Bölüm 25 | Brooke?

346 13 2
                                    


- 2 ay sonra -

Liam'dan;

Çocukları iki koluma yatırdıktan sonra televizyona odaklandım. Sağ ayağım sol dizimin üzerindeydi ve pozisyonun ne kadar rahat olduğunu anlatamam.

Haberler reklama girince ağzımdan istemsizce küfür kaçtı. Ben bu rahatlığı - özellikle çocuklar yanımdaysa - zor bulmuşken birde kumanda için ayağa kalkıp karşı koltuktan almam gerekiyordu. Eğer onların keyfini bozarsam ağlamaları cidden uzun sürer ama bu saçma reklamları izleyecek halimde yok. Henüz yeni susturmama rağmen ikisini de yavaşça kolumdan, koltuğa bıraktım. Hızla kumandayı almama rağmen Brooklyn ağlamaya başlamıştı. Cidden huysuz bir bebek. Sürekli ağlayarak benim sabrımı falan mı deniyor bu çocuk? " Brooklyn altını yeni değiştirdim, annen karnını az önce doyurdu, gazın kesinlikle yok. Neden ağlamaya devam ediyorsun oğlum? Beni çıldırtmayı kes."

" Lee kızımız ile anlaşmamı yapıyorsun?" Ellie'ye başımı çevirdim. Çamaşır odasından çıktığı için elindeki sepette bir sürü kıyafet vardı. Çamaşır günlerini sevmememin bir nedeni ise çocuklara o gün benim bakıyor olmam. Sanırım makineyi çalıştırmayı bir an önce öğrenmem gerecek çünkü ben her Çarşamba bu ikisinin de ağlamasından ve sürekli benim susturmak zorunda olmamdan sıkıldım. Ve ayrıca kızımız mı? Hayır bu Brooklyn. Diğerine baktım. Kıyafetleri aynıydı, her ikisinde de beyaz tulum vardı ve birbirlerine aşırı derecede benziyordu. Hangisi Brooke hangisi Brooklyn ayrıt etmek çok zor. Ayrıt edememin suçlusu Ellie. Her ikisini de neden aynı giydirir ki? " nereden anladın? Ikisi de benziyor."

Merdivenlerden çıkarken " seninle her iddiasını girerim ki o Brooke." Diye bağırmıştı. Ah hayır bu Brooklyn. " öyle mi? Kazanırsam bu gece seks var o zaman." Kahkaha sesi gelmişti. Anlamanın tek yolu var. Bezini açıp bakacağım. Başka türlü anlamam imkansız. Tulumunun düğmelerini açarken Ellie çiçekli bir saç bandı ile gelmişti. " kazanırsam eğer bu gece sen çocuklara bakacaksın. Bende uyuyacağım."

" ama sıra sendeydi."

" bu bir iddia aşkım." Dedikten sonra dudağımdan öptü. Şuan bezini açmaya korkuyordum. Tam açacakken zile basıldı. " sen bak. Şuan işim var." Oğlumu ya da kızımı kucağıma hızla kapıya yöneldim. Gelen ve bizim iddiamız yüzünden çıplak kalmıştı. Sadece bezi vardı. Kapıyı açıp başımı uzattım. Tamamen dışarıya çıkamazdım çünkü kızım ya da oğlum çıplak dışarıda da rüzgar var, hasta olmasını istemem. Bir adamdı elinde paket vardı. " Ellie Wood?"

" o şuan da yok. Ama ben eşi oluyorum?"

" siparişinizi getirmiştim. Şuraya imza atmalısınız. Birde kimliğinizi alabilir miyim?" Sehpanın üzerinde duran cüzdanımın içinden kimliğimi alıp adama uzattım. O da bana kalemi uzatınca gösterdiği yere imza attım. O da gerekli yeri doldurduktan sonra kimliğimle beraber paketi verdi. Kapıyı ayağımla kapattım. " bakalım anne ne sipariş vermiş." Anlından öptüm. İçeriye yavaş yavaş girerken açmaya çalışıyordum. Çamaşır odasına girdim. " elbisen gelmiş."

" kıyafetleri çıkarır mısın?" Elimden pakedi aldı, bende kurutma makinesindeki kıyafetleri çıkarmaya başladım tek elimle. " Liam istediğim elbise gelmiş!!" Diye sevinç çığlığı atınca yerimden sıçradım. " şimdi bunu deneyeceğim. Sende Brooke'un üzerini giydir." Dudağımdan öptü ve koşarak gitti. " kucağımdaki Brooklyn." Söylenerek içeriye geçtim. Brooklyn'i koltuğun üzerine bırakıp bezini açtım ve kim olduğuna baktım. Cidden Brooke'tu. " siktir. Senin yüzünden büyük bir iddia kaybettim." Bana güldüğünde minik burnunu sıktım. Ayrıca sabahtan beri Brooke'u, oğlum diye sevmem komikti. Sırf bu yüzden saatlerce gülebilirdim. Daha oğlumu ve kızımı ayrıt edemem büyük dalga konusuydu. Çiçekli saç bandını yastığın üzerinden alıp Brooke'un başına geçirdim. " biraz kız olduğun belli olmalı hanımefendi." Eğilip dudağından öptüm. Sonra da çıkardığım kıyafetini giydirdim.

Daddy Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin