Okulu 2 hafta depresyon bahanesiyle asma girişimlerimden sonra Jenna'nın tehdidiyle mecburen tekrar başladım.Hem daha ne kadar kaçabilecektim.Herşeyin tamam olduğu muazzam bir Jenna teyze kahvaltısından sonra yola koyuldum.Ama sokağı dönerken Jenna arkamdan koşup arabanın anahtarlarını bana verip:
'Bu konuyu dün konuşmuştuk artık arabayla gidip geleceksin.'
'Hadi ama okul 3 sokak ötesi.'
'Sence beni ikna edebilecekmisin'
'Tabi ki hayır.Tamam ver.'
Anahtarları alıp tekrar eve döndüm.Şu aile trajedisinden sonra Jenna elinden gelse beni bir fonusta saklamak istiyordu.Herşey alt üst oldu nefret ediyorum...
Okula gelince doğru düzgü bir park yeri bulmak için 3 defa otoparkı turladım.Nefret nefret nefret.Sonunda arabayı park edecek güzel bir yer buldum.Arabadan inince birden dank etti.
'Lanet olsun.'
Diye kendi kendime söylendim.En önemli şeyi gözden kaçırmıştım.
Ya Teo'nun düğününde olan rezaletten herkesin haberi olursa.Ya o pis fırsatçı Vea herkese yetiştirdiyse.Ahh nefret.Ama geri dönemezdim artık.Daha şimdiden bir insan evladı görmeden,yara yerim acımaya başlamıştı.Aslında artık yara diye birşeyde yoktu.Ama artık hayatımda o yara izinin önemli bir yeri vardı.Çünkü ne zaman korksam yada heyecanlansam orası hep ağrıyordu.Yada bana öyle geliyordu çünkü doktor bunun tamamen psikolojik bir durum olduğunu söyledi.Bazı geceler o kadar şiddetleniyordu ki uykumdan şıçrıyordum.
Ben bunları düşünüp,kendi hayaller alemime dalmışken bir karaltı önümde elini sallıyordu.Gözlerimi kırpıştırıp baktım.Ve Emma'yı gördüm.Benim sınıfımdaki 'o' kızdı.Hani herkesin gıpta ettiği,ailelerin örnek gösterdiği.Aynı anda 3 bölümde okuyordu ve hala kendine boş vakit yaratabiliyordu.Ah ona hayran olmamak mümkün değil.Turuncu kafalı yeşil gözlü tatlı birşeydi.
'Lena,lena nasılsın 2 haftadır ortalarda yoktun.'
Ah tanrım başlıyoruz.Senin için çok üzüldüm demeler,ama aslında alttan alttan nasıl bir aile olduğumuzu sorgulayan o küçümseyici bakışlar.Ben bunları bekliyordum ama Emma sanki hiç birşeyden haberi yokmuş gibi bana okulda olan biten herşeyi yetiştiriyordu.Daha sonra farkettim gerçekten hiçbirşeyden haberi yoktu.
'Eeee bu yaz neler yaptın bakalım tembel.'
'Aaa...şey...ben evet annemlerin yanına gittim.Sen neler yaptın.'
'Ben mi lanet olası bir hiç.Bütün yaz ders çalıştım.'
'Kötü olmuş.'
'Evet öyle bazen kendimden nefret ediyorum neden 3 bölümde okuyorum ki sanki?'
'Çünkü sende---'
'Sakın potansiyel deme yoksa seni pataklarım.'
'Tamam demem.'
Dedim.Ve ellerimi teslim olurcasına kaldırdım.Sahi biz ne zaman birbirimize şakalar yapacak kadar yakın olmuştuk.Soyunma odasında üstümüzü değiştirirken.
'Aaaa sana asıl meseleyi söylemeyi unuttum.Bu akşam yeni açılan bir gece kulübünde parti veriyorum.Sende gelmelisin.'
'Sanmıyorum Emma bu aralar hiç parti havamda değilim.'
'Hadi ama mükemmel olacak lütfen Lena konuştuğum ve beni yargılamayan sayılı kişilerdensin lütfen.'
'Tatlım ama ben---'
'Peki tamam anladım.'
Ve arkasını dönüp soyunma odasından çıktı.Gözlerimi doldu onun ah tanrım.Odadan çıkıp.Arkasından koştum kolunu tutup kendime çevirdim.
'Peki peki kabul geliyorum.Nerede bu yeni açılan kulüp.'
'Harikasın Lena.Biliyorsun çok arkadaşım yok biraz az kişi olacağız ama..'
'O zaman ben birilerini davet edebilirmiyim?'
'Tabi kimi istersen.'
'Tamam o zaman bu akşam partide görüşürüz.'
'Görüşürüz.'
Sınıfına giderken arkasına dönüp dönüp bana el sallıyordu.
'Ben ne yaptım.'
Kendi kendime dikilip konuşarak daha fazla dikkat çekmeden sınıfa girdim.Ders başlamadan Elena'ya mesaj attım.
'Bu akşam kafa dağıtmaya hazırmısın?'
'Sen Lena'mısın yoksa bişeymi içtin?'
'Tabikide benim bu akşam eğlenmeye gidiyoruz kimseye söz verme bebek :)'
'Ah tamam peki.'
Telefonum cebimde tekrar titredi.
'Lanet olsun Lena ne giyicem?'
Bu kız hiç değişmeyecekti...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
the dark side
RomanceLondra'ya giderken düşündüğüm tek şey kariyerimdi ama hesaba katmadığım şeyler vardı...