1.Bölüm

20 0 0
                                    

Avdan döndüğümde evde neşeli bir ortam vardı. Avdan getirdiğim tavşan ve kırlangıç kuşlarını mutfağa bıraktım. Odama geçip kanlı ve toprağa bulanmış kıyafetlerimi çıkartıp temizlerini giydim ve salona ailemin yanına gittim. Kapıdan girer girmez babamın ve annemin ellerini öpüp kardeşlerimin başlarını okşadım. Avdan getirdiğim çam sakızlarını kardeşlerime dağıtıp babama döndüm yüzü gülüyordu. Avda yaptıklarımı anlattım üç gün avda kalıp eve uğramamıştım. Yavaş yavaş soğuklar yaklaştığı için hayvan kalmamıştı, kuşlar uçup gitmişti. Gözü sürekli bende olan annem kendisini takip etmem gerektiğini söyleyip odadan çıktı. Babamdan izin isteyip annemi takip ettim. Benim odama girdiğinde düşünceli bir hali vardı. Konuşmadan onu dinledim.

"Bugün yeni Hanımız Urgay Han'ın ailesi geldi. Babanla konuşup artık Urgay'la senin evlenme zamanın geldiğini konuştular. Baban Talu Bey, kabul etti evlenmeni. Yakın zamanda söze gelirler" dedi annesi.
Börte bir gün evleneceğini ve mutlu bir aile kuracağını biliyordu ama bu aileyi Urgay'la kuracağını hiç düşünmemişti çünkü Urgay acımasızdı, sertti ve merhametsizdi. Börte onu halk meydanında savaşırken görmüştü. Rakibini merhametsizce dövüp canını alıyordu. Börte ondan korkuyordu.
Börte annesinin yanından kalkıp Babası Talu Bey'in yanına bir hışımla gitti.

"Baba!" sesini yükseltti. Kardeşleri ürküp annesinin yanına gitti. Talu Bey kızını böyle görünce ayağa kalktı.
"Baba ben Urgay'la evlenemem. O acımasız biri. O'ndan bir eş ve baba olmaz." diyince babası hiddetlendi.

"Buna sen değil ben karar veririm Börte. Sen değerlisin benim için evleneceğin kişinin kötü olduğunu düşünsem eve bile almam lakin Urgay normal biri değil o Han! Güçlü o. Seni,  olacak çocuklarını ve halkını korur, kollar. Öyle ki Urgay, 9 yaşında eş olarak seni seçti. Bir gün onunla evlenicektin zaten bunu biliyordun. Bunu sen ya da ben değiştiremeyiz geleneklerimiz böyle! Hem zengin, güçlü bir aileye gelin gidiyorsun ve Han'la evleniceksin kızım. Bundan daha yüce bir evlilik olabilir mi senin için?" diyerek yerine oturdu babası. Onun için hayırlı bir evlilik olduğunu düşüyordu babası ama Börte istemiyordu.

"İstemediğim bir evliliği yapmamı mı istiyorsun baba?"

"Senin için ondan daha iyi bir eş yok Börte! Konuyu kapat ve annenle hazırlık yap. Yakın zamanda düğünün var" Börte gözleri dolu babasını dinledi. Sinirden elleri yumruktu. Babasına bakmadan salondan hızlıca çıkıp ok ve yayını alıp kürkünü giydi. Annesi yanına gelince onun yüzüne bakmadan kapıdan çıktı.

"Börte!" babası arkasından seslendiğinde annesi durdurup "Hava alsın biraz" dedi.

Börte koşarak Urgay Han'ın konağına gitti. Ona diyeceği birkaç lafı vardı. Evlerinden uzaklaşıp meydana gitti ve o koca konağı gördü. Görkemli kapısına yaklaşıp çaldı. Bir adam açtığında onun Urgay'ın ailesinden biri olmadığını anladı. Hizmetlilerinden biriydi.

"Buyrun?" adam koskocaman kapının arkasından kafasını uzatıp sordu.

"Urgay Han'ı görmem gerek" diyince adam güldü genç kıza.

"Hanım kızım, Han'ı her kapının önüne gelen göremez. Şimdi evine git karanlık oldu" diyen adam kapıyı kapatmaya yeltendi ancak Börte yayını koyup kapıyı kapattırmadı.

"Olmaz Han'ı görmem gerek" adam kafasını olumsuzca sallayıp kapıyı kapatmayı denedi ama Börte yayını çekmedi.

"Bela olma akşam akşam! Urgay Han kelleni almadan evine git. Buranın da Han evi olduğunu unutma. Önünden geçmeye bile kork! Kork ki bu deli cesaretin başına bela olmasın. Şimdi yayını çek" diyince adam Börte giremiyeceğini anladı. Aklını kullanıp adamı korkutmaya çalıştı.

Benim Han'ımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin