Eğer bu hikayeyi wattpad harici bir platformda okuyorsan , kötü amaçlı yazılım saldırısı riskinde olabilirsin. Eğer bu hikayeyi orijinal halinde ve güvenli bir şekilde okumak istiyorsan lütfen , wattpad'deki " Nill20Keskin " İsimli profilimden oku. Teşekkür ederim.Yeni bir maceraya daha merhaba. Hepiniz hayal dünyama hoş geldiniz ..
Keyifli okumalar..
Akın'dan
Önümdeki bilgisayarı kapatırken gözlüklerimi çıkarıp gözlerimi ovuşturdum. Bütün gün ekrana bakmaktan ağrımışlardı. Kolaylık açısından elbette iyiydi ancak baş ağrısı, boyun ağrıları ve göz bozukluğu da yanında getirdiği hediyelerdi. Öğretmenlik bu kadar zor olmamalıydı. Sonunda işlerimi bitirmiş ve rahatlamıştım. Ayağa kalkarken midemin gurultusu ile saate baktım. Neredeyse akşam olmuştu ve ben öğle yemeği yememiştim. Çocukların notlarını geçirmek ve yazacağım makale ile ilgili araştırma yapmak için bilgisayarı alıp yatak odasına kapanmıştım. Mezun olalı 6 yıl olmuştu. Her zaman bilime ilgim olmuştu ama bir bilim insanı olabilecek kadar zeki olduğumu düşünmüyordum. O yüzden kendi harcımda bir mesleğe yönelmiştim ve fizik öğretmeni olmuştum. Öğrencilerin pek sevmediği ve not ortalaması 2 ya da 3 olan bir dersti. İstisnalar da vardı tabi.
Yatak odasından çıkıp salona geldiğimde Bilgeyi televizyonun karşısında bulmuştum. Bilge ile üniversite de tanışmıştık. Onu ilk gördüğümde aşık olmuştum. Zaten sonradan aşk diye bir şey yoktu. Bir insana sonradan aşık olamazdınız. Onu ilk gördüğünüzde etkilenirdiniz ama bunu anlama süresi değişirdi. Belki bir kaç gün belki bir kaç yıl. Ben hemen anlamıştım. Onu ilk gördüğümde ikinci sınıftaydım. Doğan ile buluşmak için iktisat fakültesine geldiğimde Bilge de oradaydı. Arkadaşları ile konuşarak yürüyordu. Simsiyah saçları, kapkara gözleri vardı. ' Çok, çok güzel ' demiştim onun için. İlk düşündüğüm buydu. Kendime baktığımda yanına yakıştığımı hissettim. Siyah saçlarım kahverengi gözlerim ve esmer bir ten. Kesinlikle bir araya gelmeliydik. Yanımdan geçip giderken bir saniyeliğine göz göze gelmiştik. O öylesine bakıp geçsede benim için o an çok özeldi. Koridorda öylece arkasından bakarken Doğan yanıma gelmiş ve benimle dalga geçmişti. Sonrasında ise haftalarca peşinde koşmuş ve sonunda emelime ulaşmıştım. Onunla uzun bir süre sevgili olmuş okul bitincede hemen evlenmek istesekte üç yıl kadar beklemek zorunda kalmıştık. Önce askerlik sonra atanma ve para biriktirme için zaman kaybetmiştik.
Şimdi ise sevgili karım televizyon karşısında kendisinden geçmiş gibi dizisini izlerken benim geldiğimi anlamamıştı bile. Yanına oturduğumda irkilerek bana dönmüştü.
" İşlerini bitirdin mi canım ?"
" Evet ve çok açım "
Bilge dudaklarını ısırarak gözlerini kaçırdığında kaşlarımı çattım. Beni kızdıracak bir şey yaptığında bu hareketi yapardı hep. Evliliğimizde üç yılı doldurmak üzereydik. Mezun olduktan üç yıl sonrasında hemen düğün yapmıştık. Pek düğün de sayılmazdı aslında. Çok genç olduğumuz ve henüz maddi durumum iyi olmadığı için Bilgenin ailesi evlenmemize karşı çıkmış ve hiç bir şekilde desteklememişlerdi. Benim ailem ise onaylamasa da kararımıza saygı göstermiş ve ellerinden geleni yapmıştı. Küçük bir düğün olmuştu. Kendi aramızda bir kına gecesi ve kiraladığımız küçük bir salonda düğün. Zor dönemlerden geçmiştik. Ama Bilge hiç bir zaman isyan etmemişti. Atışmalarımız oluyordu tabi ki ama hiç biri evliliğimizi sarsacak birbirimizi kıracak derece de değildi. Eh bu kadar zaman da karımı çok iyi tanımıştım. Sürekli kaçırdığı gözleri evin içinde dolanıyordu. Israrla ona baktığımda pes ederek konuştu.
" Ben yemek yapmadım. Akın valla unuttum. Diziye dalınca şey oldu "
Gözlerimi devirerek yanından kalktım. Telefonumu alıp buzdolabının üzerindeki pizzacının numarasına bakarken sinirlenmemeye çalıştım. Evet böyle şeyler olabilirdi. İnsandık sonuçta. Unutabilirdin, yorgun olabilirdin, hasta olabilirdin yada başka birşey . Ama bu olayı haftanın beş günü yaşamak gerçekten sorundu. Bu kesinlikle cinsiyet yaptırımı değildi. Kendim yapabilsem yapardım ama ben mutfağa girdiğimde arkamdan iki kişi daha girmesi gerekiyordu. İkimiz için sipariş verip telefonu kapattım. Sadece öğretmen maaşımla sürekli dışardan yemek beni gerçekten zorluyordu. Evin kirası, faturalar Bilgenin ve benim kişisel ihtiyaçlarımız , hepsi benim sorumluluğumdaydı. Şikayet etmiyordum ama zorlandığımda ortadaydı. Bilge okuldan mezun olduktan sonra çalışmak istememişti. İşletme okumuştu. Özel sektörde iş bulması zordu. Ama arkadaşım Doğan da onun gibi işletme mezunuydu ve babasının mirası sayesinde kendi şirketini yönetiyordu. O Bilgeye yanında iş vermek istese de Bilge kabul etmemişti. Ev hanımı olmayı kendi seçmişti. Arkamı döndüğümde mutfaktaki iki günlük bulaşıkları gördüm. Oflayarak salona geri döndüğümde hâlâ televizyon başındaydı. Yanına gidip oturduğum da başını omzuma yasladı.