Bölüm 23: DENİZ Mİ?

31 3 0
                                    

●●●Çiçek'in Anlatımı●●●

Telefonu elime aldım ve ekrana baktım kuzenim arıyordu. Ne kuzenim mi?, Hangi kuzenim?, Deniz mi? O beni niye arıyor ki?
Tekrar zil çaldığında Gökçe uyandı.  Telefonu açmadan kapıya yöneldim ve delikten bakmadan önce Gökçe" Bu saatte kim bu "dedi ve delikten baktım.  İki yıldır görmediğim kuzenim deniz şuan karşımda duruyordu. Kapıyı açmadan önce Gökçeye döndüm.

" Çabuk uyandır bizimkileri Deniz gelmiş görmesin kıyameti koparır"

" Deniz mi?"

" Evet kuzenim olan bens şimdi ekmek almaya gidiyormuş gibi yapayım sende onları uyandırıp evden çıkart ama çabuk ol yakalanmayalım"

" Tamam şurdan para al çabuk "

Kapıyı açtım ve sinirli bir kuzenle karşılaştım.

" Deniz? "

" Hele şükür kızım ya çekilde içeri gireyim"dedi kapının az bir kısmını göstererek. 

" Dur ! Ben tam bakkala gidiyorum ekmek kalmamış evde hadi hem konuşuruz hem ekmek alırız"

" Bi çantaları koysaydik"dedi kaşıyla kolundaki ve yerdeki büyük çantaları işaret ederek.

" Tamam ben koyarım sen beni bekle burda" dedim.

" Ne bu telaş Çiçek ben koyarım"

"Ya açım açım acele ekmek almalıyım şimdi zaman kaybetmeyelim"dedim ve hızla çantaları alıp içeriye attım ve kapıyı kapattım.
Bahçe kapısından çıkıp hemen konuya girdim.

"Seni hangi rüzgar attı, görmeyi beklemiyordum"

" Mecbur kalmasam gelmezdim istemiyorsanda giderim"

Denize döndüm ve "Özür dilerim iyiki geldin"dedim ve sarıldım.  Sarılmama karşılık verdi.
Ayrılıp "Kötü bir şey yok dimi "dedim

" Bunu evde konuşsak şimdi ekmeği al ve gel"

İçimde bir şey oldu suratım düştü belli etmeden hemen bakkala girdim. İki ekmek alıp çıktım ve eve varasıya kadar hiç konuşmadık zaten Denizinde morali bozuktu. O soğuk ama içi sıcacık olan çocuk şuan korkutucu derecede suratı ifadesizdi. Deniz benim teyzemin oğluydu Almanyada oturuyorlardi o yüzden bazı yazlar tatile geliyorlardı ama iki yıldır göremiyordum ve şuanda tatil olmadığına göre bu işte bir terslik vardı. Annem benide aramıyordu bu aralar yoksa anneme bir şey olduda Deniz ondan mı geldi? Hayır ya olmamıştır dimi lütfen öyle bir şey olmasın.  Kapıyı çekip gittiğimiz için anahtarım yoktu. Zile bastım inşallah Ege ve Batuhan gitmiştir. Gökçe kapıyı açtı.

" Gökçe bu kuzenim Deniz, Deniz bu da hem ev, hem okul, hem sınıf , hemde liseden beri arkadaşım Gökçe"

Gökçe gülümseyip elini uzattı.

"Memnun oldum"

Denizde elini sıkıp "bende memnun oldum Gökçe"dedi

"Hadi o zaman ben kahvaltıyı hazırladım gelin de yapalım"

Gökçe'nin hangi ara kahvaltı hazırladığını bilmiyorum ama iyi ki de hazırlamış ve bizimkileri yollamış yoksa Deniz anlayabilirdi.
Uzun geçen bir kahvaltı merasiminin ardından artık konuyu merak ediyordum ama nasıl soracağımı bilmiyordum. Deniz kanepeye gelişi güzel oturdu. Bende hemen karşısında ki tekli koltuğa oturup soran gözlerle ona baktım.

" Çiçek öncelikle sakin olmanı istiyorum"

" Deniz beni korkutma birine bir şey mi oldu ?"

" Sakin olursan anlaticam"

" Tamam sakinim anlat hadi"

" Ben Almanyadan geldim çünkü dedem rahatsızlanmış..."

" Rahatsızlanmış derken?"

" Sözümü kesmezsen anlatıcam"

" Çabuk anlat noldu dedeme?"

" Dedem yaklaşık iki ay önce doktora gitmiş sürekli kustuğu için ve kanser olduğunu öğrenmiş  mide kanseriymiş. Kanser çok yayıldığı için doktorlar pek müdahale edememişler. Annen bizi aradı ve dedemin durumunu söyledi.  Dün teyzem öğrenmiş doktordan durumunu teyzemede söylememiş dedem oda doktordan zorla öğrenmiş.  Dedemin sadece üç- dört günü kalmış ve dedem son günlerini de bizimle geçirmek istiyormuş ben işte bu yüzden döndüm teyzem senide alıp gelmemi istedi yani kısacası İzmir'e dönmemiz lazım"

Dedikleri karşısında donup kalmıştım. Dedem küçüklüğümün kılavuzu olmuş adam, denizle çok bağırıp başını şişirdiğimiz adam, kızsada bizi hep seven adam. Ne yani şimdi bir hastalık gelecek ve onu bizden alacakmıydı. Nasıl onu o kara toprağa bırakacaktık. Gözümde biriken yaşlar görüşümü bulanıklaştırıyordu. Ağzımdan kaçan bir hıçkırık kapıdan giren Gökçe nin ağladığımı fark etmesini sağladı.  Bir hızla yanıma geldi.

" Canım ne oldu? Neden ağlıyorsun Çiçek? "

" De-dedem ... Ölecekmiş"

" Kuzum ağlama" bana sıkıca sarıldı kafamı omzuna koyarak daha çok ağladım.  Benim ağlamam şiddetlenirken Deniz yanıma gelerek;

" Gitmemiz gerek " dedi

" Ne zaman gideceğiz peki?" Dedim göz yaşlarımı tutmaya çalışarak.

Küçüklükten beri huzurlu olduğum kollariyla beni sararak
"Yarın sabah "dedi.

Çok Yakın olan bir zamandı ama mecburduk ne dedemin yaşama şansı nede benim gitmek isteyip can attığım zaman kalmıştı. En doğrusuda yarın sabah yola çıkmak ve en kısa sürede dedemi görmek...

# # # # # # # # # # # # # # # # #

Multimedya daki Deniz karakteri inşallah beğenirsiniz. Bundan sonraki bölümlerde de karşınıza çıkacak. Bundan sonraki bölümlere biraz hüzün katacağım azıcık değişiklik olsun. Bölümlere yorum ve Vote yapmayı unutmayın sizi seviyorum kuzucuklar♥♥ :)

AŞK KALBİMİZİ ÇALINCAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin