17☆Hoşça kal

7.4K 553 161
                                    

Taemin annemin kucağında zıplayıp dururken kızdım:

"Oğlum büyük anneyi rahatsız etme, canı yanabilir."

Annem: "Karışma benim prensime. Onunla oynarken canım biraz bile yanmıyor. Tam tersine enerji topluyorum."

"Umarım Taemin'deki tüm enerjiyi toplarsın anne. O da böylece uyur da biraz kafa dinleriz."

Biz gülerken Taemin kaşlarını çattı: "Uyumak istemiyorum, büyük annemle parka gitmek istiyorum. Babam bugün çok çalışacakmış. O yüzden sizinle gezelim."

Babam: "Bak sen! Baban gelmeyince bizi hatırladın sonunda küçük bey!"

Annem: "En azından hatırladı. Bizi özlemiş demektir. Oy benim güzel oğlum! Bir tane öpeyim! Oh mis! Gidelim paşam parka da gidelim dondurma da yiyelim!"

"Anne! Dondurma ikinize de iyi gelmiyor biliyorsun."

Annem: "Canım çok istedi ya. Havalar soğumak üzere çoktan sonbahar geldi. Fırsat varken dondurma yemek istiyorum."

Babam: "Tamam o zaman ben seni bir randevuya çıkarayım. Yiyelim istediğimiz kadar."

Taemin: "Ben de randevu istiyorum büyük baba! Beni de oraya çıkar!"

Oğlumun randevuyu bir yer olarak algılamasına hepimiz gülmüştük.

Babam: "Randevu öyle herkesin gidebileceği bir yer değil. Sadece ben ve büyük annen gidebilir."

Taemin: "Neden?"

Annem: "Sadece birbirini çok seven bir kadın ve bir erkek gidebilir."

Taemin: "Annemle babam gidebilir o zaman."

Oğlumun yorumuyla olduğum yerde kızardım ve hemen kanepeden kalktım ve mutfağa doğru yürümeye başladım.

"Ben ocağa çorba koymuştum sanki. Pişti mi acaba?"

**

Uyumadan önce Suho'yla mesajlaşma alışkanlığı edindiğimizden beri yatağıma daha erken gider olmuştum. Bazen Taemin'in adı bile geçmeyecek kadar kendimizden konuşur hale gelmiştik. Hatta bazen mesaj yazmak bizi yavaşlatıyor diye düşünüp direkt arıyorduk. Yine ilk arayan Suho'ydu.

"Yeni bir film vardı sinemada. Birlikte izlemeye gidelim mi?"

"Güzel mi?"

"Bilmem, daha izlemedim."

"Tamam da yani izleyenlerin yorumlarına bakmadın mı?"

"Açıkçası filmin ne olduğu gram umurumda değil Jiyon."

"Nedenmiş o?"

"Seninle gidiyor olmam o filmi izlenir kılıyor."

"Yaşlandıkça romantikleştiğinin farkında mısın?"

"Yaşlanmak mı? Aynı yaşta olduğumuza göre sen de yaşlanmış olursun bak, emin misin?"

"Benle kendini kıyaslama."

"Nedenmiş hanımefendi?"

"29 yaşındasın ama senin saçlarına aklar düşmüş resmen. Geçen gün beyaz tellerini saymaya çalıştım baktım bitmeyecek vazgeçtim. Ama ben öyle miyim? 29 yaşındayım ama iki çocuk daha doğuracak kadar gencim ben."

"Bu bir teklif mi?"

"Ne?"

"Ben ağzımı bile açmadım Jiyon. Sen söyledin. İki çocuk daha istiyorum dedin."

"Hayır! Demedim! İstiyorum demedim. Lafın gelişiydi o!"

"Ne yani bir çocuğumuz daha olsun istemiyor musun?"

"İstemiyorum demedim."

"O zaman istiyorsun?"

"Ya Junmyeon!"

"Ne zaman yapalım?"

"Kapa çeneni! 

"İkiz olsaydı nasıl olurdu acaba? Çok merak-"

Kapım tıklanınca sessizce konuştum:

"Biri geldi kapatıyorum!"

Telefonu yastığımın altına atıp kapıdaki kişiye girmesini söyledim. Annemdi.

"Uyumuyorsun değil mi Jiyon?"

"Hayır anne gel lütfen."

Annem yatağımın yanına oturup saçlarımı okşayınca anlık bir hisle gerildim. Durduk yere neden böyle davranıyordu ki? Birkaç gündür hep veda modundaydı. Sanki bugün de yine gidecekmiş gibi cümleler kuracak. Hissediyorum işte.

"Jiyon-a! Benim bir tanecik kızım. Öyle güzel büyüdün ki seninle gurur duyuyorum. Benden daha iyi bir anne olacağına eminim. Eğer bana bir şey olursa..."

"Anne lütfen böyle konuşma!"

"Dinle bak. Eğer bana bir şey olursa kendini çok üzme. Babanı sana emanet ediyorum ama eğer onu biraz tanıyorsam uzaklara gitmek isteyecektir. Tutmaya çalışma olur mu? Ha bir de Jiyon... kendini neden bu kadar engelliyorsun bilmiyorum ama yaşadığım 58 yıl boyunca en iyi öğrendiğim şey neydi biliyor musun? Ailen her şeyindir."

"Her şeyimsiniz anne. Sizler olmasanız ben... ben ne yapardım bilmiyorum! Sen olmasan Taemin'e annelik edebilir miydim onu da bilmiyorum."

"Şş güzel kızım ağla diye söylemedim ki bunları. Gel buraya. Taemin'in sahip olabileceği en iyi anne sensin kızım. Aile her şeydir Jiyon. Ailen hazır bir şekilde seni bekliyorken kendini çok da geri çekme. Sen, Junmyeon ve Taemin mükemmel bir aile oldunuz. Bana söz ver ve ailene göz kulak ol."

**

Babamın çığlıklarıyla uyanıp koşarak odalarına gitmem bir oldu. Taemin'in odasından ağlama sesleri gelse de annemin soğuk bedenine bakarken oğlumun sesi kulağımın arkasında kaldı.

Annem... şu hayatta en değer verdiğim kadın... hayata gözlerini yumdu.

Gitmeden önce son kez nasihat etti bana, sanki bu gece öleceğini biliyormuş gibi aileme sahip çıkmamı söyledi.

Kapının eşiğinde kendimi yere bırakıp ağlamaya başladım, Taemin odasından çıkıp yanıma geldi. Beni ağlarken görünce daha çok ağladı. Oğlumu korkutmak istemiyordum ama gözyaşlarımı tutamıyordum ki! Taemin'i kucağıma oturtup sarıldım ve hıçkırıklarımı serbest bıraktım.

- Bölüm Sonu -

Ailem Sensin / Suho ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin