"Seni değişim öğrencisi olarak tanıtacağım," diye hatırlattım bir kez daha, "ama derslere girmeyeceksin. Özellikle Müdüre Grade'in dikkatini çekip başımı belaya sokmaman gerekiyor yoksa bu sefer kesin okuldan atılırım."
Reyna anladığını belirten bir şekilde başını hevesle salladı. "Seni nerede bekleyeyim?" dedi hemen sonra.
"Nerede istersen. Kantinde bir şeyler yiyebilirsin," dedikten sonra eline cüzdanımdan aldığım birkaç kağıt parayı tutuşturdum, "ben de bir saat sonra orada olurum."
Gülümsedi ve tekrar başını salladı. "Teşekkürler," dedi sanki tüm bu yaptıklarımı ima edercesine.
"Sorun değil," diye mırıldandım. Stresli bir gün geçirmiştim ve sınav telaşı yüzünden dünden beri ona sevimsiz davranıyordum. Ona yardımcı olmamın ise pek de elle tutulur bir sebebi yoktu; sadece yanımda olup beni karanlıkta kaldığımda aydınlatsa yeterdi aslında. Farklı olduğunu biliyordum ancak daha fazlasını öğrenmeye de hevesli değildim. Belki de zeki bir fen öğrencisiydi, kendini değişik bir kılığa sokmuştu ve ailesinden kaçmıştı. Pekala! Ya da ben kendimi avutacak olası nedenler arıyordum. Yaşadığım hangi şey normaldi ki benim? Alışsam ve kabullensem iyi olacaktı çünkü bu şey bundan sonra bizim minik sırrımız olarak kalmaya devam edecekti.
"Görüşürüz," deyip arkama döndüm ve merdivenleri çıkmaya başladım. Sınıfımı bulunca boş kalmış sıralardan birine oturdum.
Bir saat süren geometri sınavım biter bitmez sınav kağıdımı Bay Sesset'e uzattım ve çantamı alarak sessizce sınıfı terk ettim. Reyna herhalde bir köşede sessizce oturup beni bekliyordu. Doğrusu, onu yalnız bıraktığımdan beri anlamsız bir şekilde huzursuz hissediyordum. Kantine inmek için merdivenlere yöneldim ve birkaç saniye sonra oraya vardım. Onu bulmak için gözlerimle etrafı taramama gerek yoktu; çünkü Reyna hemen kantinin önündeki geniş kırmızı masanın etrafında oturan ve içinde Abba Thomas'ın da bulunduğu arkadaş grubunun arasında göz kamaştırıcı bir şekilde parlıyordu. Ah... şey, sanırım Reyna ortam kurmakta benden daha iyiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
👽Uzay Kız ⚢
Short StoryGözlerimi kırpıştırdım. Bu bir çeşit şaka mıydı? "Sen kimsin?" "Reyna Hodwick," parlak yeşil teni ve küçük kel bir kafası olan zayıf kıza istemsizce bakınmaya başladım. Yüzünde ilginç bir makyaj vardı; öyle ki, ela gözlerinin çevresi renkli pırla...