(Gifin ponçikliği *_*)"Bebeğim NamJoon Hyung aradı daha yeni öğrenmişler buraya geliyorlar"
"NamJoon kim?" Dediğimde gülmüştü.
"Hani okula ilk geldiğin zaman müdürün odasını bulamamış bana sormuştun ya o anda yanımda gördüğün insanlar geliyor"
"Sana sormamıştım diğerlerine sormuştum hiç hava yapma şimdi " deyip saçımı savurdum çok kaba davranmıştı bana pislik.
"Karıcım dün gece spermlerim beynine mi sıçradı ne bu trip"
"Trip yapmıyorum ben. hem ne zaman geliyorlarmış JongIn'de aradı oda geliyormuş" JongIn lafını duyduktan yüzü tuhaf bir hâl almıştı şahsen JongIn'i neden sevmiyor anlamıyorum ondan ponçik arkadaşmı bulucak.
"Neden bizim evimize geliyor o gitsin başka yere " Jungkook'un kafasına şaplak indirdiğimde acıyla inlemişti.
"Karıcım özür dilerim arkadaşların benimde arkadaşım" Jungkook iyice kılıbık olmuştu ne istersem yapıyordu. Tabi gözü korkuyordu çocuğun o kadar çok üstüne gidince.
"Eee ne zaman geliyorlar cenaze için gelen ilk ve tek misafirlerimiz" Jungkook telefonunun saatine bakıp bana döndü.
"Yaklaşık bir saat sonra burada olurlar bebeğim " ortalığa baktığımda heryer heryerdeydi.
"Ben temizlik yapmaya başlıyorum sende markete git. Evimize ilk defa misafir geliyor" Jungkook beni onaylayınca hemen ortalıkta ki sümüklü peçeteleri toplamaya başlamıştım sanki ben topladıkça onlar çoğalıyormuş gibiydi. Bitmiyordu.
Peçeteleri toplayınca altındaki tozlar belli olmuştu hemen süpürgeyi alıp ortalığı süpürmeye başladım. Uzun zamandır arkamı kaldırıp tuvalete bile gitmiyordum. Bu kadar şeyi toplamak bile bana yorucu gelmişti.
Süpürme işlemide bitince oturup Jungkook'u beklemeye başladım evimiz çok küçük olmasada çok büyükte değildi. Ailelerimizin evleri hala duruyordu orda yaşamak istemediğimden dolayı kendimize ev almıştık. O yüzden temizlik uzun sürmüyordu zaten odamızdan çıkmadığımız için hiç dağılmıyordu.
Kapının sesini duyduğumda o yöne doğru baktım Jungkook elinde fastfood poşetleri vardı. Onu markete göndermiştim o ise kendi miğdesi için şeyler almıştı. Pizza , hamburger , tavuk çeşit çeşit tatlı ve kola olmadan asala. İşin sinir bozucu olan kısmı ise hepsinden yirmi porsiyon almasıydı.
"Jungkook ben seni markete gönderdim bunlar ne?"
"Sen uğraşma diye hazır aldım minik kuşum" gözlerimi devirdiğimde beni takmamış bir yandan paketleri açıyor bir yandan da tıkınıyordu.
"Neden bu kadar çok aldın peki?"
"Senin için. Hiçbirşey yemez oldun bebeğim o yüzden sana bol bol yedireceğim"
"Ama hamburger sevmiyorum" yüzünde tuhaf bir ifade olmuştu.
"A-ahağğğğğ onu kendime aldım"
"Neyse almışsın bir kere gidip üstümü değiştireyim bari"
"BENCEDE!!" Üstümde saten gecelik vardı ve Jungkook sürekli gıcık oluyordu 'beni neden sürekli sertleştirmek zorundasın' diye kızıyordu.
Üzerime dar pantolon ve üzerine salaş bir tshirt giydim. Ne yaparsam yapayım aklıma annem ve babam geliyordu. Ailesini kaybetmiş kişileri daha önce anlamaya çalışmamıştım. Çok bencil bir insanım değil mi? Daha önce ailesini görmemiş insanlar var çevremizde ben ise kocamla beraber oturmuş ağlıyor ve Tanrıya onları bizden aldığı için sitem ediyorduk.