17

45 7 2
                                    


"Yaraların sebebi sinirlendiğimde yaptıklarım. Yani kırmızı ışık benim için bir uyarı. Ayrıca bunun sonu açık açık ölüm. Kitapta böyle yazıyor." Brett ve Alex gözleri kocaman açılmış bir şekilde bakarken Hunter kaşları çatılmış bir şekilde bakıyordu.

"Bu mantıklı. Walter'a saldırınca başladı her şey. O zaman bayılmasaydın olacakları tahmin bile edemiyorum." Brett'in bu dediğini onayladım.

"Emin ol o sinirle öldürmüş olurdum." Hunter bu dediğime sinirlenmiş olacak ki aniden çıkıştı.

"Bunu yapmak senin için o kadar kolay mı yani?" Ne diyor bu? Sanki keyfimden yapıyorum.

"Bak o an gözüm hiçbir şey görmüyor." Tekrar kaşları çatıldı.

"Kendini kontrol bile edemiyorsun. Sırf sinirlerin bozuldu diye babamı öldürecekmişsin baksana!"

"Sana gözüm hiçbir şey görmüyor dedim! Bence sinirlerimi bozma!" O birden ayağa kalkınca bende kalktım. Sanırım bunu söyleyerek doğru bir şey yapmadım çünkü aşırı kızmış gözüküyor.

    "Zaten sinirlenip etrafı dağıtmaktan başka bir şey yaptığın yok! Biz bu güne kadar eğitimli ve kendinden emin bir kurtarıcı beklerken gelene bak! Her şeye ağlayan, korkak ve-" Birden sustu ve alayla bana baktı. Her şey ne kadar hızlı oldu böyle? Ne ara bu kadar gerildik?

    "Dediğim gibi yine ağlıyorsun. Her neyse umrumda bile değilsin ben gidiyorum." Dedi ve ceketini alıp çıktı. Dediklerinde haklı ama ne yapmamı bekliyor? Bende en az onlar kadar bilgisizim. O bunları göremeyip gerçekleri yüzüme vurmak istiyorsa vursun. Ama bu şekilde gidemez. Madem başlattı o zaman bitirecek.

     Daha fazla ayakta beklemedim ve bende çıktım. Arabaya binmek üzereydi.

    "Babana saldırmama mı kızdın?!" Olduğu yerde durdu ve bana döndü. Konuşmasına izin vermeden konuşmaya başladım.

"Ben bunları yaşamayı, bu güce sahip olmayı istiyor muydum sanki?! Kim bana sordu Hunter?! Söylesene kim?! Her şeye sinirleniyorum ve ağlıyorum çünkü bu kadar şeyi kaldıramıyorum!" Arabanın kapısını sertçe kapattı ve yanıma geldi. Alnındaki belirmiş damarı rahatça görebiliyordum.

"Babama saldırdığın için sinirlenmedim. Sinirlendiğim şey gücünü kötüye kullanman. Bu gücün sana verilme amacı belli. Senden istenen de belli. Ama sen ısrarla bildiğini yapıyorsun. Sana söyleyeyim küçük kız, bildiğin her şey yanlış." Ona doğru bir adım attım. Aramızda çok az bir mesafe kalmıştı.

"Eğer beni tanısaydın ya da tanımaya çalışsaydın bu cümleleri kuramazdın. Neyin doğru, neyin yanlış olduğunu bildiğini sanıyorsun. Ama sana söyleyeyim Hunter, doğru sandığın her şey yanlış." Çenesi kasıldı. Kendini zor tuttuğu belliydi. Onu hiç bu kadar sinirli görmemiştim. O an ilk defa bu siniri sayesinde zihnine girdim.

"Çık hemen zihnimden!" Bunu demesiyle irkildim ve geriledim. Bazen gözlerimin parlamasından nefret ediyorum.

"Bir daha asla bunu yapma!" Kolumu acıtacak şekilde tuttu ve yüzünü yüzüme yaklaştırdı. Kolum gerçekten çok acıyor.

"Anladın mı beni?" Tabi ki de ona itaat etmedim. Hızla kolumu çektim ve suratına bile bakmadan eve girdim. Nereye gittiği ve ne düşündüğü umrumda değil. Sadece defolsun yeter!

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 15, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ElladaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin