BUNU İLK RANDEVU OLARAK SAY

1 2 0
                                    

Dün uyumadan önce aklıma sürekli Finn geliyordu ama sonunda uyuyabildim ve rahatladım. Sabah uyandığımda hiç beklemeden üstümü giydim. Altıma bol siyah bir pantolon ve üstüme yapışan beyaz bir tişört giyindim son olarakta siyah uzun bir hırka aldıktan sonra hemen saçımı tarayıp açık bıraktım sonra da çantamı hazırladım. Çantamın içine bilgisayarımı, cüzdanımı, yastığımı, dünkü örtüyü koydum ve işimi bitirdim. Herkes uyuyordu, sessizce aşağı indim, bir not yazdım

Anne bu gün canım dışarıda kahvaltı yapmak istiyor o yüzden ben dışarı çıkıyorum. Merak etme anahtarımı aldım. Seni seviyorum
- Cora

Evet bu gün gerçekten de canım dışarda yemek istiyordu ama kafede değilde piknik gibi olmasını istiyordum bu yüzden hemen bir değil iki sandviç hazırladım çünkü kolay doymam ve kolay kilo almam bu yüzden Lisa ile baya didişirdik neyse sonra dışarı çıktım ve ormanlık alana yürümeye başlamıştım ki aklıma meyve suyu almadığım aklıma geldi ahh nasıl bu kadar salak olabilirim ama bir dakika ormanlık alanın oralarda bir market vardı, şimdi sorun çözüldü işte. Hemen markete doğru yöneldim ve içeri girmemle Skylar' a çarpmam bir oldu, acaba bu çocuk benimi takip ediyor yoksa Tanrı' nın bizim için planlarımı var bilmiyorum ama yani saat nerdeyse sabahın yedisi hadi ama, ve yine kendimizi birbirimize bakarken bulduk

S: vay be çok erkencisin Hope

C: sende

S: günaydın

C: sanada, acaba bu saatte neden markettesin ?

S: aynı şeyi bende sana soracaktım ama sen hızlı davrandın

Yine o gülüşü attı ahhh işler biraz daha böyle giderse kalp krizi geçireceğim

S: her sabah yürüyüşe çıkarım. İyi gelir, yürüyüşüm bitti ama yanıma su almayı unuttuğumu fark ettim bu yüzden markete geldim eeee peki ya sen, sen neden bu saatte markettesin Hope

Ben meyve sularının olduğu yere doğru ilerlerken Skylar' da benimle yürümeye başladı

C: benimde canım bu gün dışarda yemek yemek istedi o yüzden bende kendime sandviç hazırladım, ormana gidiyordum ki aklıma meyve suyu almadığım aklıma geldi o yüzden markete geldim

S: hmm aslında bende açım eve gidip kahvaltı yapacağım

O an aklıma ikinci sandviç geldi sonunda doymazlığım bi işe yaradığı için çok mutluyum

C: aslında yanımda iki sandviç var istersen beraber yiyebiliriz ne dersin ayrıca meyve suları benden

Bana yine o mükemmel gülümsemesini attı

S: demek meyve suları senden he, iyi kumar oynuyorsun Hope

C: biliyorum

Meyve sularını alıp marketten çıktık ve ormana yürümeye başladık, ben vişne suyu o ise portakal suyu almıştı birde birkaç şey daha almaya karar vermiştik donat, kırmızı üzüm ve su hepsi toplam 18 dolar tutmuştu. Her zaman ki ağaca doğru yürürken yine uzun kollu giyinmişti ama bu sefer kollarını biraz görebiliyordum fakat kolundakiler sanki faça izlerine benziyordu, emin değildim ama sanırım Skylar' ın kötü anıları sadece Alice ile bitmiyordu

En sonunda ağacımıza ulaştık. Ben örtüyü sermeye başladım, Skylar ise yiyecekleri çıkarıyordu

S: Cora sandviçler nerde ?

C: çantamda

Bana Cora demesi biraz garibime gitmişti sonuçta bana sürekli Hope diye sesleniyor

S: çantanda yastık olması normal mi?

Hasiktir, yastığı tamamen unutmuştum ahh Tanrım neden beni böyle durumlara sokuyorsun

C: ahh...şey...ben...

S: sorun değil bende hayla bazen peluş köpeğimle yatarım

Bu sürpriz oldu işte. Birbirimize gülümsedik ve örtünün üzerine oturduk. Ben çok açtım ve hemen sandviçimi alıp koca bir ısırık aldım yanıma baktığımda Skylar meyve suyunu içiyordu sanırım bu annemin bize krep yaptığı kahvaltıları saymazsak yaptığım en güzel kahvaltıydı

Sonunda sandviçleri, meyve sularımızı ve donatları bitirmiştik, herşey midemize inene kadar bekledik, birazcık sohbet ettik, kırmızı üzümü en sona saklamıştık. Artık bir şey yemiyorduk veya konuşmuyorduk sadece etrafı izliyorduk ki bir anda Skylar sırtını bana döndü ve uzandı. Nerdeyse bacağıma uzanmıştı ve sessizliği bozdu

S: hadi uzan Hope

İnkar etmedim ve bedenimi onunkine zıt yönde yattım. Çok yakındık, eğer ikimizde başımızı döndürseydi burunlarımız birbirine değebilirdi ama ikimizde gökyüzüne bakıyorduk. Bir anda o kadar dalmıştım ki Skylar' ın orda olduğunu unutmuştum ama sesi beni kendime getirdi

S: bence bu ağaca bir isim vermeliyiz

Bunu o kadar sessiz ve sakin söylemişti ki insanın içine huzur veren bir melodi gibi gelmişti kulama

C: olur

S: sence ne demeliyiz ?

C: bir fikrim yok

Biraz duraksadı

S: Harry Potter sever misin ?

C: tabikide! Kim sevmez ki, ayrıca niye sordun ki

S: çünkü aklıma bir isim geldi

C: hmm seni dinliyorum Bell

Tatlı bir kahkaha attı

S: bence ona Luna diyebiliriz yani Luna benim en sevdiğim karakter ayrıca Luna İtalyanca da "Ay" demek hem ay buradan çok güzel görünür. Ne dersin Hope

C: neden olmasın ?

S: neden olmasın.

Biraz sustuktan sonra kafasını bana döndürdü ama ben hayla gökyüzüne bakıyordum. Bu sefer bana iyice yaklaştı, nefesini boynumda hissedebiliyordum bu ürpermeme neden olmuştu ama aynı zamanda mükemmel hissettiriyordu. Kulama yaklaştı ve tatlı bir şekilde 5 kelime söyledi, benim içim ürpermişti ama Skylar sadece gülümsedi ve tekrardan yerine geçip gökyüzüne bakmaya devam etti

Bunu ilk randevu olarak say

Kelimeler beynimin içinde dönerken gözlerimi kapattım ve her şeyin gerçek olmasını diledim

SONSUZ MAVİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin