------
Zaman durmuş gibiydi ağır çekimlerle hareket ediyordum. Uyandığımda hala aynı odadaydım. Odanın içindeki bütün eşyalar yerle bir olmuştu ve ben çıplaktım. yattığım yerden doğrularak oturdum oturmamla parmaklaımdaki kanı görmem bir oldu. Kapı kapalıydı, oysa ki en son Chuckı odaya girerken gördüğüme yemin edebilirim.
Ayağı kalkıp üzerime Chucka ait olan siyah bir tişörtü giyindim kalçalarımı kapatacak kadar uzun gelmişti neyse ki. Kapıyı açarak merdivenlere yöneldim, aşağı indiğimde direk salona yöneldim kokularını hala alabiliyordum. Salona girdiğimde Chuck koltuğa oturmuş dirseklerini dizlerine koyarak iki elini başına koymuş düşünüyordu. Chuck beni fark etmeden Cedric fark etmişti.:
"- Elena, iyi misin?"
"- Evet, iyiyim ne kadar sürdü tutulma.?"
"-Yaklaşık 5 dakika. Elena bu hiç normal değil yani güneş tutulması için erken değil mi?"
"- Bilmiyorum Cedric bu konuyu konuşucaz."
Cedric onaylarcasına endişeli gözlerle bana bakarak sustu. Chuck hala bana bakmıyordu bile. Hala ellerimde olan kanı bunumun ucuna doğru götürerek derin bir nefes çektim. Bu koku Chucka aitti. Hızlıca yanına gidip kolunadan tutarak onu ayağı kaldırdım görünürde bi yerinde birşey yoktu, elimden kurtulmaya çalıştıysada kolunu bırakmadım. Tek elimle tişörtünü kaldırdığım an şok oldum.
----------
*Chuck*
Cedric kapıyı çaldığında Elena yataktan kalkıp üzerini giyinmişti bile biraz endişelendiğinin farkındaydım. Cedric durup dururken gelecek biri değildi. Kapıyı açıp çıktı ardından kapattı. Ne olduğunu öğrenmek için aceleyle üzerimi giyinip çıkmıştım. Elenanı suratı donmuş gibiydi. Birden acı cekerek inlemesiyle diz kapakları yerle buluştu. Ona yardım etmek için elimi uzattığımda beni tersleyerek yerden kalkıp Cedricin yakasına yapıarak onu odaya çekti. Deli gibiydi , ne olduğunu anlamamıştım ve inanılmaz endişeleniyordum. Cedric dışarı çıktığında suratı bembeyazdı. kapıdaki kilidi çevirerek kilidi çıkartıp cebine soktu.
- Cedric? Neler oluyor birden elenaya ne oldu o kapıyı neden kilitledin?
- Chuck bak bence elena sana bunu kendi açıklasın ama şimdi değil buradan uzaklaşmalıyız aşağı inelim.
- Neyden bahsediyorsun sen? Burada kalıyorum ve elenanın yanına gireceğim o anahtarı bana ver cedric.
- Chuck , dostum lütfen ısrar etme oraya girmemelisin elena anlatır sana sakin ol ve aşağı inelim.
- Cedric anahtarı veriyorsun.
Diyerek cedricin üzerine atlayıp zorla anahtarı cebinden aldım. Kilidi açtığımda elena yere çömelmişti. uzun saçlarından yüzünü bir an görememiştim.
Yüzünü bana çevirdiğinde kırmızı gözler ve devasa uzunluktaki dişleri vardı tırnakları uzuyor ve şekil değiştiriyordu. Hızla nefes alış verişleri hırıltıya dönülmeye başlamıştı. Acı çekerek dizlerinin üzerine kalkınca birden elbisesi parçalandı ve devasa dişleri olan bir kurta dönüştü. Saçları gibi tüyleride kahverengiydi. Dönüşüm geçirdiğinde bende şok geçirmiştim. Yinede korkmuyordum . Ona yaklaşıp " Elena " dedim. Gözlerini yerden kaldırıp pençesini karnıma doğru atınca bende inledim acıtmıştı. Birden durup gözlerimin içine bakıp olduğu yere sindi. Suçluluk duyar gibi gözlerini devirdi. Bir kurt'a dönüşmesine rağmen beni anlıyormuydu bir an merak ettim. Yaram kanıyordu ama Bu kan siyaha dönüktü. Siyah tişörtüm çok fazla belli etmiyordu. Onu orada bırakıp çıktım. Bu şoku atlatmam gerekiyordu. Aşağı indiğimde Cedric kollarını dizlerine koymuş yere bakıp düşünüyordu. Hiç birşey demeden karşısına oturup yüzüme ifadesiz bir hal takınarak bekledim. Yaklaşık bir kaç dakika sonra elena gelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Melez Prenses
RandomSita:" Şivayı ve kızımı terk ettikten sonra benim için sadece yakşa vardı, Şeytanımı seviyordum sevmesine ama bu sevgi bana acı veriyordu, yakşanın işkenceleri sonucu 100 yıldan fazladır ondan kaçmıştım, ta ki karşıma Şivanın başka bir avatarı ona ç...