TEHLİKELİ GÖREV

7

Çisem Hanım, "Güzel," dedikten sonra sessizce sınıfı süzdü. "Bugün size bahsedeceğim görev bugüne kadarki en zor ve tehlikeli işiniz olacak. Bu sefer hedefimizde bir suç grubu var. Gizli servis ajanlarıyla birlikte bir süredir bazı isimleri yakından takip ediyoruz ve bu süreçte bazı bilgiler elde ettik. Çetenin lideri Alperen Bozkurt'a ulaştık ama diğer üyelerin isimleri ve nasıl çalıştıklarına dair detaylar elimizde yok, her şeyi çok gizli bir şekilde yürütüp geride bıraktıkları izlerin üstünü örtmede çok başarılılar. Sanki hiçbir suça bulaşmamış gibi yollarına temiz bir sicille devam ediyorlar. İşte bu noktada devreye siz giriyorsunuz, içeriye sokulan köstebekler olacaksınız. Şüphe çekmeden içlerine girecek ve istediğimiz tüm bilgileri bize getireceksiniz, çetenin bundan sonraki tüm planlarını bize bildireceksiniz. Nasıl çalışıyorlar, üyeleri kimlerden oluşuyor, hedeflerini neye göre belirliyorlar, kimden yardım alıyorlar, arkalarında duran güçlü isimler var mı, suç ortaklarının isimleri ne... Hepsini siz öğreneceksiniz!"

Düşünceli bir biçimde kaşlarımı çattım. Kaç kişilerdi acaba?

"Bir yıl içinde bir mücevher soygunu, iki de banka soygunu yaptılar. Son olarak da araba galerisi boşalttılar."

"Tanrım, inanılmaz!" diye ağzımdan kaçırdığımda Yağmur koluma çimdik atarak susmamı sağladı.

Çisem Hanım birkaç saniye sessiz kalıp verdiği bilgileri hazmetmemizi bekledikten sonra sözlerine devam etti. "Az önce söylediğim gibi arkalarında hiçbir iz bırakmayacak kadar iyiler. Her şey ortada ancak tek bir somut delil bile bulamıyoruz." Kenarda duran masaya doğru yönelip eline aldığı kumandayı geniş ekrana tuttu. "Bu görüntüler son yaptıkları soygundan kameraya takılanlar," deyip videoyu başlattı.

Kamera son model arabaların olduğu bir mekânı gösteriyordu. Güvenlik kıyafeti giyinmiş biri köşede bir masaya geçmiş önünde duran bilgisayar ekranına dikkatle bakıyordu. Derken ekranda ne gördüyse aniden ayağa fırladı.

Tam bu esnada kapı bir hışımla sonuna kadar açılıp duvara çarptı. İçeriye elinde silahı olan uzun boylu, iri yapılı bir çocuk girdi. Kıyafetleri baştan aşağı siyahtı, yüzünde ise kar maskesi vardı. Ardından kameranın görüş alanına uzun saçlı bir kız girdi, onun da yüzünde maske ve elinde silah vardı. Her nedense bu kızdan aniden nefret etmiştim.

Güvenlik görevlisi üzerine tutulan silahları görünce ellerini kaldırarak duvara doğru geriledi. Korktuğu her halinden belli oluyordu, hazırlıksız yakalanmıştı. İçeriye üç kişi daha girdi, ikisi ellerindeki küçük alet çantasıyla hızla arabalara doğru yöneldi, onların da yüzünde maske vardı ama geride kalan çocuğun maskesi yoktu, sadece yüzünün yarısını örten siyah renk şapka takmıştı.

Çisem Hanım araya girerek sinirli bir sesle, "Siyah şapkalı olan Alperen Bozkurt," diye açıkladı.

Alperen, elinde silah olan çocuğun yanına gidip güvenlik görevlisine bir şeyler söyledi.

Adam panikten titrerken işaretparmağıyla duvardaki dar dolabı işaret etti. Alperen başını usulca sallayarak dolaba gitti ve içinden aldığı anahtarları arkadaşlarına fırlattı. Ardından da acelesizce çevresine bakındı.

Başına geçirdiği siyah şapka yüzünün görünmesini engellese de çenesinin sert erkeksi hatları açıkça görülebiliyordu. Üzerine deri ceket, içine de siyah bir tişört giymişti. Asker botları, koyu renk kotu ve tişörtündeki Anarşi işaretiyle birleşince ona asi, kural tanımaz bir hava katmıştı.

Ya da kimse onu durduramazmış gibi...

Gözlerimi şüpheyle kısıp her adımına dikkat kesildim. Neyin peşindeydi?

Alperen kameranın önünde durdu. İki elini birden kameraya doğru kaldırıp orta parmağını gösterdi.

"Hadi canım" dercesine kaşlarımı yukarı kaldırdım.

Çisem Hanım burnundan soludu. "Ukalanın teki, kendini yenilmez sanıyor, ama ona ne kadar yanıldığını göstereceğiz, her birini teker teker indirdiğimizde yenilmez olmadıklarını anlayacaklar," diye bağırdı öfkeli bir sesle.

Elinde silah olan kız şuh bir edayla Alperen'in yanına gelip dirseğini omzuna yaslayınca Alperen'in dudağının bir kenarı tembelce kıvrıldı.

Yüzümü buruşturmamak için kendimi zor tuttum. Evet, bu kızdan cidden nefret etmiştim. Daha önce söylemiştim değil mi?

Kız Alperen'e bir şeyler söyledikten sonra o da orta parmağını kaldırıp kar maskesinin dışında kalan dudaklarına götürdü ve kamerayı aynaymış gibi kullanarak ruj sürüyormuş gibi yaptı. Ardından sinsi bir gülüşle parmağının ucuna öpücük kondurarak kameraya doğru gönderdi.

Çisem Hanım sabrının sonuna gelerek aniden patladı ve kızgınlıkla söylenirken videoyu durdurup elindeki kumandayı tüm gücüyle yere fırlattı.

Olanlara fena sinirlendiği ortadaydı.

Kadının geçirdiği sinir krizini yok sayarak bakışlarımı tekrar ekrana çevirdim, Alperen'e odaklandım. Yüzünü tam olarak göremiyordum ama dudaklarındaki kibirli gülüşten, kendinden emin hareketlerinden ve etrafına yaydığı güçten onun kaosun beden bulmuş hali olduğunu anlayabiliyordum.

O anarşinin ta kendisiydi.

Ve eğer görev bana verilirse peşine düşeceğim hedefti.

Instagram :Mavimihri