Bölüm 8

64 5 2
                                    

Tunanın gözünden:
Ayaklarım beni bilmediğim bir yere sürüklerken bu yolda defalara kendime neden bu kızı dinlediğimi sormuş ama cevap alamamıştım. Pansiyondan çıktığımda özgürün suratındaki o komik benim gelmemi bekleyen ama gelmeyeceğimi düşünüp gelince şok olan ifadeyi görmek için bile gidiyor olabilirdim onunla. Komikti. Ama en çokta hırçındı. Merak etmek istemesemde şu son günlerde onun bu hırçınlığının sebebini içten içe merak etmeye başlamıştım. Tanıdık birşeyler vardı anlamlandıramadığım. Yolculuğumuz çok sessiz geçmişti. Artık nereye gittiğimizi bilmemek canımı sıkmaya başladığı sırada neredeyse geri dönmek üzereydim ki gördüğüm şeyle yere mıhlandım. Çocuk yuvası. Özgür bana bakarak gülümsüyordu. Bense ona ne hissettiğimi bile bilemediğim bir şaşkınlıkla bakıyordum. Asıl beklediğim şey açıklamasıydı. Gözlerinin içi gülerek konuştu.
-"Akşamları güzeldir aslında buranın yıldızlar çok fazla gözükür gökyüzünde. Sayamayacağımız kadar çok. Belkide ben küçükken sadece burada çok gözükür gibi geldiğinden halada öyle geliyor."
Bana gülümsemeye devam etti ve içeri doğru yürüdü. Peşine takıldım, istemsizce ayaklarım gidiyordu. İçeri girdiğimizde minik bir kız çocuğu koşarak geldi. O minicik kollarıyla sarıldı özgüre.
-"Abla sen mi geldin? Çok özledim seni. Kardeşlerimde çok özlediler."
Ardından birsürü çocuk geldiler ve özgürü içeri çekiştirdiler. Ben sadece izleyici olarak kalmıştım orada öylece. Özgür yanıma geldi ve beni tek tek tüm çocuklarla tanıştırdığında hepsine sadece gülümseyebilmiştim. Gülüyordum. Kahkahalar atıyordum. Çocuklar sorular soruyor ve oyun oynamak istiyordu bende istediklerini yaptım. Aylar sonra ilk defa bu kadar eğleniyordum. Aklıma bıraktığım çocuklar geldi. Ne çok özlemiştim onları. Özgür o an gözümde çocuklarla bir bütündü. Özgürün o küçük halini gözümün önüne getirebildiğimi hissettim. Bir süre orada çocuklarla durduktan sonra özgür elimden tuttu ve beni yatakhaneye çıkardı. Karanlık bir koridorda yürürken bu sefer yanımda bir başkası vardı. Elimi tutuyor ve aynı acıları bilen biliyordu. Odalardan birine girdik ve bir yatağa oturduk. Aynı anıları yaşıyordum. Onunlada gelmiştik böyle. Ama bu seferki başkaydı. Burası özgürün hikayesinin olduğu yerdi ve ben onun hikayesini dinlemeye gelmiştim. Hala elimi tutuyordu. Gözlerini gözlerime dikti ve konuşmaya başladı.
-"Burada büyüdüm. Dediğim gibi kendi kendimi büyüttüm. İnsan burada ne yaşarsa yaşasın buradan öteye gidemiyor. Herkesin bir hikayesi vardır kıvırcık." Dedi ve gülümsedi. Ağzımı açamıyordum. Kaskatı kesilmiş gibiydim. Özgürün o her zaman güçlü bakan gözleri yumuşaktı bugün. Şefkatli bakıyordu. Hiçbişey anlatmamış olmama rağmen herşeyi biliyor gibiydi. Öylece durduk orada... Zaman durdu... Biz durduk... Özgürle ilk tanışma anımdı bana göre... Merhaba özgür kız.

RAMAK KALA tuna'nın yoluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin