GİTME

499 52 27
                                    

'Aşk adaletsizliğin ta kendisidir... Çünkü kalp ilk kez kendinden çok başkasına değer verir, aşk kendi kalbine vurulan en büyük darbedir.'

Multimedya:Burcu, şarkıyı ise Bilge seslendirdi diye düşünelim..

Bu bölümü fgayesever e armağan ediyorum💙

(Pamir den...)
Hayat, umulmadık zamanlarda karşına çıkan olayların karışımı... Kimi zaman rüyayı kimi zamansa kabusu andırır. Rüya iken uyanmak kabuskende uyumak istemezsiniz, çünkü insanoğlu böyledir, doyumsuz ve huysuz...

Mutlu olmak için etrafta binlerce sebep varken o canını ne yakacaksa ona tutunur. Örneğin onu hiçbir zaman sevmeyecek birine tutulur ve kendisini kalpten seven kimseyi göremez çünkü dedim ya illaki olayı dramatize edeceğiz, acı çekmek için çaba sarf edeceğiz, biz böyleyiz elimizde olanı eksik, olmayanı ise dağlar biliriz ve bu yüzden kıyamete kadar mutsuz bir yaşam süreceğiz. Üstelik bu bahsettiğim olay kalıtsal gibi bir şey, bizden sonraki nesillere emanet ederiz bu gereksiz insan tutumunu ve lanetlenmiş bir tür gibi mutsuz insanlar olarak devam ederiz...

Mesela etrafımızda mutlu biri varsa garipseriz çünkü biz böyleyiz, mutlu olmak için kılımızı kıpırdatmazken mutsuz olmak için binbir türlü cereme çekeriz, belkide aslında aptal bir türüzdür bilmiyorum ama bildiğim bir şey varsa oda şudur: İnsanlar bu kadar mutsuzken sende mutlu olamazsın...

Şu zamana kadar daima mutlu olmak istedim, zor mu bilmiyorum, dedim ya mutlu olmak için birçok sebep var ve ben onlardan birkaçına tutunup bu zamana kadar yaşadım, tabi buna yaşamak denebilirse.

Açıkçası insanları çok iyi tanıyorum, bunda psikoloji okumamında etkisi olabilir. İnsanların yalanlarını, sahte gülüşlerini , timsah göz yaşlarını anında farkediyorum ve insanlara pek sık yaklaşamıyorum. Çünkü her insan bir nebze yalancıdır ve ben yalandan nefret ederim ,oysaki bu zamana kadar yalanın kendisini yaşamışım.

Burcu, hala beni suçlarken usulca gözlerimi tavana iliştiriyorum. Suçluyum, biliyorum...

İnsanlar, tecrübe edindikçe yalnızlaşır ve ben o denli büyük olaylar yaşadım ki,. hayatıma değil insan almak, insan kaybetmek için çabaladım.
Hayatımdaki boşluk bundan kaynaklıdır sanırım.

Arkadaşsız ve tabiri caizse kalpsiz devam ettim yola ve hani bir klişe vardır ya insanlar kalpsiz yaşayamaz diye oysaki bu teoriyi çürütebilecek bir vakayım, ne kimseyi sevdim bu zamana kadar nede kimseye seni seviyorum diyebildim... Yalnızca birine güvendim, liseden itibaren benim olan o kıza...

"Onu biraz sevmeye çalışsaydın gitmezdi!" Hala bağırıyorken Burcu Alp ise onu sakinleştirmeye çalışıyor.

Sanırım sevgimi hakeden kimseyle karşılaşmadım bu zamana kadar, bundan işte Lisa yı sevememem... Belki bir nebzede olsa iyi davransaydım ona, en azından birkez dahi gülümsetebilseydim onu gitmezdi, gidemezdi...

İnsanları birbirine beraber dudaklardan dökülen kahkahalar yada gözlerden akan yaşlar bağlarmış ama biz ne beraber gülebildik nede beraber ağladık, o yüzdendir aramızda hiçbir bağ olmayışı, bundandır bu kopuş ve onun gidişi...

Sanırım hayatımdaki insan sayısının azlığı biraz da benden kaynaklı. Henüz daha çok gençken hayatıma aldığım bir kız ve iki arkadaşım vardı. Bir arkadaşım öldü diğeri ise beni sırtımdan vurdu. Sonucunda bir ben birde sevgilim dediğim kız kaldı, başlarda onun kızıl saçları büyülü gibi gelirken bana şimdi ise inceldiği yerden kopacak olan bağımızı simgeliyor, sanırım onun kızıl saçlarına yalanlar ve entrikalar karışmış, şuan dinlediğim ses kaydından tek çıkarımım bu... Lisede hayatıma aldığım o kız, büyümüş ve temiz kalbi de o büyüdükçe küçülmüş...

MUTSUZLAR KABİLESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin