Bay Kim: "O şirkete madem her şeyini verdin neden böyle korkak gibi kaçıyorsun? Hastane raporlarını bir an önce düzenleyip yönetim kuruluna sun! Ben de orada olacağım! Eğer toplantıya adam gibi gelmezsen herkesten önce ben seni atar-"
Suho: "Hâlâ şirket diyorsun ya! Yazıklar olsun! Baba olunca seni anlarım diye düşünüyordum ama yok! Anlayamıyorum! Bir insan nasıl bu kadar aç gözlü olur!? Nasıl paradan başka bir şey düşünmez!? Bir kez olsun ben umrunda oldum mu? Bir gün olsun sağlığımı sordun mu? Şirket için beni gözden çıkardın! Senin yüzünden boşandık! Şirketten de senden de-"
"Junmyeon çocuk korkuyor, lütfen bağırma."
Suho : "Odaya gidin o zaman!"
Ben babasına karşı pişman olacağı bir şey söylemesin diye araya girdim ama öfkesi dinmediği için bana da bağırmıştı. Annesi bana kaş göz yapıp Taemin'i götürmemi istedi. Oğlumu kaldırıp odadan çıktım. Ama sesleri hala çok net geliyordu.
Suho: "Ailemi rahatsız edecekseniz evimden gidin!"
Bay Kim: "Evimden mi? Burası Bay Song'un evi! Şirkete adam gibi bakmazsan, sorumluluk sahibi olmazsan beş parasız kalır böyle iç güveysi gibi başkasının evinde yaşarsın işte!"
Suho: "Sorumluluk nedir bilir miydin? Senin en büyük sorumluluğun ben ve annemdi."
Taemin'i odasında sakinleştirmeye çalıştım ama pek ikna olmuyordu.
"Lütfen Taemin."
"Babamın yanına gitmek istiyorum anne, babam üzgün. Yanına gidelim."
"Baban ve büyük babanın konuşması lazım Taemin. Onlar konuşmayı bitirince gideriz."
Onlar içerde yaklaşık yarım saat boyunca kavga edip durdular. Annesi bir ara yanımıza gelip Taemin'le sohbet etti. Kadıncağız gayet normal karşılıyordu bu kavgayı, ben de takmadım artık. Sonra içeri geri döndü.
Taemin yerde arabaları ile oynarken ben de onun yatağına uzanmıştım. Bir ara sesler kesilince Suho odaya geldi. Hemen doğruldum. Taemin yerden fırlayıp Suho'nun bacağına sarıldı.
Taemin: "Baba geçti mi?"
Suho: "Geçti oğlum bir şey yok. Bazen babalar böyle yüksek sesle konuşur. İşlerini halleder."
Taemin Suho'yu onayladıktan sonra bacağından ayrıldı ve yerine geçti. Suho da yatağa oturup benimle konuştu.
Suho: "Ne yaptınız?"
"İyi misin canım?"
Suho: "İyiyim. Siz?"
"Merak etme bizi. Konuşmanız bitti mi?"
Suho: "Bitti bitti. Babam sonunda... sonunda şirketi benden üstün tuttuğunu kabul etti en azından."
"Şimdi ne olacak?"
Suho: "Bilmiyorum. Muhtemelen yönetim kurulunu acilen toplarlar. Benim bir an önce birkaç hastaneye giderek muayene olup rapor almam lazım. Birkaç güne babamla toplantıya katılırız. Ondan sonra belki... belki beş parasız bir çulsuz olurum. O durumda da benimle evlenir misin Jiyon?"
"Ben seni paran için mi sevdim şapşal? Tabii ki evlenirim."
Suho: "Yeterli o zaman. Ama merak etmeyin sen ve oğlum için elimden geleni yapıp o toplantıdan zaferle çıkacağım. Bir de az önce bağırdığım için özür dilerim. Sinirim sana değildi biliyorsun."
"Biliyorum hayatım. Kırılmadım hiç. Taemin korktu sadece. Yanına gelmek istedi sürekli."
Suho: "Oğlum sen- Taemin nerde?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ailem Sensin / Suho ✔
Fanfiction"Bana bir daha Suho demezsen sevinirim. Sen de herkes gibi adımla seslen. Senin koruyucun değilim artık. Suho demene gerek yok. Adım Junmyeon." "Sana böyle seslenmemi sen istemiştin. Ailemizin koruyucusu olduğunu bu yüzden-" "Aile nedir biliyor mu...