1/3

1.4K 91 15
                                    

Venüs.

Huzur dediğin benim sadece rüyalarımda, düşlerimde olan birşey. Uyumak benim için dış dünyadan bağlantılarını koparmış bir uydudur. Sahi ben sadece rüyalarımda yaşıyorum huzurumu. Ya dış dünya ? Orasıda iç dünyam kadar huzurlumu.

Bunları bir tarafa atıp sıkıca sarsıldım doğukana. Birlikte ısına ısına okulun bahçesine girdik. Merdivenlerden ağır ağır çıkarak sınıfa girdik. Herkes doluşmuş dersin başlamasına 3 dakika kalmıştı. Yerime geçip ilk dersin kitaplarını çıkardım.

~

4. Dersin sonuna geldiğimizde zilin çalmasıyla felsefe dersinden kurtulmuştuk. Aman allahım birden kendimi evrenle bütünleşecek gibi hissettim. Hocanın söylediği sözler yok olmama sebep olucaktı.

Aslında biz yokuz.

Karşındayım işte. Beni gördüğüne göre varım hoca! Doğukana baktığımda duvarla bütünleşmiş bir şekilde bana bakıyordu.

"Noldu duvarla ilişkiyemi girdin ?"

Kafasını öylesine sağa sola sallıyordu. Çocuğun hali perişan. Felsefe buna yaramıyor. Sınıftan çıkıp spor salonuna indim. Beden hocamızı gördüğümde küçük bir tebessüm oluştu yüzümde. Yanına gidip işinin bitmesini bekledim.

"Hoşgeldin tatlım, birşey mi oldu ?"

"Ya hocam bu bizim voleybol takımı yeniden kurulacakmış."

"Ah evet, senide başkan olarak aldık. Umarım memnunsundur."

Kafamı olumlu şekilde sallayıp duyduğum zil sesiyle hocaya kolay gelsin diyip spor salonundan çıktım. Merdivenlerden yavaş yavaş çıktıktan sonra karnımdan gelen ufak çaplı gürültüyle kantinin yolunu tuttum. Birşeyler alıp ağır adımlarla sınıfa doğru yol aldım. Koridorlar boştu. Sanırım herkes sınıflara girmişti. Kapıyı çalıp içeri girdiğimde kendime lanet ettim. Şimdi çok konuşan bilmiş hocamız geç kaldığım için bana laf sokucaktı.

"Geç kaldım ."

Dedim. Yerime doğru harekete geçmiştimki duyduğum şeyle rahatladım.

"Yok yazdım kıvırcık kafa !"

En azından boş boğaz çenesi durmuştu. Yok yazmasından iyidir. "Teşekkkür ederim hocam" diyip yerime geçtim. Mutluydum. İlk kez laf sokmuyordu yada birşey demiyordu. Ama artık ona karşılık vermeyeceğim. Bir büyüğüm olarak saygısızlık yapmak istemiyorum. Hocam demiştim ve hiçbirşey dememişti. Acaba bugün iyi gününde miydi ?

Bana bakan doğukana anlamaz gözlerle işaret ettiği yere baktım. Hoca tahtanın önünde dikilmiş kolları bağlı bana bakıyordu. Bende dikkatle ona bakmaya başladım.

"Bir özür bekliyorum kıvırcık kafalı"

Ne yani daha deminden beri bunumu bekliyordu. Ahmak adam ! Ben kimseden özür dilemem ki.

"Kusura bakm-"

"Kusura bakarım kıvırcık kafa, senden özür bekliyorum."

Kosoro bokorom kovorcok kofo, sondon ozor bokloyorom.

"Hocam ben kimseden özür dilemem."

Derin bir iç çekip yanına doğru elleri cebinde gelmeye başladı. Napacaksın ? Enseme falan mi vuracaksın yada kulağımımı çekeceksin.

Yanıma gelip karşımda dikildi. Sanki parfüm şişesini üstüne döktü mübarek. Bu nasıl bir koku !

"Benden dileyeceksin elbet"

SAPLANTI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin