Olacaksa AŞK olsun (ona bir mektup)

Hiç aşık oldunuz mu ?

Bayılıyorum şu arapça müziğe, biraz kısayım da sesini üst kattakı yine saldırmasın eve. Dindar bir bolge oldugu icin ve evin onunde hemen kocaman bir cami bulundugu icin insanlar fazla muzik acinca cildiriyorlami nedir bilmiyorum.

Onun evinde olmayı çok seviyorum, evin her köşesinde kokusu var, kendisi yok ama :( şu iki gün çabuk geçse de gelse artık, resmen saatleri, saniyeleri sayiyorum, aman tanrım daha koskoca 2 gün 2 gece var. Bugünümü geçirmek için onu evi süper fikirmiş, acaba gece burda mı kalsam, bilemiyorum ki. Bilgisayarımı da keşke getirseydim, canım talo ya interneti de çalışıyo, ev de sıcacık. Kendime bi tost hani su pakette olan peynirle, bide çay yaptım, açtım talonun arapça cd lerinden birini.. Şimdi siz merak ediyosunuzdur Talo da kim demi yani ? Talo benim erkek arkadaşım, kendisi Arap, arapçayı ve arapça müziği sevmeme neden olan şahıs.

(ve eylulun gelecek hayatindaki : Hic asik oldunuz mu ? Sorusuna –evet – cevabini verdigi zaman, derin bir solukla hep hatirlayacagi kisi. Iste o sorunun gercek yaniti, eylulun hem de ilk askiydi o. Daha once kucuk okul, universite maceralari yasamisti sadece, bu sefer asik oluyordu hem de adim adim, her gecen gun, her gecen saat daha da asik oluyordu, sanki uzun bir yola cikmak icin valizini topluyordu eylul, asik olmanin ne demek oldugunu ilk kez anliyordu, icindeki kipirti onu havalandiriyordu sanki, kanatlari varmis gibiydi, her kese anlatamiyor aksine icinde dolup tasiyordu, sakliyordu, siki siki sariliyordu duygularina. Eylul ilk kez asik oluyordu.

Aslinda bu ask eylulun hayatindaki en buyuk adimlarindan ilki olacakti ama o bundan habersizdi, buyuk adim digerini getirecekti, eylulu buralardan goturup gidecekti buyuk aski, iste bogle bazi insanlar hayatimiza girmekle kalmazlar, hayatimizi degistirirler, hayata bakisacimizi, yasam tarzimizi, rutinimizi degistirirler. Bazen onlarin huylarini kabulleniriz, hatta kendimiz de onlar gibi davranmaya baslariz, cok karisik bir sey cikar ortaya, insanlar hep digerlerinin karakterlerinden beyendiklerini, islerine geleni, hoslarina gideni kendilerine edinirler)

Durun daha aşık mıyım deyil miyim bilmiyorum ama çok özlüyorum, icimde sanki cok sey yasayacakmisiz gibi bir his var, acisiyla, tatlisiyla biz cok gideriz gibisinden bir duygu, uzun iliski olup olmayacagini bilemiyorum, belkide ikinci yazimda ondan nefret edecegim, belkide de cok degisecek her sey ama suan hissettigim bu ve de kimseye bakamıyorum, gözümü bağladı sanki, kimseyi umursamıyorum, kafamin icinde sadece o var, en yakışıklı erkek gelsin siktiri çekerim. Ama bu aşık olduğum anlamına gelmez tabiki de, acaba o bana aşık mı ? - beni sevdiğini söylüyor ama benim buna inanmam mümkün mü ? -bu kadar kisa surede bir insan nasil seni seviyorum diye bir ifade kullana bilir ki? Bence yanlis, daha bir hafta oldu cikiyoruz, beni sevmiyor olmasi gerekiyor. Bir gun bir kitapta okumustum, erkeklerin asik olmasi icin 8 saniye, kizlarin asik olmasi icin bir hafta gerekiyor diye, gercekmis herhalde baksana...

mutluyum,acayip bir sekilde mutluyum, sonu ne olacak bilmiyorum ama sonunu neden dusuneyim ki, onmeli olan ani yasamak degilmi, suan ne dusunduyum degil mi? Ama gercekten ilk kez bu kadar mutluyum. Baksaniza adam evde yok, onun evinde yalnizim ama onu hiss edebiliyorum, sanki her yer menekse kokuyor evde cicek olmamasina ragmen, bu ask mi? Bir insan neden bu kadar guzel hiss eder ki? Sanirim evet bu sefer be asik oldum, aman allahim, ben asik oldum, cok mutluyum ne yalan söyliyim kendimi ona çok yakın hissediyorum, yanında mutluyum, huzurluyum ama tamamen güvenemiyorum ve inanmıyorum. Arap olması ile alakası yok, tamamen benim yıpranmamdan kaynaklanan bir durum. Ona ilk kez seni seviyorum dememi hatırlıyorum : söz ağzımdan benim kontrolüm dışında çıkı verdi. Halbuki kendimi söyleme diye tembihlemiştim. Ama nasıl olduysa bi anda çıkıverdi ağzımdan, helal olsun eylul, bu seferde tutamadin ceneni, ya kizim bir kerede tutt ya bir kerede icinde tut, allahim ne kadar safsin sen ya.
Şimdi size biraz Talodan bahs edeyim. Talo 32 yaşında, burada büyükelçilikte çalışıyor, burasi dedigimi yeride merak ediyorsunuzdur eminim, yaklşık 5 aydır burada. Tanışmamızı başka bi yazımda anlatırım. (Çok sıradışı oldu) Ama gözlerimin içine bu kadar güzel bakması yaşadığım onca abuk sabuk hikayeden sonra çok hoşuma gitti. Talo uzun boylu ama topuklu giyersem 2 santim ben öndeyim, türk erkeklerine çok benzeyen bir yapısı var. Kel - heralde bu dünyanın en tatlı keli o :) yani saç istemediği için kel. Hafif sakalı var, bembeyaz teni var. Gözlerinden dikkatlice bakılırsa arap olduğu anlaşılıyor ve gözleri çok güzel, kaslari kisa goz bebekleri daha kucuk, hep bogle sanki uzulunce cok uzgun ama mutluyken de cok mutlu bir ifade katiyor yuzune. Ufak yuzu aslinda, kizinca cok yakisikli oluyor, ama pek ogle kizgin birisi de degil, yani sinirli sayilmaz, kafamiz uyuyor, ben onu dinlemeyi seviyorum, ondan bir seyler ogrenmek hosuma gidiyor, nasil davranmam gerektiyini bana anlatiyor, bana bebekmisim gibi davraniyor. Ses tonu müzik gibi, ara sıra bana arapça şarkılar söylüyor, aslinda ilk sarki soylediyinde noluyo ya demistim icimden romantikmis gibi geldi hani ben pek fazla sulu romantizmi sevmediyim icim, ama sonra gercekten muzige asik oldugunu anladim, alkol alinca muzigi daha cok hiss ediyor, onu kesf ediyorum.

benim salak papoş geldi, sora yazacam hadi bby