RAMAK KALA tuna'nın yolu

Bölüm 9

Tunanın gözünden:
Bugün takvim yapraklarında bir gün daha eksildi. Fakat ilk defa kalbimde bilinmedik bir his taşıyordum. Aylardan sonra gülmeyi, hissetmeyi, eğlenmeyi, endişelenmeyi bu geçtiğimiz günlerde yaşamıştım. Bunu yapan yeni tanıştığım ama koca yürekli olduğuna emin olduğum bir kızdı yalnızca. Hayatın onu karşıma çıkarma sebebi neydi? Defalarda heryerde karşıma çıkması beni meraklandırıyordu. Şaşırtıcı bir şekilde kendi irademle merdivenlerden yavaşça indim ve ahmet abinin yanına koltuğa çöktüm.
-"Ooo oğlum bi yüzünü görelim tıkıldın çıkmıyorsun odana."
-"Abi aslında pratikte sosyal bi insanım ama hayat beni asosyal ve anti insancıl bir kişilik haline getirdi."
Güldüm.
-"Sende bir hal var."
-"Ne abi?"
-"Özgür kızımla iyi anlaştınız."
Bi süre sessiz kaldım ve cevap verdim.
-"Yani eh işte çokta anlaşmadık iki insan yüzü görüyoruz işte be abi."
Ahmet abi bi kahkaha patlattı ardından tavla açtı masaya kafasıyla işaret etti.
-"Hadi çok konuşma koltuk altını açtıracağım sana."
Güldüm.
-"Haddi bakalım."

Özgürün gözünden:
Paramı çıkarmak için her türlü işi denemiştim bugüne kadar. En son işim ise fatma teyzenin küçük ev yemekleri restaurantında evlere servis elemanı olarak çalışmaktı. Genelde bu tür işleri sevmezdim ama mecbur kalmıştım. Bugün ilk günüm olduğundan beni erken azad etmişti. Pansiyona yaklaştığımda kahkaha sesleriyle inliyordu. Kapıya geldim ve hemen görünmemek için gizlendim. Kıvırcık kahkahalar atıyordu. En son çocuk yurdunda bu kadar mutluydu. Hep somurtuyordu oysaki gülüşü o kadar güzeldi ki. İçine çekildiğimi hissediyordum. O kıvırcık saçlarının güzelliği... Bi saniye özgür. Ne oluyo sana ne oluyo? Kendine gel. Neden bunları düşünüyorsun? Ay bide gizlenmeler bi hareketler. Geri döndüm ve mahallede yürümeye başladım. Küçük yusufa rastladığımda o minik haliyle her zamanki kaba dayı olma rollerini keserek önümde durdu.
-"Fiyuu özgür reis abla yakıyosun."
Saçını karıştırdım.
-"Bücüre bak hele lan şşş git ordan topla kankalarını şurda sizin bi topunuzu patlatayım."
Tam o sırada yanımızdan geçen teyze lafa daldı.
-"Özgür kızım sen ne zaman evleneceksin nasıl olacak bu? Hala burda erkek çocukları gibi maç oynuyorsun. Gelde çeyiz bakalım sana azıcık kız ol."
-"Teyzem canım teyzem beni bi rahat bırakın. Benim öyle bi niyetim yok hadi sen o cıbırtılı kızlara bak çeyiz."
Teyze beni kınayarak yanımdan ayrıldığında bende yusufun tayfasını toplayıp geldiğini farkettim. Erkek fatma büyümüştük napalım hayat bizi buraya itmişti. Topa abanırken bağırdım.
"Hadi be hasan be at şunu!"
Hararetli maçımız sürerken geri geri gelip sağımdakine topu pasladığım sırada ayağımı fazla büktüğümden dengemi kaybettiğim gibi kapaklanacakken iki sert kolun beni tutmasıyla sarsıldım. Bir çift ela göz bana bakarken kıvırcık saçları yüzüme değiyordu. Bu yakınlık beni düşmekten daha çok sarsıyordu ama kıvırcığın haberi yoktu.