12

71 16 0
                                    

Hunter beni çatıda bıraktıktan kısa bir süre sonra bende aşağı indim. Ben yokken duyuru yapılmış. Yemekten önce herkes büyük alanda toplanacak demiş Walter. Bu adam resmen benimle alay ediyor. Gidip Walter'la konuşacaktım ama babam beni buldu ve bu kararı kendisinin verdiğini söyledi. Sebebini sormadım. 
Daha önce konuşmayı yaptığımız yere gelince heyecanım arttı. Bu kadar kalabalık olmasa heyecanlanmazdım ama insanlar güzel şeyler duymayı beklerken ve bende henüz bir konuşma yokken insan heyecanlanıyor işte. Walter kenarda eliyle geç işareti yapınca balkon gibi yere çıktım. Ben çıkınca herkes çığlıklar atıp bağırmaya başladı. İlk günkü şaşkınlıkları geçtiği için yaptıklarını biliyordum çünkü ilk gün aralarında konuşmuşlardı sadece.

Artık konuşma vaktinin geldiğini anlayınca boğazımı temizledim ve konuşmaya başladım.

"İyi akşamlar." Herkes susup bana odaklanınca konuşmama devam ettim.

"Adım Darien. Sizin Ellada olarak bildiğiniz, insanları korumak ve kurtarmak için gönderilen kişiyim." Derin bir nefes alıp devam ettim.

"Daha önce bir karar verilmişti. Bu kararı kendim açıklayamamıştım. Bilmenizi isterim ki artık sizin yanınızdayım. Ettiğiniz yeminin arkasındayım. Duyduğunuz her şey doğru. Ellada gerçek. Gördüğünüz gibi burdayım ve ben sizinle birlikte bu yolda sonuna kadar mücadele edeceğim." Alkışlar çoğalınca daha fazla burada duramayacağımı anlayıp babamın yanına geçtim.

"Daha dün, baba buradan gidelim diyen kızımın böyle bir konuşma yapması şaşırttı. Artık kararından dönemezsin kızım. Umarım pişman olacağın bir şey yapmamışsındır." Babam haklıydı. Artık istesemde burayı bırakamam. Umarım buradaki insanların güvenini kazanabilirim.

Babamla verdiğim karar hakkında biraz konuştuktan sonra Alex ve Edwinle yemekhaneye geçtik. Beni gören herkes başıyla selam verip gülümsüyordu. Sanırım buraya gerçekten alışıyorum.

Yemeklerimizi alıp boş bulduğumuz masalardan birine oturduk. Gözlerim Hunter'ı aradı ama burada göremedim. Belki odasında yemek istemiştir. İçimde gittiğine dair bir korku oluştu ama gitmez. Yani gitmez herhalde.

Ben çevreme bakmaya devam ederken içeri Gave girdi. Arkasındanda Pedro. Baştan beri Pedroyla anlaşamıyorum ve bu anlaşmazlığımız yüzünden Gave'i bana karşı doldurmasından korkuyorum. Tamam biraz asi bir yapım var ama gediğimden beri Alex ve Edwin dışında kimseyle anlaştığım söylenemez. Yani ona özel bir durum yok. Umarım düşündüğüm şey olmaz.

Alex onları yanımıza çağırdığında Gave itiraz eder gibi olunca Pedro, Alex'e Gave'i gösterip başka masaya oturdu. Demek artık böyle olacak. Küs gibi takılacağız. İstediği buysa öyle olsun.

Yemeklerimizi yemeye devam ederken birden kulağım çınlamaya başladı. Hemen ellerimi kulaklarıma götürdüm ama geçmedi. Hiçbir şey duyamıyordum. Çok geçmeden nefes alamamaya başladım.

••••••

Uçurumun kenarındaydım. Arkama baktığımda babam yerde yatıyordu. Boğazından kanlar akıyordu. Ona seslenmeye çalıştım ama sadece ağlayabiliyordum. Sonra arkasından tanımadığım bir kadınla adam geldi. Uçuruma döndüğümde çocuk çığlığı duymaya başladım. Yine kulaklarım çınlamaya başladı. Dayanamadım ve kendimi aşağı attım.

••••••

"Burnu kanıyor! Bir şey yapsana doktor!" Babamın sesini duyunca gözlerimi birden açtım. Hastane odası gibi bir yerdeydim. Babam neredeyse koşarak yanıma geldi.

ElladaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin