Venüs.
Kurumuş dudaklarımı dilimle ıslatıp yataktan kalktım. Saate baktığımda 04:34'dü. Pencereye gidip perdeyi açtım. Hava hafif bulutluydu. Camı ardına kadar açıp temiz havayı içime çektim. Yolun ortasında uzun boylu bir adam duruyordu.Tam dalmıştım ki telefonumun titreşimi beni kendime getirdi. Açtığımda ise titreşim tüm vücuduma yayıldı.
*Geceliklerine bayılıyorum.*
Hızlıca kafamı çevirip aşağı yola baktım. Daha demin yolun ortasında duran adam yoktu. O an o adamın olmasından şüphelenmiştimki ağzımdan bir hıçkırık kaçtı.
"Yoksa ?"
Ne yani beni takip edip telefonuma her daim mesaj atan ırz düşmanı beni mi gözetliyordu. Ensemdeki nefesle nefesim kesildi.
Odada tek değildim !
"Şeker gibi kokuyorsun"
Şeker
Koku
His
Nefes
Olamaz !
Astımın tuttuğu zaman herşeyi kesik kesik hissediyordum ki anlık deli cesaretiyle arkamı döndüm. Hiç birşey yoktu. Perdenin havalanmasıyla diğer cama koştum. Ayağım yerdeki giysilere takılmıştı. Bir an kendimi şizofren hastası gibi hissettim ve zorlu adımlarla yatağımın yanına çöktüm. O an ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Nereden geldiğini bilmediğim bir damla göz yaşım yanağımdan süzülerek geceliğime düştü. O an odanın içinde duyulan titreşimle içime bir korku girdi. Telefonu elime alıp gelen mesaja baktım.
*Her gözyaşın için bir kişi öldüreceğim*
İşte o an çıkmaz bir sokağın sonunda olduğumu anladım. Bir katil ile burun burunaydım hemde..
~~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAPLANTI
ChickLitSıradan bir hayatı vardı. Bir anda çıkmaz bir sokağın ortasında buldu kendini. Bu çıkmaz ölüm çıkmazıydı. Şizofren bir katille başbaşaydı. "Her gözyaşın için bir sevdiğini öldüreceğim." Anladıki bu çıkmazın sonu bir katile çıkıyordu. Kendini saplant...
