~25~

3.7K 256 65
                                        


Jeon Hwayoung

Sabah erkenden kalkmış Jungkook'u izlemeye başlamıştım bu aralar sabaha karşı uyanıyordum.

Jungkook'u izlemeyi bırakıp yataktan kalktım ve kahvaltı hazırlamak için mutfağa doğru ilerledim.

Dolaptan kahvaltılıkları çıkarırken başım dönmeye başladı ama aldırmadan kahvaltılıkları çıkarmaya devam ettim. Bu aralar midem hassas olduğu için birşeyler bişiremeyecektim.

Çıkardığım sebzeleri güzelce yıkayıp dilimlemiş tabağa şeklilli bir şekilde koymuştum.

Diğer kahvaltılıklarıda tabaklara koymuştum.

Zaten mutfakta olan masaya hazıradığım kahvaltılıkları koymuştum.

Işte şimdi gidip Jungkook'u uyandırabilirim.

Yatak odasına doğru ilerledim ama hâlâ başım dönüyordu. Tam odanın kapısını açacaktım ki gözlerimin kararıp yere düşmemle Jungkook'un adımı bağırışı bir olmuştu.

Jeon Jungkook

Uyandığımda yanımda Hwayoung'u göremeyince korkmuştum. Hemen kalkıp odanın kapısına doğru ilerledim kapıyı açmamla Hwayoung'un yere yığılması bir oldu.

Onu kucağıma alıp yatağa yatırmıştım sonra üstüme pantolon tshirt giyip Hwayoung'un da üstüne hırka almıştım. Arabanın anahtarını cüzdanımı ve telefonumu almıştım.

Hwayoung'un baygın bedenini kucağıma alıp hızlıca evden çıktım ve arabaya doğru yürüdüm. Arka kapısını zar zor açıp Hwayoung'u dikkatli bir şekilde yatırdım ve sürücü koltuğuna bindim.

Arabayı çok hızlı kullanıyordum ama bu pekte umrumda değildi. Hastaneye vardığımızda hızlıca arabadan inip Hwayoung'u kucağıma alıp koşarak içeri girdim.

Kucağımda ki baygın karımı görünce hemen sedye getirmişlerdi. Doktorlar birşeyler söylüyorlardı ama ben ağlamaktan hiçbirini takmıyordum.

Birden doktorun sinirli sesiyle kendime geldim.

"Genç adam ona ne olduğunu söyleyecek misin artık?" Anlamaz gözlerle ona baktığımda derin bir nefes aldı.

"Şimdi getirdiğin kızın nesi var?"

"O benim karım..." ağlamaktan konuşmakta zorluk çekiyordum. "neredeyse iki haftadır tuhaf şeyler oluyor ona. Sürekli midesi ekşiyor ve tuvalete gidiyor, bel ağrısı çekiyor ve dün kustu. Sürekli yorgun olduğunu söyleyip yatıyor ve o b-bayıldı... Tanrı aşkına karımın nesi var?"

"Merak etme delikanlı karına birşey olmayacak sadece birkaç tahlil yapmamız gerek" diyerek yanımdan uzaklaştı ben ise doktor'la konuşurken Hwayoung'u nereye götürdüklerini tahmin etmeye çalışıyordum.

En son bulamayınca bir hemşireye sormuştum o da nereye götürdüklerini söylemişti. Ona teşekkür edip yanından ayrıldım ve Hwayoung'un yanına doğru ilerlemeye başladım.

Ona birşey olmasın...

Odaya girdiğimde Hwayoung hâlâ baygındı. Yanına yaklaşıp üstünü örttüm ve saçlarını okşamaya başladım.

Yüzü solgun görünüyordu yine. Sıkıntıyla nefes verdim ben bunları yaşayacak ne yaptım.

Içeri farklı bir doktor girmiş ve benden kayıt yaptırmam gerektiğini söylemişti. Doktoru başımla onaylayıp giriş yaptırmak için sekreterin yanına yaklaştım beni fark ettiği anda bi taraflarını açmaya başlamıştı.

"Ben karım için giriş yaptıracaktım" dediğim anda kadının suratı tuhaf bir hâl aldı. Karım içerde yatıyor olmasa gülebilirdim.

Giriş işlemlerini hâllettikten sonra tekrar odaya geri döndüm. Doktor birşeyleri inceliyordu.

Ona doğru yaklaştığımı anlamış olacak ki arkasını döndü.

"Ah isminiz nedir genç adam?"

"Jungkook...Jeon Jungkook" dedim kısık bir sesle.

"Bay Jeon eşiniz uyandığı zaman tahlilleri yapacağız ve yorgun görünüyorsunuz sizde dinlenmelisiniz bence" diyip oda dan çıktı ben ise Hwayoung'un yanına kıvrıldım ve ona sarıldım zaten birkaç dakika sonra uykuya daldım.

♧♧♧♧♧

"Jungkook uyan hadi" birinin beni dürtüklemesiyle uyandım.

"Sen iyi misin meleğim?"

"Evet kocacım çok iyiyim hem... sen uyanmadan önce kan felan aldılar sonuçların çıkmasını bekliyorum ama çok sıkıldım o yüzden uyandırdım seni" deyip gülmeye başladı. Anlına öpücük kondurduğumda gülümsemesi daha da genişledi.

"Beni çok endişelendirdin bebeğim"

"Üzgünüm Jungkook" diyip suratını astı ben ise kollarımı daha da sıkılaştırdım. Umarım sonuçlar kötü değildir.

Yataktan kalktım ve koltuğa oturdum. Hwayoung ise kolunda ki bitmiş serumu çıkarıyordu. Onun için çok edişeleniyordum.

Yaklaşık on beş dakika sonra doktor odaya girmiş onunla beraber ayağa kalkmıştım. Doktor sırıtarak ben ve Hwayoung'a bakıyordu.

Ne oluyor Tanrı aşkına?

"Doktor bey kötü birşeyi yok değil mi karımın?" Hwayoung'a baktığımda onunda en az benim kadar endişeli olduğunu gördüm.

"Hayır bay Jeon..." Doktor'un gülümsemesi daha da genişlerken merakım ve endişem giderek artıyordu.

"Tam tersine mutlu olmalısınız... çünkü karınız bir aylık hamile tebrik ederim" duyduğum şeyle gözüm kararmıştı sanırım bayılma sırası bende.

you're just mine | jjkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin