Duyduğum şey kalbimde kocaman delik açılmasına sebep oldu göz yaşlarımın aktığını hissedebiliyordum. Elimle ağzımı kapattım ağlama sesim hastaneden yankılanmaması için ,yavaşça ilerledim gözlerimden akan yaş kalbimin parçalanmasına daha da çok etkiliyordu. Yavaşça yere çöktüm, dizlerimin üstünde oturdum ağlıyordum. Bir elimlede göğsümü sıkıyordum.Kalbimin acısını durduramıyordum. Sanki bıçak saplıyorlardı. Biri gelip beni kaldırdı ona baktım göz yaşlarımdan anlayamadım kulaklarım hiç bişi duymuyordu. Bana sesleniyordu.
"A-a-aannem ölücek beni...bırakcak annem gidicek b ben... yanlız kalıcam"
"Hye Mi sakin ol!"
"Annee!"
tüm gücümle bağırdım tüm hastanede duyuldu, yankılandı. Ellerimle kafamı kavradım. Bağırmaya devam ettim. Sıcak kollarıyla beni sarana baktım. O çocuk. Beni sakinleştirmeye çalışıyordu.
"Hye Mi ! Hye Mi lütfen sakin ol!!"
beni sarsıyordu annemin yanına gitmek için ayağa kalkdım peşimden geldi kapıda durdum eğer annemin yanına böyle gidersem kötü bişi olduğunu anlicaktı bunu asla ona söyliyemem ,ne yapmam gerekiyor onu hiç bilmiyorum.
"Ben eve gitmek istiyorum."
yanımdaki çocuğa baktım.Kafasını olumlu olarak salladı.Omuzlarımdan tutarak bana yardım etti.Bu asla olmamalıydı,annemi çok seviyorum onun ölmesine izin veremem.
Motorun yanına gittik,kaskı uzattı ama takmak istemedim zorla kafama geçirdi.Motora binince belinden sıkıca sarıldım kafamı sırtına yasladım. Hala gözlerimden yaş akmaya devam ediyordu.
"HyeMi...HyeMi!?"
"Hah? E-efendim sıkıca sardığım kollarımı ayırdım özür dilerim"
"Özür dilemene gerek yok"
gülümseyerek ayırdığım kollarımı tekrar beline koydu
"Sadece fazla sıkıyorsun"
"Özür dilerim."
gülümseyerek motoru çalıştırdı.Yol boyunca hiç bişi söylemedim kafamı sırtına yasladım annemi düşündüm gözlerimdeki yaşları siliyordum hep. Çok geçmeden evimin önüne gelmiştik,kapıya kadar eşlik etti,kapıyı açıcakken fark ettim bu çocuk evimi nerden biliyor? Daha adını bile bilmiyorum tek bildiğim patronumun oğlu olduğu.Kafamı yavaşça ona döndürdüm.Bana bakıyordu.
"Sen evimi nerden biliyorsun yoksa beni mi gözetliyorsun hep?(!)"
"Hah? H-hayır tabi ki seni neden gözetliyim ki?
"Bunu senin bilmen lazım"
"Hem babamın yanınada çalışıyorsun çalışanlar defterinde her şey yazıyor adresinde dahil buna."
"Tamam. Benimle içeri girmiceksin herhalde?"
"Hayır gelmicem tabiki"
dediği gibi arkasını dönüp gitti.Eve girdim,yatağıma yattım her şeyin sadece kötü bir rüyadan ibaret olduğunu düşünmek istedim.
Sabah yine erkenden uyandım.Dolabıma geçip en rahat ne varsa giydim hırkamın şapkasıyla kafamı kapattım hastaneye gitmek için evden son hızla çıktım.Sabah saat 6 daha erkendi yine girmeme izin vermezler ama umrumda değil koşar adımlarla '210' numaralı odaya gidiyordum. Odanın yanındaki bekleme oturaklarında biri duruyordu yan oturmuş kafasını duvara yaslamıştı.Yanına yaklaştım sessizce yüzüne baktım dünki çocuk...Burda ne işi var? Uyuyordu.Sessizce odaya girdim annemin yanına yaklaştım annemde daha uyanmamıştı ona baktım içimdeki tüm olumsuzluklar gitmişti.Annemi uyandırmamak için odadan yavaşça çıktım.Arkdamı döndüğümde tam önümde o çocuk duruyordu.Bunun derdi ne hala anlmadım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYALERİN PEŞİNDE ✅
FanfictionHye Min bu dünyada tek başına yaşayan bir kız annesi kanser hastası hastanede babası çok küçükken onları terk etti. Annesinin sağlığına kavuşması için çalışan kız hemde hayali olan dans etme arzusunu gerçekleştirebilecek mi ? Yoksa her şey daha da m...