the dark side

dark 8

Sabah güneşinin yüzüme vuran sıcaklığıyla uyandım.Yeni bir gün ve yeni umutlar.Yunanistan'dan geleli tam 1 hafta oldu.Bu 1 haftada Zayn'le sadece bir kez görüşebildim.Onun işleri var ve bana vakit ayıramıyor.En azından bana öyle söyledi.Ne kadar doğru bilemem.Ben her genç kızın hayali olduğu üzere,tutkulu bir aşk yaşıyacağız zannediyordum ama hayal kırıklığına uğradım.Görüşmek istediğime dair mesaj atıyorum,arıyorum ama o beni her defasında tersliyor.Bunu ona hatırlatmak istemiyorum, ama tanrı aşkına peşimden koşan oydu.Hatta Atina'ya kadar geldi.Yine düşünceler ve hayal kırıklıklarıyla dolu bir hafta sonu olacak.Bütün hafta boyunca başıma gelen en iyi şey Teo'nun beni tam 5 kez aramasıydı.Umarım böyle devam eder.Bu arada uzun zamandır yapmadığım birşey yapmayı planlıyorum.Bir kızlar günü.Elena ile görüşeceğiz.Aynı şehirdeyiz ama okullarımız yüzünden neredeyse 2 haftadır görüşemiyoruz.Hem belki biraz Zayn'in dedikodusunu yapmak bana iyi gelebilir.Kapı çaldı.Elena gelmiştir.Banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım.Dolabımın kapağını açtım ne giysem,krem rengi çizgili bluzumla siyah spor kalem eteğim ve altına spor ayakkabılarımı giydim.Saçlarımı açık bıraktım,kırmızı dudak balmımı sürdüm,birazda rimel.İyi görünüyordum.Aşağı indim,Elena her zaman ki gibi çok güzel görünüyordu.Aslında Elena benim gözümde her zaman kusursuz görünmüştür.Çünkü benim sahip olmak istediğim ama olamadığım ne varsa Elena hepsine sahip.Mükemmel bir aile,yanık ten rengi,kızıl kahverengi saçlar ve anlayışlı bir erkek arkadaş.Ona doğru yürüdüm ve birbirimize öyle sıkı sarıldık ki boğulacaktık.Jenna gözlerini devirdi.

'Akşam burada kalacaksın değilmi Elena?'

'Evet Jenna Lena isterse.'

'Deli misin? Tabi ki.'

Gözlerinin içi gülüyordu.Dışarı çıktık ve arabaya bindik.Önce gezmeye karar verdik.Biraz Londra turu yaptıktan sonra,yemek yemeye bir kafeye gittik.Elena telefonunu elinden düşürmüyordu.En nefret ettiğim şey.Karşısında ki insana sanki,beni seni takmıyorum bile ne konuşuyorsun,der gibi.Mızmızlandığımı anlayıp cebine koydu.

'Evden çıktığımızdan beri kiminle mesajlaşıyorsun sen?'

'Ah tatlım özür dilerim.Derek'le acaba senin için sorun olmazsa oda bizimle yemek yiyebilir mi?'

'Tabi neden olmasın?'

Aslında emri vakilere gıcık olurdum.Ama tipik Elena hareketleri süpriz insanlar karıştırır araya.Kafeye gelmiştik.Derek aslında iyi bir çocukmuş.Yaklaşık 1 saattir oturuyorduk.Sohbet edip gülüyorduk.Aklıma birden Elena sevgilisiyle beraber ne güzel anlaşıyorlar,keşke Zayn'de biraz insancıl olsa ve arkadaşlarımla tanışmak istese,diye bir düşünce geldi.Ben böyle hayallere dalarken.Elena kulağıma eğilip.

'Lena acil durum.Sanırım günüm geldi,karnım çok fena,sen Derek'le idare edebilirmisin?'

Eyvah yandık.Elena karnım ağrıyor diyerek tuvalete gidiyorsa,ondan yarım saat ümidi kesin.Mecbur idare edecektim artık.

'Tabi ne demek tatlım.Biz gayet iyi anlaşıyoruz.'

'Tamam o zaman ben hemen gelirim.'

Eminim hemen gelirsin.Derek'ten sıkıldığımdan değil ama insan huzursuz oluyor.Samimi değiliz tabi,biraz önce tanıştık.Biz sohbet konusu açmak için kıvranırken,omuzumda bir el hissettim.Kafamı çevirip baktım.Liam,burada ne işi vardı.

'Liam senin ne işin var burada?'

Sinirli bir şekilde bir Derek'e bir bana bakıyordu.

'Bende aynı soruyu sana soracaktım tatlım.'

Ne oldu birden neden huzursuzdu.

'Lena Zayn dışarıda arabada seni bekliyor.'

'Ah öylemi?Tamam buraya gelsin.'