Lagün | 4

1.7K 134 49
                                    



Televizyonda verilen gereksiz spor proğramıyla iyice sıkılmış olan genç adam, neden insanların gereksiz konulara bu kadar kafa yorduklarını merak ediyordu.

Üzerinde sadece kazakla yanına gelen kıza baktı.

Kızın kıyafete ihtiyacı vardı. Kısa ya da uzun süreli yanında kalacaktı ve bu süre zarfında kıyafete ihtiyacı olacaktı. Kafasını kaldırıp duvardaki saate baktı, saat; akşam üstü altı buçuğu gösteriyordu.

Şehir muhtemelen yavaş yavaş sakinleşmeye başlamıştı ki bunda mevsiminde büyük etkisi vardı.

Bu soğuk olan havada dışarıya çıkmak akıllı bir insanın yapacağı iş değildi.

Yerinden kalkarak odasına gitti. Yatağın yanındaki komodinin, çekmecesinden ; içinde sadece bir kredi kartı ve o kredi kartının, şifresinin yazılı olduğu bir kağıt parçası olan cüzdanını aldı. Cüzdanını pantolonunun arka cebine attı.

Salona geri döndü, kıza baktığında oda kendisine bakmış ardından televizyona çevirmişti kafasını.

" Üzerini değiştir hadi, şehire gidip sana kıyafet almalıyız." Dedi siyah, deri postallarının bağcıklarını bağlarken.

On beş dakika da yanına gelen kızla evden çıktılar.

" Yarım saat ya da kırk beş dakika kadar ileride bir kasaba var, oraya kadar yürümemiz gerekiyor. Oradan da şehire gitmek için bir araba kiralamalıyız." Dedi genç adam ve yavaşça yürümeye başladı. Kızın ise yürüme kelimesini duyunca, yüzü asılmıştı.

" Peki." Diyerek önünden giden adama yetişmek için adımlarını hızlandırdı.

Adamın attığı adımlar hem seriydi hem de aralıkları fazlaydı. Adamın bir adımı, kızın iki adımına bedeldi. Bu yüzden genç kız hızlı yürümesi gerektiğinin farkındaydı. Zira bu bilmediği yerde adamı kaybederse kaybolabilirdi.

Kasabaya vardıklarında kız yorgunluktan bitap düşmüştü ve oturacak bir yer arıyordu.

Adam ise etrafına bakarak bir yeri işaret etti eliyle;

" Hemen şuradaki kavşaktan dönünce bir galeri var. Oradan bir araba kiralamalıyız, ardından bir saate de şehirde oluruz." Söylediklerinden sonra yine hızlı adımlarına devam etmişti genç adam.

Kız yerinde durmuş, önünde ilerlemekte olan adamın sırtına baktı. Kendini beklemiyordu ve fazla hızlı yürüyordu.

'Ne gibi bir acelemiz var ki?' Aklından geçen bu düşünceye omuzlarını silkerek karşılık vermişti.

Adamın git gide uzaklaştığını görünce, hareketlenerek yürümeye ardından yavaş tempoda koşmaya başladı. Sokağı dönmüş olan adamı takip ederek ona yetişti.

Genç adam çoktan karşısına aldığı adam ile konuşmaya başlamıştı. İki günlüğüne bir jeep kiralamıştı. Genellikle zaten hep aynı arabayı kiralardı ihtiyacı olduğunda.

Ofis görünümlü odaya girdi ve ücreti ödeyip geriye kalan işlemleri hallederek oradan çıktı.

Genç kız ofis kapısının bir ya da iki metre uzağında durmuş adamı bekliyordu.

Elindeki anahtarı sallayarak gelen adam ve onun ardından çıkan kişi ile gözleri parladı. Onu kaybetmediği için ya da kendisi bu bilmediği yerde kaybolmadığı için mutlu olmuştu.

Etrafta yabancı tabelalar vardı ve insanlar Türkçe yerine farklı bir dil konuşuyordu. Nerede olduğunu bilmiyordu ama Türkiye'de olmadıkları apaçık ortadaydı.

LagünHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin