Son ses kaydını kaydetmek için oturdum ama ses kayıt cihazı bozulduğu için bunu ne kadar düzgün kaydediyor hiçbir fikrim yok. Sen hayattayken bana getirdiğin güzelliklerden sana bahsedemediğim için senden sonra bu cihaza aktarmak başından beri saçma bir fikirdi ama yaptım. Pişmanlık okyanusumdan biraz azalır sandım fakat tek bir damla dahi azalmadı. Aksine yüzünü karşıma alıp gözlerinin içine baka baka söyleyemediğim geldi aklıma hep. Ve okyanusumun üzerine yağmurlar yağdı, daha da birikti pişmanlık. Ben her gün hayatta kalmaya çalıştım bu okyanusun içinde. Oysa sen benim hayatımdın ve işte son durum, daha fazla dayanamamam. Daha fazla dayanamıyorum Yağmur. Özlem ve acı pişmanlık okyanusunun içerisinde beni çepeçevre sarmış köpekbalıkları ve her gün benden bir parça koparıyorlar. Etrafımdaki herkes öldü. Sevdiğim herkes beni bıraktı Yağmur. Daha fazla nasıl dayanabilirim? Artık sağlıklı bir insan değilim. İnsan bile değilim. Normal bir insanın yaptığı aktiviteler nelerdi, onu dahi unuttum. Bir et parçasıyım ben. Ben ruhunu kaybetmiş zavallı bir çocuğum. Ben her şeyi elinden alınmış bir zavallıyım. Ben tam nefes alabiliyorum derken, okyanuslara düşürülmüş ve en derinlere hapsolmuş bir bedenim. Ruhum gökte, bedenim ise göğe çok uzak.
Birlikte bu dünyada yerimiz olmadı. Gencecik iki ruhtuk biz ama kazanamadık, sevgilim. Kötüler yine sevginin üzerine çamur attılar. Tek istekleri birlikte nefes almak olan iki insanı öldürdüler. Bizi öldürdüler, Yağmur. Biz katledildik. Ama üzülme, sen ve ben tekrar birlikte olacağız. O yüzden nerede olduğumuzun bir önemi yok. Nerede olursak olalım minik ellerinin varlığını tam avucumun içinde hissettiğim sürece sorun yok, Yağmur. Ben yağmurdan korunan bir adam değilim, ben kendimi yağmurun ortasına atan bir adamım.Beni ıslatan yağmur sen olduğun sürece ben sel altında kalmaya her zaman razıyım biliyorsun. Yer ve zaman hiç önemli değil. Çünkü benim evim sensin. Sen gittiğinden beri ise kocaman bir şemsiyenin altındayım. Daha fazla devam etmeyeceğim. Gözlerimi kapatıp yere uzanacağım ve belki haftalar, belki aylar sonra beni bulacaklar. Annem arkamdan ağlayacak ama fazla ağlayacağını sanmıyorum. Beni çok önceden kaybettiğinin farkında olduğunu biliyorum. Ve ondan özür diliyorum. Şimdi yere uzanıyorum. Arkada bir şarkı çalıyor ama ne olduğunu algılayamıyorum. Gözlerimi kapatıyorum. Hapların şimdiye kadar etkisini göstermesi gerekiyordu. Çok az kaldı, az sonra seni kucaklaya-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Üzgün Ses Kayıt Cihazı
Non-Fictiongidişin kelimelerimin kelepçelerini kıran şeydi ölümün canımı yakmadı aksine bırakmadı içimde can denen şeyi şimdi sen gittin ya ben hala seni duyuyorum peki sen beni duyabiliyor musun bak sessiz değilim artık en çok istediğin şey bu değil miydi bu...