2

116 17 0
                                    

Yakalanmış mıydım ben şimdi? 19 Yıl boyunca saklanmayı başaran ben yakalanmıştım. Toparlan Darien. Eğer şimdi kendini bırakırsan, pes edersen bütün dünyayı kötülüğün eline  öylece vermiş olursun. Bunca yıl yakalanmak için saklanmadım.

      Adını bilmediğim muhafız kadın yaklaşmaya başladığında artık bir şey yapmam gerektiğini anladım. Çığlık atamam, yanımdaki sınıflarda öğrenciler var. Kendimi bu kadına karşı okuldayken nasıl savunabilirim ki? Tek bir yol var oda arkama bile bakmadan kaçmak. Eğer kaçarsam belki bir şansım olabilir.

    Hızlı bir şekilde arkama döndüm ve koşmaya başladım. Daha 3 metre ilerlemiştim ve durmamı sağlayacak o sesi duydum. Muhafız, bilerek kolunu kesmişti. Muhafızın kolunu düzeltebilirdim ama ona yaklaşırsam zaten teslim olmuş sayılırdım. Keşke okulda olmasaydım.

     "Hayır Darien bu sefer değil, bu sefer acı çekmek yok." Benim kendime bunları söylememin bir faydası olmadı tabiki.

      Vücudumda yayılan keskin acıyla yere çöktüm. Bu kadardı işte benim savaşım, bu kadar direnebiliyorum ben. Canım o kadar yanıyordu ki, bayılmaktan başka şansım yoktu. Yarasının küçük olmasına rağmen bu kadar acı çekmem adil değil. Ama benim lehime olan bir şey var. Kimsenin bilmediği bir şey. Yara ne kadar küçük olursa bayılma süresi o kadar kısa olur. En son gördüğüm şey muhafızın yarasıydı. Emin olun çok fazla baygın kalmayacağım.

                            ••••••

      Gözlerimi açtığımda birinin kucağındaydım. Bunun beni bulan muhafız olmadığını anlayınca biraz sevindim ama uzun sürmedi çünkü hala tanımadığım biri tarafından taşınıyordum. Bu kim bilmiyorum ama şuan 2 seçeneğim var. Ya susar ne olacaksa olsun derim ve ölümümü beklerim. Ya da bir seferliğine sadece kendimi düşünüp çığlığı basarım. Anlamış olacaksınız her halde ben ikincisini seçiyorum.

   Ormanlık bir alanda olmanın verdiği cesaretle çığlık atmaya başladım. Başladığım gibi beni taşıyan adamın yere düşmesi ve benimde üstüne düşmem bir oldu. Umarım ölmemiştir. Ya ölmüşse. Lütfen ölmemiş olsun.

    Adamın yere düşmesini fırsat bilip koşmaya başladım. Koşarken
çevreye göz attığımda beni taşıyan adamla birlikte 4 adamında yerde yattığını gördüm. Peki muhafız nerede? Beni bırakmış olması imkansız. Her neyse şu an önemli olan kurtulmuş olmam.

     Hiç durmadan koşmaya devam ettim. Bir ara nefessiz kalınca durmak zorunda kaldım ama çoktan ana caddeye ulaşmıştım. Bu yoldan araba geçer mi? Nerede olduğumu bile bilmiyorum. Kahretsin ne yapacağım?

        Hızla bana yaklaşan bir araç fark ettim ve korkudan geri dönüp bir ağacın arkasına saklandım. Motor hızla geçince derin bir nefes alıp yola tekrar çıktım ve motorun gittiği tarafa doğru yürümeye başladım.

                           •••••••

       Neredeyse 2 saattir yürüyorum ve çok susadım. Havada soğuk zaten. Bir an önce sıcak yatağıma ulaşmak istiyorum. Ne kadar aptalım. Düşündüğüm şeye bak. Muhafızlardan biri beni, yaşadığım şehri ve okulumu belkide evimi buldu ben burada üşüdüm diyorum. Bir dakika, ya evimi de bulmuşlarsa? Babama bir şey olmuşsa bu dünyayı başlarına yıkarım. Benim acilen babamla iletişim kurmam, iyi olduğunu bilmem lazım.

    Birdenbire hissettiğim duyguyla yürümeyi kestim. Burada biri vardı ve bir şeyden korkmuştu. Bende korkmalı mıyım? Muhafızlar olabilir mi? Değildir, umarım değildir. Çığlık mı atsam? diye düşünürken küçük bir kız ağlayarak bana doğru koşmaya başladı. Bacağındaki yarayı görünce gerildim ama burada kimse yoktu ve bu küçük kız kimseye bir şey söylemezdi her halde. Kız yanıma gelince durdu.

ElladaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin