Jeon JungkookYavaşca Hwayoung'u yatağa yatırdım alnına ve dudaklarına minik bir öpücük bırakarak bende yanına uzandım. Hâlâ bir çocuğum olacağına inanamıyordum... gerçi doktorlar da bir ay boyunca nasıl fark edemediğimize inanamıyorlardı.
Ellerimle karın böylesini okşamaya başladım orada ikimizin bir parçası vardı. Hastanede o mükemmel haberi duyunca bayılmış sonra beni Hwayoung'un yatağına yatırımış ve uyanmamı beklemişlerdi.
Uyandığımda Hwayoung elimi tutmuş ağlıyordu sonra aklıma bayılma nedenim geldiğinde bende onunla beraber sarılarak ağlamıştım ama bunlar sevinç gözyaşlarıydı değil mi?
Hastaneden çıktığımızda ise Hwayoung arabada uyuya kalmıştı ama hamileydi değil mi? Bizim çocuğumuzu taşıyordu ve yoruluyordu. Gerçi bende yoruluyordum ve zaman kaybetmeden gözlerimi kapatıp daha da sıkı sardım Hwayoung ve bebeğimizi.
♧♧♧♧♧☆
Sabah yüzümde ki baskılarla gözlerimi araladım.
"Sabah sabah benimi özlemiş de kocasını öpücüklerle uyandırıyor benim biricik güzelim?" Sevimli bir şekilde güldüğünde onu yatağa doğru çektim ve gıdıklamaya başladım.
"K-kocac-cım y-yapma hahahaha d-dursana hahaahahaah " canının acıyabileceğini düşünerek durdum ve bende onu öptüm.
"Günaydın bu arada güzelim" kollarını boynuma sarıp beni kendine daha çok yaklaştırdı.
"Günaydın babacım" dediğinde güldüm ve dudağına bir öpücük daha kondurdum.
"Pekala söyle bakalım şimdi...sabah sabah ne içtinde beni böyle güzel uyandırdın annecim?"
"Sadece kocama kahvaltı hazırlamak istemiştim. Aslında dün hazırlayacaktım ama işte bayıldığım için kahvaltı yapamamıştık. Bu yüzden telafi etmek istiyorum...ama çok fazla birşey yapamadım biliyorsun midem bulanıyor...üzgünüm" diyip dudağını büzüp suratını asmıştı.
"O zaman izninizle karımı kahvaltıya götürmek istiyorum"
"Benim hazırladığım kahvaltıyı beğenmiyor musun?" Hamile olduğu için bu şeyleri hormonlara veriyordum.
"O zaman evde senin yaptığını yiyelim sonra dışarı çıkar canının çektiği şeylerden yeriz olur mu?"
"Olur...hadi o zaman kalk üstümden babacık"
♧♧♧♧♡
"Fark ettimde hayatım evlendiğimizden beri seninle normal evli çiftler gibi olamadık"
"Çünkü biz farklıyız kocacım"
"Tanrım... bizimde çocuğumuz oluyor. Benden mutlusu yok" Bir süre Hwayoung'dan ses çıkmayınca ona doğru döndüm Tanrım ağlıyordu. Ona hemen sarılıp saçını okşamaya başladım.
"Ssh güzelim ne oldu da ağlıyorsun? Sana istemeden de olsa kötü birşey mi söyledim?" Başını 'hayır' anlamında salladı.
"Jungkook, ölmeden önce torunlarını görmek istiyorlardı...a-ama göremeyecekler ve kucaklarına alamayacaklar ve ya bana nasıl bakmam gerektiği ile ilgili nasihatlar veremeyecekler"
"Biliyorum güzelim ama elimizden birşey gelmez biliyorsun. Hem onlar dokunamazsalarda görecekler" burnunu çekip ayağa kalktı ve zar zor gülümseyerek elimden tutup beni de kaldırdı.
"Hadi diğerlerine de bebeğimiz olduğunu söyleyelelim madem onlardan başka kimsemiz yok... mutluluğumuzu paylaşabiliriz değil mi?"
"Bebegimiz ve sana... gelecekteki çocuklarımıza ne olursa olsun sonsuza kadar çok iyi bakacağıma emin olabilirsin"
"Bize her koşulda iyi bakacağını biliyorum bu yüzden aklımda en ufak bir şüphe bile yok...sana herkesten fazla güveniyorum kocacım."
"Seni ve bebeğimizi çok seviyorum güzelim"
"Bizde seni seviyoruz yakışıklım..."
Oy verin oy lütfen. Gerçekten kimse oy vermiyor ve bu benim morelimi bozuyor ve eskisi kadar iyi yazamıyorum sanırım.
Aklıma hiç olay gelmiyor ve kötü şeylerde yazmak istemiyorum.
Kitap eskisi kadar tutmuyor ve yazasım gelmiyor okunmadıkça.
Heateu juseyo😢😢😢😢