3

112 19 0
                                    

Dünyayı kurtaracak olanda benim, yok edecek olanda. Nasıl yok edeceğimi biliyorum. Ya kurtarmak? Onu nasıl yapacağım hakkında en ufak bir fikrim bile yok. Ben daha evden çıkamıyorum. Dünyayı nasıl kurtarayım?

     Bu güne kadar hep böyle düşündüm. Ama artık gerçeklerin farkındayım ve bu bir oyun değil. Eğer ölürsem bir can hakkım daha olmayacak. O yüzden artık dikkatli ve babamın söylediği yerde yani güvende olmalıyım.

  Kadından bir kez daha telefonunu kullanmak için izin aldım ve Gave'in ezbere bildiğim numarasını tuşladım. Ufak bir tereddüt etsem de başka şansım yoktu. İlk çalışta açtı ve ben ne diyeceğimi bilemedim.

"Alo."

"Alo kimsiniz?"

"Gave, ben Darien."

"Darien! Kafayı yiyecektim! Nerdesin sen?! Seni almaya geleyim. Telefonun nerde? Neden beni başkasından arıyorsun?!  Baban perişan halde. Onu aradın mı?!"

"Gave beni hemen alman lazım. Her şeyi anlatacağım sana. Şimdi telefonu sahibine veriyorum. Sana adresi versin." Dedim ve kadına döndüm. Başını onaylar bir şekilde salladı.

    Gave ile konuşmaları bittiğinde ona bir kez daha teşekkür edip telefonu bana uzatmasıyla elinden aldım.

"Tamam Darien sen bekle orada. Yarım saate yanındayım."

"Lütfen çabuk ol."

    Telefonu kapatıp kadına uzattım. Elimden aldıktan sonra soru soracakmış gibi ağzını araladı. Vazgeçip ağzını kapatınca beni yalan atmak zorunda bırakmadığı için ona içimden teşekkür ettim.

   Yaklaşık yarım saat sonra Gave gelince kadına tekrar ve tekrar teşekkür edip evden çıktım. Koşarak Gave'in boynuna atladım. Hiçbir şey sormadan arabaya bindirdi beni ve sonrada kendisi bindi. Arabayı çalıştırıp yola çıktı. O konuşmadan konuşmayacaktım. Çünkü ne düşündüğünü bilmiyordum ve direk konuya giremezdim.

''Babanı aradım ama açmadı . İstersen bir kez daha araya- '' cümlesini tamamlayamadan sözünü kestim. Ne olursa olsun konuşacaktım.

''Hayır Gave ben babamla konuştum. Eve gitmiyoruz büyük köprüye doğru sür."

''Neden köprü! Neden eve gitmiyoruz Darien?" Ona hak veriyorum ama bana güvenmesi lazım.

''Sadece bana güven. Şu an sadece sen varsın ve yanımda kalmaya devam etmen lazım çünkü benim sana ihtiyacım var." deyince hafif bir tebessüm etti. ''Tabi ki de yanındayım Darien ve seni bırakmaya hiç niyetim yok." Umarım ona gerçekleri anlattığımda da bu tepkiyi verir.

''Seni çok seviyorum Gave. İyi ki varsın."

''Bende seni seviyorum Darien hemde çok."

               
      Gave'nin seslenmesiyle gözlerimi açtım Ne ara uyuya kalmıştım ben?

    ''Köprüye  geldik Darien. Ne yapacağız burada şimdi?" Etrafıma baktım. Köprünün tam girişinde sağa çekmişti. "Sen beni burada bekle ben bir şey alıp geliyorum." dedim ve cevap vermesini beklemeden arabadan inip köprünün altına doğru inmeye başladım. Denize yaklaşınca durdum. Burada bir yerlerde olacaktı ama yerini tam kestiremedim. Birden duvarın üstündeki Darien yazısına gözüm kaydı. Tabi ya! Babam duvarın üstüne ismimi yazmıştı. Yerini unutursam kolayca bulabileyim diye. Hemen oraya adımladım. Yazının yanına gelince duvarın önündeki kayaları tek tek kaldırmaya başladım. Sonra da yerine tam oturmamış taşı kendime doğru çektim. Siyah çantanın ucunu görünce zaferle gülümsedim. İşin kolay kısmını hallettim ve sıra zor kısmında.

ElladaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin