çocukların bu hali ne? Şeker yüzünden kirlenmişler " dedi şaşkınlıkla. Belki biraz kirlenmişler olabilirlerdi. " onlara bakman gerekiyordu. Çünkü babalar böyle yapar." omuz silktim. Mükemmel babalar böyle yapardı. Brooklyn'in elinden şekeri aldı ve bana verdi.

" tanrım çok kirliler. Bu halde burada kalmaya devam edemeyiz." etrafıma baktım. Bir fısıltıyla " rezil olacağız Ellie " dedim. Karnıma vurduğunda yüzümü buruşturdum ve sessizce küfrettim. " düğünümüzde bebeklerimizin mükemmel olması için çabalıyorum. Yardımcı ol biraz." cevap vermeyecektim çünkü ona hiçbir konuda yardımcı olamamıştım ne dersem deyim o haklı çıkardı ve doğal olarak şuan benden yardım bekliyordu.

" her neyse biz seni dışarıda bekliyoruz sevgilim." kucağıma  elbiseyi ve Brooklyn için beğendiğimiz şortu bıraktı. " ayrıca seni seviyorum " dudağımdan öptü. Gülümsedim. Onlar mağazadan çıkarken bende yanaklarımı şişirerek kasaya doğru ilerledim.

Daddy Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin