O akşam herşey konuşulmuş özlem giderilmiş soo'nun kendini geliştirip savaşabilmesi için sayamadıkları kadar saçma fikir üretilmişti.
Sonuç olarak en mantıklısının suho'nun klanı ve kris'in sürüsünün birleşip soo'yu eğitmesine karar verilmişti. Suho eve dönüp bütün klanı bir araya toplayıp konuşma yapmış yardım istemişti ama onun için bu çok zor olmuştu aslında onlar onun ailesi gibiydi onları tehlikeye atma fikri hiç ilgisini çekmiyor aksine içini acıtıyordu.
Herkez valiz hazırlarken kai camdan dışarı uzun uzun bakıp hala soo'yu düşünüyordu aslında onu merak ediyordu ne kadar kendisi kabullenemesede bir gün içerisinde hatta bir saat içerisinde ona kapılmıştı.
Suho
"Sizden tek isteğim , orada bir müddet kurtlarla problem çıkarmamanız biliyorum zor bir arada yaşamak fakat lütfen herşey bizim açımızdan zaten zorken birde siz zorlaştırmayın "Evden çıkmadan suho'dan nasihat dinleyen grup yavaş yavaş isteksiz isteksiz valizlerini arabaya yerleştirmeye başlamışlardı ama tek bilmedikleri gittikleri yerde belkide hayatlarının aşkı ile karşılaşacaklarıydı.
-----------------------------------
Kris evi yeni gelecek misafirlerine göre düzenlemeyi bitirmiş yorgun bir şekilde koltuğa gömülmüştü bile chanyeol sessizce arkasından yaklaşıp "hyug şu gelenlerin arasında bana göre biri var mı ? Hani şöle en tatlısından " deyip sinsi sinsi gülmüş kris'in karşısındaki koltuğa kendini yukardan aşağı atlar gibi bırakmıştı.
" bir gün şu sulu şakaların beni kalpten görürücek geveze herif"
Dedi kris .Gözlerini kapatıp misafirleri gelene kadar dinlenmek istiyordu bu pek mümkün olmasada.
İçeriye büyük bir heycanla giren luhanın sesi kulaklarını tırmalamış hatta bütün uykusunun içine sıçmıştı "chaniee chanieee dün dün gördüğüm taş bebek suho'nun klanındanmış k-kalk çabuk beni hazırla lütfen karşısına böyle çıkamam hadi hadii lütfen chaniee ne istersen yaparım ımhh lütf-
Luhanı bu cırlamasına dayanamayıp kris patlamıştı " ayşh yeter bee siktiğimin evinde uyuyamıyoruz bile kalkın siktir olup nerenizi hazırlıyosanız hazırlayın başım ağırdı "
Kris'i deli ettiklerine emin olan ikili koşar adımlarla odadan çıkmışlardı.
Heycanlı bir sesle luhan'a
"Adı neymiş" diye soran chanyeol sadece bilmem anlamında bi omuz hareketi almiştı. Ama olsundu nede olsa geldiklerinde öğrenecekti.---------------------------------
Beakhyun suho'ya dönüp "hyung niye bu kadar ıssız bi yerde yaşıyorlar burası çok korkutucu" diye mızmızlanarak sormuş diğer bütün herkezde bunu düşünür gibi suhonun cevabı için ona doğru dikkat ile bakmaya başlamışlardı.
Suho boğazını temizleyip " kyungsoo'yu konseyden saklamaları gerektiği için " deyip tekrar yola konsantre olmuştu.
Bir dakika bir dakika az önce suho kyungsoo mu demişti kai'ye mi öyle geliyordu beakhyun'u dürtüp " az önce suho kyungsoo'mu dedi? " diye hayret içinde sormuştu.
Beak ise sadece kafasını sallayıp "ımh" gibi bir ses çıkarmakla yetinmişti.
Ne yani kai'nin iki gündür cıldıracak şekilde nefessiz düşündüğü çocuk suho'nun yeğeni miydi ? Hayır hayır önemmli olan bu değil şuan resmen onun evine yerleşmeye gidiyorlardı bu daha önemliydi yani aynı eve , deverelerinin yandığını hissetti bir anda kai bu şaka olabilirmi soo ile aynı evimi paylaşıcaktı şimdi.
Ya ona yine dokunursa gerçekten soo dediği gibi kafasını falan koparmaya çalışmazdı değil mi o kadar cani olamazdı? Ümit etti içinden. Hatta dua bile etti resmen korkmuştu titriyor bile olabilirdi. Ama bi yandanda onu tekrar göreceği hatta her dakika göreceği için mutlu olmuştu aşırı bir mutluluk düşüncelerinden tamamen uzaklaşıp salak salak sırıtmasına yol açabilecek bir mutluluk.
suho arkasında beakhyun,xiumin, sehun ,tao ve kai ile kapının açılmasını bekliyordu kapı yavaşca açıldı ve o minik yüz iste karşısındaydı o narin kolları anında dayısının bellini kavramış kısık bir seslede olsa dudaklarından "seni özledim dayı " kelimeleri dökülmüştü.
İşte tam o an suho'nun ömrüne bedel bir andı.Kai önündeki manzara karşısında yerinde bi sendelemiş iki kere gözlerini ovup tekrar bakmıştı.
Bu gerçekten iki gün önce kafasını koparmakla kendisini tehdit eden çocukmuydu ? İnanması zor ama gerçekti.Suho ve soo'nun aile kucaklaşması biter bitmez herkez içeriye girmiş koltuklara oturulmuştu soo hala kai'yi fark etmemiş daha doğrusu dayısıyla beraber gelen kimsenin yüzüne bakmamıştı şuan tek ilgilendiği dayısıydı.
Soo'nun aksine luhan sehuna yicek gibi baka baka sehunun dikkatini çekmiş hatta birbirlerine küçük bir tebessüm bile bırakmışlardı.
Ortamın sessizliğini Bi anda konuşmaya başlayan suho bozmuştu " evet hepimiz burada ne için toplandığımızı biliyoruz şuan ki durumumuz pek olağan bir durum olmasada hep beraber bu işin altından kalkabileceğimize inanıyorum o yüzden birbirimizle iyi geçinmemiz lazım tanışmaya ne dersiniz artık "
Bu konuşmanın ardından herkez birbiriyle tanışmaya başlamış soo'da onlara ayak uydurarak sırayla yeni gelen arkadaşlarını selamlıyordu ki son kişinin önüne geldiğinde duraksadı bir dakika karşısında ki şu kara böcek miydi ? Evet evet tam olarak oydu soo içinden "ahğ şimdi bu niye karşımda " diyerek isyan bayraklarını kaldırmıştı bile.
Soo'nun aksine karşısındaki çovuk ona gülümseyerek "merhaba b-ben kai" demişti.
Soo onun bu gülümser haline sinir olsada ses çıkarmadan başıyla selam verip dayısının yanına geri dönmüştü.
Belliki bundan sonra hayatı baya heycanlı geçicekti resmen sevmediği ot burnunun dibinde bitmişti ve aynı evde yaşamak zorundalar dı.
Bu bölümdende bu kadar smut yazasım var ama daha kai Ve soo icin smut cok erken o yuzden bir dahaki bölüme kucuk bir hunhan smut'u ekleyebilirim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAN YEMİNİ #kaisoo
FanfictionBuz gibi bir beden atmayan bir kalp sizce aşık olabilir mi ? Kan kokusunu alıyormusunuz ?