•Seo Minhyuk°°O ikisinden nefret ediyordum. Her ne kadar Hwayoung'u ölesiye sahiplenmek istesemde nefret ediyordum. Onun canını acıtmayı denedim ama o Jungkook'la mutlu ve bilin bakalım ne öğrendim...
Birlikte mutlu bir gelecek hayal ettiğim kadın onunla çocuklarımızın olduğunu hayal ettiğim kadın...
Şu an hamileydi ve ben hiçbirşey yapamıyordum... Eğer ona zarar verirsem bebeğe de zarar vermiş olacaktım ve o masum şeye zarar vermek istemiyordum. Ama o bebekten de nefret ediyordum.
Annem ve babam kesin bir dille beni sevmediklerini dile getirmişti. Sevdiğim kadın başka biriyle evli üstelik çocuğu vardı.
Bu zamana kadar kimse beni sevmemişti ve kalbim taşlaşıyordu hiçbirşey hissedemiyordum artık.
"Minhyuk onlara ne yapmayı planlıyorsunuz? Onlar yaşı geçmiş insanlar ve onların bir torunu olacak. Herşeyi itiraf edip onları geri evlerine gönderseniz sizcede iyi olmaz mı?"
"Haklısın Mark...ama onların mutsuz olmasını istiyorum anlasana bana yaşattıklarının aynısını yaşatmak istiyorum onlara...ve bebek doğduktan sonra hepsini ortadan kaldıracağım hiçbiri bile sağ kalmamalı"
"P-peki bebek ne olacak Hyuk."
"Onu da yetiştirme yurtları düşünsün Mark"
"Ama o annesinin şeykatli kollarında olması gereken bir bebek nasıl bu kadar acımasız olabilirsin?"
"Benim ailem yanımdaydıda ne oldu Mark. Sevgimi gördüm?. Ilgi mi gördüm?. Şefkat mi gördüm?. Annemin o sıcak kollarında mı büyüdüm?. Ben sağlam bir şekilde büyüdüysem o da büyür"
"Sen bu değilsin Hyuk. Sen insanlara hatta küçük çocuklara sahip çıkardın şimdi NE DEĞİŞTİ. S-sen o şekilde büyüdüğün için defalarca bebeklere ve çocuklara güvenilir ev buldun onlara yemek verdin sıcak tuttun bumudur yani senin sevgin ve önemsediğin aile sıcaklığı"
"KAFAMI KARIŞTIRMA MARK. AŞIK OLDUM TEK DEĞİŞEN BU ANLADIN MI BENİ?"
"S-sana inanamıyorum Hyuk gerçekten çok değiştin artık seni tanıyamıyorum. Sen gerçekten aşık olduğun biri için bir aileyi öldürüp çocuklarını bu zenginlikte süründürecek misin?"
"Bir daha söylüyorum kulaklarını iyice aç eğer daha fazla ısrar edersen onlarla birlikte sen de ölürsün"
"Bunu yapmak istemediğini biliyorum dostum ve senden korkmuyorum. Asıl sen kendinden korkmalısın"
"Yapmak istemiyorum ama canım yanıyor Mark. Onları paramparça yapmak istiyorum anlamıyorsun"
"Onlar mutsuz olduğunda...sen mutlu mu olacaksın Hyuk. Sevdiğin kadın acı içinde çığlık atarken ne yapacaksın... hemde senin yüzünden. Sana herzaman nefret besleyecek ve sürekli Jungkook'u isteyecek yanında...senden nefret edecek çocuğundan ayırdığın için"
"YETER BU KADAR MARK YALVARIRIM"
"Ailesini öldürdüğünü sanıyor Hyuk ve senden korkuyor...sahilde onunla karşılaştığında sana bakarken ki surat ifadesini hatırla...bembeyaz olmuştu tekrar sevdiklerine zarar versin sanmıştı"
"B-ben yapabilir... onları yıkabilirim"
"Yapamazsın Hyuk...senin bir vicdanın olduğunu biliyorum"
Bir süre gözlerini kapatıp düşündü Minhyuk bunu yapamayacağını biliyordu ama yapmak istiyordu hepsine acı çektirmek istiyordu.
Ailelerini öldürmemişti onları saklıyordu. Sadece evlerini yakmış ve başka bedenler koymuştu onların yerine tabi tanımamaları için güzelce yakmıştı cesetleri.
Yavaşca gözlerini açtı Minhyuk kararını vermişti her ne kadar istemesede küçüklüğünden beri ne yaşadığını iyi biliyordu.
"Onları gönderin torun sevmek onlarında hakkı her ne kadar canım daha çok yanıyorda olsa...gönder onları"
"Bunu yapacağını biliyordum Hyuk" deyip heyecanla çıkmıştı oda dan Mark. Hyuk kendi kendine konuşmaya başladı.
'Bu asıl sensin Hyuk'
'Insanların mutluluğunu istersin'
'Kimsenin canına kıyamazsın'
'Kimseye zarar veremezsin'
'Tapacak kadar sevdiğin kadına zarar veremezdin'
'Küçük bir çocuğu sokakta bırakamazdın'
Evet anası babası ölmemiş barabarabaram babbarabaram
Eheheheehe aslında 6 bölümdür bunu yazmayı planlıyordum😌😌
Şok mu geçirdiniz ecaba?😅😅😅😅