Lucid rüya

23 3 0
                                    

Nefes sesleri durmaksızın ve belli bir ritimde devam ederken ben tam yarım saattir nasıl kaçabileceğimi planlıyordum. Korku tüm bedenime bir titreme yayarak hala orada olduğunu hatırlattığında aklıma gelen tek fikri uygulamayı kesin bir şekilde kafama koydum.


Kapının yatakla arasındaki boşluğa baktım. Yataktan -en fazla ne kadar olabilirse - sessizce doğruldum. Bir süre tüm vücuduma  yayılan titremenin durmasını bekledim. En azından bacaklarıma biraz mecal gelince tekrar kapıya bir göz atıp aklımdan bir işlem yapmaya çalıştım. Arada en az 10 adım vardı . Ama ben hızlı yürürsem yine 10 saniyede odadan çıkabilirdim. Sonrası zaten aklımda şekillenmişti. Hemen yan odadaki Lydia'nın yanına koşacak ve onu uyandırıp birlikte evden kaçacaktık . Bir "B" planım olsun isterdim.  Ama durum bana bunu düşünecek kadar vakit vermeyecek gibime geliyordu. Planımı uygulamak üzere ilk adımımı attım : yorganı üstümden çektim. Ayaklarımı soğuk zeminle buluşturduğumda aklımdan geçen tüm plan programı yeniden  tekrar edip hızlıca yürümeye başladım. 1..2..3 adım attım ve diğer adımımı atmama bilegime dolanan soğuk zannedersem ellerle durdum ya da daha doğrusu durmak zorunda kaldım.

Soğuk buz gibi eller ayak bilegimi sıkı sıkı tutmuştu. Ve bu bana tek bir mesaj veriyordu:

TEHLİKEDESİN, KAÇ

Beynimin kabul ettiği bu bulgu vücudumdaki tüm tüylerin diken diken olmasına neden olurken başımı alan zonklama biraz sonra olacak şiddetli bir baş ağrısının habercisi gibiydi.

Sürünme sesleri duyar duymaz çırpınmaya başladım.  Fakat ben çırpındıkça daha sıkı tutuyordu.  Diğer ayağımı arkaya doğru amaçsızca savunduğumda bilegimdeki ellerin gevşemesini fırsat bilerek koşmaya başladım. Lydia'nın odasına geldiğimde durmaksızın  kapıyı arkamdan kilitledim. Çünkü arkamdan odaya girmesini göze alamazdım. Daha fazla zaman kaybetmeden arkama döndüm.   Ama yatak boştu. Pencere kenarına ilerledim fakat ben bakınırken ağzıma kapanan el korkuma korku katıyordu. Enseme vuran nefesler omuzlarımın yukarı kalkmasına neden olurken söylediği cümle benim için sondu:

" O öldü.  Onu senden bile önce öldürdüm. "

Ağzıma kapanan eli kopartırcasına ısırmamla elini çekmesi bir oldu. Arkama dönüp dirsegimi yüzüne geçirdim. Yere düştü . Gayet yerinde bir ceviklikle ayağa kalktığında yapacağım hamleye çoktan karar verdiğim için iki adım geri gidip hızla ona koşmaya başladım. Karanlıkta tek tük görünen iri bedenin bacağına ayağımı koyduğumda beni belimden tutup arkaya attı. Yapacağım hamle engellenmişti ama sorun o değildi.  Beni o kadar sert fırlattı ki arkamdaki  pencerede kırılmış ve beni boşluğa belimi kanlarla çevreleyen camlarla bırakıvermisti. 

Bu boşluğun bana verdiği ferahlık ürkütücüydü. Kendime gelmek istercesine kafamı sallayıp yukarı baktım . Fakat sanki bina gittikçe uzuyordu ve ben bir türlü yere düşememiştim. Kırılmış pencereye baktığımda maymunumsu bir şeyin dümdüz duvarda yürürcesine bana geldiğini gördüm. 

Yere düştüğümde ölmeyi beklerken sadece sanki öylece yere düşmüşçesine çok hafif bir acı çekmiştim. Bu bana anlamsız gelirken düştüğüm hafif uzun orta kalınlıkta kapalı ve beyaz ışıklarla aydınlatılmış yeri gördüğümde her şey yeterince netleşmişti.

→ Dik duvarda yürüyen maymunlar,

→ 4 kat aşağı düşmene rağmen yaşamak ,

→ Siyah soğuk zemin yerine bembeyaz bir koridor

Tüm bunların bir açıklaması vardı . Ve ben bunu biliyordum.

-Lucid rüya .

Sesin geldiği yere , yani koridorun sonuna baktığımda gördüğüm kişiyle hemen ayağa kalktım.

! HAYIR !Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin