4

98 17 0
                                    

Gave'in eşyalarını toplamak için evine gidecektik ama ben muhafızların orayı bulabileceğini düşünüyorum. Sonuçta 19 yıldır beni bulamadılar ve birden karşıma çıktılar. Gave'in evini de kolayca bulabilirler. Zaten adamlarını ölü bulunca beni tekrar aramaya koyulacak ve buna ilk en yakınlarımdan başlar.

   Gave'in evine gidemeyeceğimizi anlayınca direk havaalanına doğru gitmeye başladık. Artık babama olanları anlatmalıydım. Gave'den telefonunu istedim. Benim telefonum çantamla birlikte okulda kalmıştı.

Rehberde babamı bulunca hemen ara düğmesine bastım. Aradığınız numaraya şu anda ulaşılamıyor sesini duyduğum gibi telefonu kulağımdan çekip kapattım. Nerede bu adam? Neden telefonu kapalı?

''Telefonu kapalı. Bana, bize yardımı dokunabilecek birini almaya gittiğini söylemişti ama telefonu neden kapalı?" deyince Gave yine melek tarafıyla düşünüp bana moral vermeye çalıştı.

''Şarjı bitmiştir. En kısa zamanda açar."

''Şimdi açması gerekiyor Gave. Çünkü elimde adresten başka bir şey yok ve insanların, şehrin ortasında biz koruyucu olan tarafız diye bir tabelayla dolaştıklarını zannetmiyorum." Tamam biraz sinirlenmiş olabilirim ama haklıyım. Bizim planımızda babam da vardı ama şuan yanımda değil ve ben bu güne kadar her şeyi babam sayesinde başardım.

   Havaalanına geldiğimizde arabadan indim ve son bir kez yaşadığım şehrin havasını derin bir şekilde içime çektim. Bir daha buraya gelmeyecektim. Daha doğrusu gelemezdim.

    Gave çoktan çantayı almış içinden biletleri çıkarıyordu. Biletlerin tarihi geçtikçe babam yenisini yerine koyuyordu. Bu yüzden sıkıntı çekmedik. Biletleri gösterdiğimiz kadın nereye gitmek istediğimizi ve bazı gerekli bilgileri sormuştu. Cevap verdikten sonra uçak saatimizi söyleyip oturulacak yerleri gösterdi. Uçağın kalkmasına yarım saatten biraz fazla vardı ve ben çok acıkmıştım.

''Gave ileride kafeterya var. Oradan yiyecek bir şeyler alır mısın?" dediğimde başını salladı ve yürümeye başladı.

••••••

  Uçağımızın anonsunu duyunca ayağı kalktık ve uçağa yürümeye başladık. Bayağı bir kontrol atlattıktan sonra uçağa bindik ve yerlerimize oturduk. Acaba babam ne yapıyor? Umarım başı belada değildir. Eğer öyleyse kendimi asla affetmem. Sırf beni koruyabilmek için katlandı bu kadar şeye. O da herkes gibi hayatını yaşayabilirdi, aşık olurdu, evlenirdi, gerçek çocukları olabilirdi.  Belki oda istememişti bu görevi. Sonuçta bende istemiyorum böyle olmayı. İstememek onun en doğal hakkı. Ama ben ne zaman bu konuyu açsam sinirleniyor ve konuyu  kapatıyor. Eğer yanımda olmaktan pişmansa kendimi asla affedemem.

••••••

  Gave'in seslenmesiyle gözlerimi açtım ve ona döndüm.

''Kemerini bağla inişe geçiyoruz." Kafamı salladım ve kemerimi taktım. Bütün uçuş boyunca uyumuştum. Eğer uyumasaydım düşüp bayılırdım zaten.

     Uçaktan inince hemen bir taksi çağırdık. Bindiğimiz gibi adama üstünde adres yazan kağıdı uzattım. Alıp okuduktan sonra beni baştan aşağı süzüp önüne döndü ve aracı çalıştırdı. Yaklaşık 20 dakika sonra durdu. Gave ücreti verdi ve araçtan indik. Etrafıma baktığımda ormanlık bir alan ve saray gibi bir evden başka hiç bir şey göremedim. Kapıda 2 tane koruma vardı ve aramızda en fazla 10 metre vardı. Onlara burada başka ev olup olmadığını soracaktım. Tam adım atmıştım ki Gave beni durdurdu.

''Seni koruyacak adamları nasıl bulacağız. Burada sadece bir ev var." deyince adamlar bize korkarak baktı ve biri kulaklığını tutup bir şeyler söyledi.

ElladaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin