Herşey çok güzel ilerliyordu,sanırım onlara alıştım.Koyu bir sohbetin içindeyken,telefonum çaldı arayan Jenna idi,
'Lena yaklaşık 1 saat önce evde olman gerekiyordu,şimdi hemen eve geliyorsun.'
Tanrım bu kadın beni çıldırtıyor,
'Tamam hemen geliyorum'
Dedim ve telefonu yüzüne kapattım,insanların bana çocukmuşum gibi davranıp emir vermeleri sinirimi bozuyor.
'Arayan teyzem,gelmem gerektiğini söyledi'
Çocuklar sızlandılar,bana bu kadar çabuk mu ısınmışlardı,hoşuma gitti.Çocularla vedalaştım,tam giderken Zayn,
'Ben seni bırakırım'
'Teşekkür ederim.'
'Ne demek hanımefendi.'
Bilerek yapıyordu,benimle dalga geçiyordu,arabaya geçtik,evimin önüne geldiğimizde,
'Her şey için teşekkür ederim güzel bir gündü.'
'Ne demek bundan sonra zaten daha sık görüşeceğiz,hem şu teşekkürlerinden vazgeçermisin senin yüzünden kasılıyorum.'
'Ah özür dilerim.'
'Ve şu yersiz özürlerinde canımı sıkıyor.'
'Şey ben özü.. çok... neyse ben en iyisi eve geçeyim.'
Tam kafamı çevirdiğim anda teyzemin bizi izlediğini fark ettim,paniğe kapılıp çıkarken,
'Hey,seni yarın ben bırakmak istiyorum,numaranı ver.'
Bu ne odunluk böyle,resmen zor bırakıldım neyse numaramı söyledim,iyi geceler dileyip evin yolunu tuttum.Ben içeri girene kadar gitmedi,bu neydi şimdi bazen çok kibar bazende odunun teki oluyordu,beni düşüncelerimden teyzemin sesi sıyırdı,başımın etini yemeye başlamıştı bile,
'Kim o çocuk,neden seni eve bırakıyor,daha bugün tanıştığınıza eminmisin,sen daha çok küçüksün,erkeklerin ne kadar fırsatçı olduğunu bilmezsin,sakın kendinden taviz verme vs...'
'Tamam,özür dilerim geç kaldım haber vermedim ama yeter aptal değilim,kendimi hemen kollarına atmadım merak etme.'
'Ah tatlım ben öyle demek....'
Odama çıkıp kapıyı çarpmıştım bile,kendisi kötü tecrübeler edindiyse benim suçum ne,durmadan küçük olduğumu hatırlatıp duruyordu,evet 19 yaşımda olabilirim ama daha 1 gün geçirdiğim birinin,kollarına kendimi atmazdım,bunu çok iyi biliyordu ama sırf beni çıldırtmak için yapıyordu,daha fazla dayanamadım ve üstümdekileri çıkarıp,kendimi yatağa attım.
Alarmın senine uyandım,kalkıp elimi yüzümü yıkayıp üstümü giydim,Jenna çok ısrar edince bu sefer kahvaltı yaptım,geç kalıyordum,hemen çantamı alıp çıktım,okulla aramda pek mesafe yoktu,bilerek okulun yakınına taşınmıştık,yolda yine dalmış yürürken yanımda bir araba durdu,
'Kafan yerindemi senin,dün seni alacağımı söyledim neden beklemedin? Teyzen gelip çıktığını söylemeseydi ağaç olacaktım,amacın ne,beni neden takmıyorsun?'
Noldu şimdi,bana neden yolun ortasında bağırıyordu,herkes dönüp dönüp bize bakıyordu,birşeyler fısıldaşıyorlardı,buna izin veremezdim neyim oluyorduda bana böyle bağırıyordu,ama uzatmak istemedim,sinirime hakim olacaktım,
'Bak özür dilerim,evet kafam yerinde değil unutmuşum(arabaya yaklaşıp kafamı eğdim ve fısıldayarak) Lütfen bağırmayı kesermisin,herkes bize bakıyor.'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
the dark side
RomansaLondra'ya giderken düşündüğüm tek şey kariyerimdi ama hesaba katmadığım şeyler vardı...