1/1

2.8K 126 60
                                    

Son sene, sınav okul sınav diye geçen bir zamanın içine girmiştik. Sıkıcı ama benim için çok dolu geçecek bir zamandı.

Okulun ilk günü sınıfa çıkıp içeri geçtim.Hoca masasının en arka sıranın bir önündeki sıraya oturdum. Her sene birlikte oturduğum can ciğerim doğukan tamda arkamda sıraya yayılmış uyuyordu.

"Ya salak şey ben seni yerim."

"Hımmm" diye homur homur ses çıkaran dünya tatlısı arkadaşıma gülmeden duramadım. İlk dersimiz neydi bilmiyorum ama yeni bir hocanın geldiğini duydum. Umursamazca doğukanın yanına geçtim. Salak yine saçlarını kestirmemiş. Bonus kafa gibi ortalarda geziniyordu.

Doğukan bir çok kişiden farklıydı. Herkeste olmayan şey onda vardı sanki, diğerlerinden daha içten ve samimiydi.

Herkes teker teker sınıfa girmeye başlamıştı. Bende çıkarıp telefonumdan sosyal medyada gezinmeye başladım. Kapının kapanma sesiyle telefonu sıranın altına koyup ayağa kalktım. Aslında birnevi kızların iç çekmelerine karşı ayağa kalkmıştım. Doğukan hayla uyuyordu. Onun böyle hali bile bana çok tatlı geliyordu. Kafamı kaldırıp içeri giren kişiye baktım.

Siyah dar pantolonun üzerine yapışan siyah bir kazak ve onlara uyumlu bir bot ile sınıftan birinin abisi gibi duruyordu.

Tahtanın önünde durduğunda herkes ayağa kalkmıştı. Sanırım hoca olmalıydı. Bu sıfata bunu öğretmen olarak aldılarsa ben okumadan bilim adamı olacağım. Bende herkese ayak uydurup ayağa kalktım. Doğukan hayla uyuyordu. Omzuna dürtüp uyandırmaya çalıştım. Ama sonuç nafile. Önüme döndüğümde bir çift gözle karşılaştım. Bana bakıyordu.

"Hey sen"

Bana baktığına göre bana diyordu. Başka kime diyebilirdiki zaten.

"Ben mi ?"

"Sana baktığıma göre, dedeme sesleniyorum gibimi gözüküyorum."

Sono boktogomo dodomo soslonoyorom gobomo gozokoyorom. Allahalla, tipe bak ya hoca sıfatı yok şaftı kaymış, bana atar gider yapıyor.

"Hoca sıfatına benzetemediğim için ciddiye almamıştım."

Sıfatsız seni. Normalde hocalarla böyle konuşmayı bırak diyalog kuramıyordum. Nedense bu adama karşı bir hırs binmişti. Hoca tipi olmayan serseri insan.

Sınıfa göz gezdirip kısa bir bakış attı. Tekrar bana dönüp beni baştan aşağı süzdü.

"Pek bilmiş gibisin kıvırcık kafalı seni."

Giyiminde bile hoca sıfatı olmayan bir adamla laf dalaşına girmiştim.

Bana kıvırcık kafalı demişti. Bunu umursamamıştım. Yeni gelmişti. Evet, huyumu bilmesede herşeye ağlayan saf biriydim. Ve benle hergün dalga geçecek gibi duruyordu.

"Karşındaki bir arkadaşın yada bir ahbabın değil. Ben bir öğretmenim ve sende bir öğrenci, unutmaki öğretmen öğrenciden 2 kademe yukardadır küçük hanım."

Dediği şeyler biraz aklımı karıştırmaya çalışsada yeni gelen bir hocanın üzerinde böyle bir izlenim bırakmak beni inceden inceye üzmüştü. Hoca oturun işareti yaptığında tekrar gözleri beni buldu.

"İlk gün olmasaydı sana ceza verirdim, ama bu seferlik affediyorum."

'Ha' der gibi bir kelime çıktı ağzımdan, ukalaya bak ya. Ceza verecekmiş. Ben bu yaşıma kadar hiçbir hocadan ceza almadım senden mi alacağım.

Kafamı olumlu şekilde sallayıp yerime oturdum. Doğukan hayla uyuyordu. Ahmak seni, arkadaşın burda ukala şaftı kaymış bir hocayla dalaşırken sen uyu.

SAPLANTI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin