OKUL YOK ÖĞRETMEN VAR

1.6K 110 22
                                    

Bir babanın evladında açtığı yarayı,
O baba bile kapatamıyor.
Ne acı...
Sonra o yara bir uzuv gibi
Vücutla doğru orantıda büyüyor,
büyüyor...
İnsan çocukken nelere güldüğünü elbet unutur
Ama neye ağladığını bir türlü unutamıyor...

Anneannesinin sözleri yıllarca küçük kızın , kocaman kalbini adeta zehirli bir sarmaşıkmış gibi sardı. Söylenen her söz küçük kızı sinirlendirdi, adeta sirkteki verilen görevi yerine getirmesi için kırbaçlanan aslanlara benzemeye başladı , yapacağı şeyden bihaber anneannesinin sözüne uydu. Zamanla babasına duyduğu sevgi yerini koca bir buz kütlesine bıraktı.

Annesinin ölümü küçük kızın büyük değişimler yaşamasına sebep oldu. Çünkü annesi her şeyden önce onun oyun arkadaşıydı, sizde taktir edersinizki küçük bir çocuğun en büyük mutluluk kaynağı oyunlarıydı. Oyun oynamadan büyüyen bir çocuk, ya bir cani olurdu yada hayatındaki insanlarla bir oyuncakmış gibi oynardı.

Annesinin ölümü üzerine mutluluk küçük kızdan koşarak uzaklaştı. Bir daha mutluluğu yakalayabilir miydi? İşte bu koca bir muamma idi...
....
(2007, Lisa 10 yaşında)

Kırılan camın parçaları yere dağılırken masadaki herkes irkilmişti. Daha öncede yaşadıkları olayları tekrar tekrar yaşamaları Pamir e kabus tadında gelmişti. Hoş ,gündüz gözüyle görülen kabus kabus muydu? Bilinmez.

Ayağa kalkıp, gözlerini devirdi. Bu taşı atıp camı kıranın kim olduğunu biliyordu. "Yine o küçük şeytan" diye mırıldandı. Önce annesine sonra ise masanın yanında sandalyede oturan babasına baktı.

"Ben bu küçük şeytanın bacaklarını kırmazsam adiyim!" diye bağırdı. Sesi tüm müştemilatın duvarlarını yalayarak yankılanıp evin her tarafına yayıldı.

Neredeyse boş olan müştemilatta gözlerini gezdirdi. Daha iki gün öncesine kadar onlarda Halit Bey le aynı evi paylaşıyorlardı. Ama onun tabiriyle 'küçük şeytan' gelip gidip annesi Esra ya sataştığı için Halit Bey böyle bir çözüm bulmuştu. Artık Pamir ve ailesi müştemilatta kalıyordu. Ama Lisa onların gitmesini de pek önemsememiş sabahın bu saatinde vakit ayırıp camlarını alaşağı etmişti sağolsun.

Pamir , Lisa nın bu hareketlerinden illallah etmiş, sabır kotasını fazlasıyla zorlamış ve sonuna kadar doldurmuştu. Kızı eline verseler hiç düşünmeden öldürürdü . Hem kızın bu davranışlarına bir anlamda veremiyordu.

Pamir i düşüncelerinden alıkoyan babası Necmi olmuştu

"Ne istiyorsunuz bu kızdan. Bırakın kırsın döksün ne olacak? Ufacık kız sonuçta."

Necmi nin bu sözleri Esra da şok etkisi yaratacak kadar etkili olmuştu ama Esra nın cevabı gecikmedi

" Necmi, ne zamandan beridir senin fikrini sorduk ta konuşuyorsun? Neymiş efendim küçücük kızmış, ne küçücük kızı şeytan o şeytan!" diye tısladı. Karısını daha fazla kızdırmak istemeyen Necmi susmakla yetindi.

Pamir, annesi ve babasının bu 'adam ve kadının rollerinin değiştiği' ilişkilerinden nefret ediyordu. Pamir 18 yaşına daha yeni girmiş bir genç adamdı ama babasının tam tersine çok baskın ve dişli bir çocuktu. Annesine de benzeyen hiçbir özelliği yoktu. O annesi kadar acımasız değildi her şeyden önce. Annesinin Lisa ya karşı olan tavrı Pamir i hiç memnun etmiyordu. Evet bazen oda Lisa ya çok kızıyordu ama annesi kadar ileriye hiç gitmemişti yada gidememişti.

En son yaşadıkları olay geldi delikanlının aklına , Halit Bey , evden erkenden çıktığı için Lisa kahvaltıyı onlar ile yapacaktı ama Pamir in annesi Esra, kızın birkaç dakika geç gelmesi yüzünden kızı kahvaltı masasında oturtmamıştı.
Lisa ise bu durum karşısında sakin kalmamış ve Pamir in annesi Esra nın yüzüne tabaktaki reçeli baca etmişti. Akşam Halit Bey eve gelince bu yaşanan olaydan ötürü Pamir leri toplayıp onlara müştemilatta kalmalarının daha sağlıklı bir durum olacağını söylemişti.

MUTSUZLAR KABİLESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin