"Karım ol.."Olabilirmiydim... onunla yatıp kalkmak, gerçek karısı olmak, göğsüne başımı koyup uyumak, uyurken onun nefes alıp verişiyle yarışa girmek... isterdim. Herşeyden çok isterdim ama korkuyorum.
Hala birbirimize bakıyorduk. Sessizliğimizi bozan odanın duvarında asılı olan saatin 'tik_tak' sesleriydi . Zaman su gibi akıp gidiyor tıpkı hayatımızın farkında olmadan akıp gittiği gibi...
"Nereye kadar böyle sürecek ki. Doğumda kız olduktan sonra erkek çocuk için baskı yapacaklar o zaman ne yapacaksın. Onların baskısından kurtulmak için kabul edeceksin ama bırak şimdi olsun o..."
Başımı önüme eğdim. Neden haklı olmak zorundasın? Neden doğru konuşmak zorundasın.?
Acı, hüzün, korku herşeyi iç içe yaşıyorum şimdi. Yapabilirim. Onun olup, herşeyi baştan yaşayabilirim? Benim şuan tek umudum Azad. Ne olursa olsun, kanından bile olmasa bu çocuk onun çocuğu. O nasıl kabullendi ise bende kabulleneceğim ve onun karısı olacağım.
"Tamam..." dedim onun olmak için, nüfusumda yazan ŞAHBİKAN soyadını anlamıyla taşımak için 'tamam' dedim.
Elimi elimin üstüne koydu. Başımı kaldırıp gözlerine baktım. "Seni bunun için zorlayamam, kendini hazır ettiğin zaman olacak," dedi.
Ama şimdi olmazsa başka zaman olmaz ki, cesaretimi toplayıp 'tamam' dedim şimdi. Kim bilir bir daha ne zaman cesaretlenirim. Yüzünü iki elimin avucuma aldım."olucaksa şimdi olsun, bu cesaretimi bir daha toparlıyamam" dedim. Elimin üstüne elini koyup avucumun içini öptü.
"Peki bundan sonra, şimdi cesaretini topladın peki bundan sonra da şimdi ki cesaretin olur mu."
Bilmiyorum...Olur mu? Babamın meşür bir sözü vardır. Doktor olmak için 'cesaretlikle' olucam dediğimde bu sözü söylemişti bana. Şimdi anladım bu sözün ne kadar iyi olduğunu ve işe yaradığını. Bu söz nasıl doktor olmak için işime yaradıysa şimdide yarıyor.
"Babam hep 'başlangıcında cesaretliysen sonuna kadar cesaretlisindir' derdi. Şimdi eğer cesaretimi toplayıp 'tamam' dediysem bu sadece bu gece olarak değil ömür boyu olarak 'tamam' demektir Azad."
Benim duymayacağım bir şekilde ağzında birşey geveleyince dudağı dudağımı aralamıştı. O an herşeyi unutup kendimi Azad'ın kollarına bırakmıştım. Elini belime koyup yatağa uzandırmıştı. Onun hareketlerine ayak uyarak yatağa uzandım. Üzerime uzanıp kulağıma söylediği cümle ile şaşırdım.
"Seni çok seviyorum , hep böyle güçlü ol. Benim karım ol. Ben senin nefesinle yeniden yaşarım."
Seni seviyorum.
Benim karım ol.
Ben senin nefesinle yeniden yaşarım
Bu sözler ona bağlanmam için, ona güvenmem için yeterdi bile.
Kulağına bu sefer ben fısıldadım.
"Ben senin nefesinle yaşarım, sana güvenir sana aşık olurum. Seni çok seviyorum" dedim.
O an herşeyi, bütün kötü anıları aklımdan silip sadece onun kollarında huzur bulmak için kendimi ona bırakıp gözlerimi kapattım..
~~~~~~~
Bıraktım işte kendimi ona, bütün korkum yenip onun olmuştum. Onun karısı olmuştum. Başımı hayalini Kurduğum göğsüne koymuştum. Kollarımıda onun beline sarıp sımsıkı sarmıştım. Çenemden tutup yüzümü kendine çevirdi. Gözlerine baktım, bu sefer çok farklı bakıyordu bana. Anlıma uzun bir öpücük bırakıp sımsıkı sarıldı bana. Başımı kaldırıp yüzüne baktım. Parmaklarıyla gözümün önüne gelen saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırdı. Dudağıma uzanıp bir öpücük bırakıp geri çekildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MARDİN'li VYK_2016 WATTYS2016 VYM_2016
General FictionNeyin cezası bu bilmiyorum ama bu yoğum bakımdan sağ çıkması için elimden geldiğince dua ediyorum. Üzerime atılan bi iftira bütün hayatımı mahvedecek.... "Hep senin yüzünden kocam bu halde" Azad'ın annesi zaten bana patlamak için gün ararken bu baha...